KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/ Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, aralarında Heinrich Böll, Friedrich Ebert, Konrad Adenauer gibi vakıfların da yer aldığı Alman vakıfları soruşturmasında sona yaklaştı. Yüksel, Alman vakıfları hakkında TCK'nın 171. maddesinde yer alan 'Devletin Emniyetine Karşı Gizli İttifak Oluşturmak' suçundan dava açacak. İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da, Alman vakıflarıyla ittifak içine girmek suçundan soruşturma kapsamında yer alıyor.
Savcı Yüksel'in 10 klasöre yakın belgeyle delillendirdiği soruşturmasında, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, İstanbul Heinrich Böll Vakfı ve İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nun katkılarıyla 8 ve 9 Haziran 2001 tarihinde düzenlenen, 'Ulusal, Ulusalüstü ve Uluslarası Hukukta Azınlık Hakları' konulu sempozyum önemli bir yer teşkil ediyor. Sempozyumda 'Lozan' masaya yatırılırken, katılımcılar Türkiye'de anadilde eğitimin anayasal sorun olduğu yönünde görüşler dile getirmişlerdi.
AB Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'un da katıldığı sempozyumda, Kürt, Çerkez ve Lazlar'ın dillerini kullanamadıkları, bu nedenle de kültürlerini geliştiremedikleri, okul kitaplarında azınlıkların aşağılandığı ve ırkçılık yapıldığı da ileri sürülmüştü.
Güvenlik Şube'nin 10 Haziran 2001 tarihinde tuttuğu rapora göre, sempozyumda, Türkiye'de yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudi vatandaşlar yerine, Kürt vatandaşların sorunlarına dikkat çekildi. Raporda, 'konuşmacıların çoğu Kürtler'in Türkiye'de yaşayan azınlıklar olduğu ve diğer azınlıklar gibi değerlendirilmeleri gerektiğini vurguladılar' denildi.
Konferansa inceleme
Berlin Aspen Enstitüsü ve Friedrich Ebert Vakfı'nın 7-9 Haziran 1998 tarihleri arasında düzenlediği ve Berlin Oteli'nde gerçekleşen, 'Türkiye nereye gidiyor. 'Türkiye'nin hali ne olacak' Gelecekteki Türk İç ve Dış Siyaseti'nin Boyutları' konulu konferans da mercek altına alındı.
DGM Savcısı Yüksel, soruşturma sonunda Alman Vakıfları'nın Türkiye'deki başkanlarını ayrı ayrı ifadeye çağıracak. Almanya Federal İçişleri Bakanlığı tarafından desteklenen vakıflar, Almanya'da 'Alman Dış Politikası'nın en etkin araçları olarak gösteriliyor. Vakıfların üyeleri, diplomatların giremediği yerlere özel yetkiyle girebiliyor.
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:37
