Gündem
  • 3.6.2008 03:21

İŞTE BANKER KASTELLİ'NİN İBRETLİK HAYAT HİKAYESİ!.

Türkiye’nin ’Banker Kastelli’ olarak tanıdığı Cevher Özden, Kadıköy’deki binasında hayatına son noktayı tek kurşunla koydu. Ofisine gelip ’Yalnız kalmak istediğini’ söyleyen Özden, Smith Wesson ruhsatlı tabancasıyla ağzına sıktığı kurşunla can verdi. Ardında kapalı zarf içinde 4 mektup bırakan Özden, 2007 Temmuz ayında, oğlunun mezarı başında da silahla havaya 11 el ateş etmiş, ’İntihar edecekti’ iddialarını, "Öyle olsa, birini bile isabet ettirmez miydim?" diye yanıtlamıştı.
Çarşı esnafı, sinema olarak yapılan binayı işhanına çeviren Özden’in, işleri kötü gidince iki ofisini satıp başka bir katta kiracı olarak ofis tuttuğunu söyledi. Olayı duyarak Efes Çarşısı’na gelen eski sekreteri Pınar Yaşar, 5 yıl yanında çalışıp 8 ay önce de ayrıldığı Özden’in sıkıntıları bulunduğunu, bunları kimseyle paylaşmadığını anlattı. Cevher Özden ile eşi Mukaddes Özden’in oturdukları, Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’ndeki Nazem Apartmanı görevlisi Kemal Erdoğan ise, son sabahı şöyle anlattı: "Cevher bey sabah çok üzgün görünüyordu. 8 yıldır burada çalışıyorum. İlk kez omzuma vurarak ’Allahaısmarladık’ dedi. Ağzını tutarak binaya baktı." Özden, 16 Temmuz 2007’de, saat 17.00 sıralarında, Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’ndaki Aile Kabristanı’nda, 1982 yılında aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybeden üvey oğlu Hakan Bahadır’ın Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri başında silahla 11 el ateş etmişti. İntihar girişiminde bulunduğu iddialarını ise, şöyle yanıtlamıştı:

Oğlum ölürken içerdeydim

"Bunalmış ve daralmıştım, oğlum aklıma geldi. Oğlumun mezarı başında havaya silah sıktım. Ruhsatın bittiğini bile bilmiyordum. Zaten kullanmadığım bir silahtı. Oğlum kız arkadaşı yüzünden eroine alışmıştı. Hayatını kaybettiğinde yanında değildim. Şu meşhur ’banker’ davaları yüzünden haksız yere içeride tutuluyordum. İntihar etmek isteyen adam, 11 kurşundan bir tanesini tutturamaz mı? Yaşadığım sıkıntı, yeniden iş yapmaya başladığım inşaat sektörü ile ilgili. Artık ticaret çok kirli ve ortalık dolandırıcı dolu. Son zamanlarda işlerim bozuldu. Piyasaya bir miktar borcum var. Alacaklılar kapıya geliyor. O nedenle bunalımlıydım."

Avukatına sır mektup bıraktı

ABİDİN Cevher Özden’in Avukatı Tufan Atlı ise, son günlerini şöyle anlattı: "Sıkıntısı vardı. Karacaahmet’te oğlunun mezarı başında intihara teşebbüs ettiği silahtan farklı bir silah kullanmış. 3-4 ay önce bir teşebbüsü daha olmuştu. Bu kez başardı. En son 2-3 gün önce görüşmüştüm. Bana, içeriğini hiç kimseye söylemememi istediği bir mektup bırakmıştı. Mektubu henüz açıp okumadım. 1988 yılında sıkıntıya düştüğünde, bunu aşacağımızı söylemiştik ve krizi aşmıştık. Son görüşmemizde, önümüzdeki sıkıntıları yine aşacağımızı söyledim." Tufan Atlı, Özden’in intihar ettiği masa üzerinde kendisine hitaben yazılmış bir not bulunduğunu ancak notu henüz görmediğini ve içinde yazılanlar hakkında bilgisi olmadığını söyledi.

37.5 yıla kadar hapsi isteniyordu

ABİDİN Cevher Özden, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Kürşat Yılmaz tarafından kurulan çeteye üye olmak ve yağma suçundan 37,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. İddianamede, Özden’in 1992 yılında cezaevine giderek Yılmaz ile tanıştığı, ekonomik konularda danışmalığını yaptığı, para alışverişi ile örgüte destek olduğu, alacaklarının tahsili konusunda da Yılmaz ve örgütünden yardım aldığı öne sürüldü. Özden ise, ifadesinde, "Kürşat Yılmaz zaman zaman legal fikirler sorardı. Ticari konulara ilişkin. Yaptığımız bütün görüşmeler legaldir" demişti.

KASTELLİ VE BANKERLİK

Türkiye'de sermaye piyasasının oluşmasında en önemli isimlerden biri kuşkusuz dün intihar ederek hayatına son veren Abidin Cevher Özden'di. Nam-ı diğer Banker Kastelli, 1961-1982 arasındaki Türk finans sistemine damga vuran isimdi. Öyle ki 1982'de batmadan önce o ve diğer bankerlerin Türk halkından topladığı para 3.2 milyar dolardı. Bunun yüzde 70-75'inin Banker Kastelli'ye ait olduğu düşünülürse 2.2 milyar dolar toplamıştı işadamı, banka ve sade vatandaştan.

1982'de milli gelir 65 milyar dolar olduğundan hareketle Kastelli'nin milli gelirin yüzde 3.3'ü kadar bir parayı halktan topladığı söylenebilir. Bugün 659 milyar dolarlık Türkiye ekonomisinde bu para yaklaşık 22 milyar dolara denk geliyor.

İş dünyasına banker olarak 1961'de girdi. İlk işi tasarruf bonolarıydı. O dönemde memurlara maaşlarının bir kısmı bono olarak veriliyordu. Ancak vatandaşlara bono değil para lazımdı. Bonoların hamiline yazılı olması Kastelli'ye yaradı. Memurdan bonoları değerinin altına paraya çeviriyordu. Ancak devlet bu parayı vermeyince Kastelli de battı.

Tekrar ayağa kalkışı ise 1980 öncesine denk geliyor. O dönemde bankalar yüzde 2-3 sabit faizlerle para topluyordu. Ancak kaynak yetmeyince mevduat sertifikaları çıkardılar. Fakat alıcı yoktu. Kastelli'ye ikinci fırsat böylece doğmuş oldu. 100 liralık sertifikayı 75'e alan Kastelli halka "100 lira getirin ben size yüzde 5-6 vereceğim" diyordu.

PONZİ'Yİ UYGULADI
Böylece Ponzi finansman modeli denilen sistem işletiliyordu. Ponzi'de sisteme her gelen yeni kişi bir öncekini finanse ediyordu. Zincir böylece uzayıp gidiyordu. Kastelli'de bu zincirin halkaları 250 bin kişiye ulaşmıştı. Sertifikaların satışı durdurulunca Kastelli ikinci kez iflas etti. Binlerce insan Kastelli'nin büroları önünde kuyruklar oluşturdu. O ünlü Bankerler Krizi'ne neden olan adam olarak Türk iktisat tarihine geçen Kastelli, aynı zamanda Türkiye'de finansal sistemin yeniden düzenlenmesine yol açtı. "Bankerler krizi" ile birlikte Türkiye'de Sermaye Piyasası Kanunu çıkartıldı ve Sermaye Piyasası Kurulu kuruldu ve İstanbul Borsası açıldı. 1982'deki batış sonrası tasfiye kurulu oluşturuldu ve 150 bin kişi tasfiyeye başvurdu. Tasfiye masası alacaklılara parasını tamamen ödedi. İnşaat işleri ise iyi gitmedi. 2007'de borçları nedeniyle bunalımdaydı. Oğlunun mezarı başında intihar girişiminde bulundu, olmadı. Bunalımı, son olarak dün İstanbul Kadıköy'deki kendisine ait işhanında son buldu.

Eşine ait eve hileli satış

Kastelli'yle ilgili son haber Mayıs 2008'de yayımlandı. Maçka'da eşi Mukadder Özden adına kayıtlı 3 milyon dolarlık bir daireyi hile ile almaya çalıştığı iddiasıyla üvey oğlu Cemil Bahadır dava açtı.

'Son zamanlarda durumu iyi değildi'

KASTELLİ'NİN tasfiyesini yürüten masanın müdürü Sezai Onaral, Kastelli'nin birkaç ay önce telefon ettiğini söyledi. Kendisine, hacizli malı nasıl paraya çevirebileceğini sorduğunu ancak bunun mümkün olmadığını söylediğini belirten Onaral Bana 'Bir daha batmayacağım' dedi. Tasfiyede çok boğuştuk, ama iyi bir adamdı" dedi.

1961'de bonoyla başladı

1961'de tasarruf bonolarıyla başladığı iş hayatında mevduat sertifikalarının verildiği 1980 öncesi dönem onun Türkiye'nin en bilinen kişisi yaptı. Kastelli hep masasıyla hatırlandı.

'Ayağı kaydı' bomba patladı

Ancak 1982'de sertifika satışı durdurulunca Kastelli iflas etti. 22 Haziran 1982'de Kastelli'nin yurtdışına kaçtığı haberi bomba etkisi yaptı. Kastelli yıllar sonra o günleri 'Ayağım kaydı' diye anlattı.

Tasfiyede kimsenin parası kalmadı

Haziran 1982'de tasfiye başladığında 150 bin kişi tasfiyeye başvurmuştu. Tasfiye masasının başındaki Sezai Onaral, 4-5 yıl içinde tasfiyenin sona erdirildiğini söyledi. Onaral, Kastelli'nin "Kimsenin bende parası kalmadı" sözlerini de doğruladı.

İnşaat işi dikiş tutmadı

Tasfiyenin ardından 1985'te tekrar inşaatçı olarak ortaya çıktı Kastelli. Bayramoğlu, Tercüman Sitesi'ni yaptı, ancak bir kez daha battı. 1994'te emlak borsası işine girdi, ancak tutmadı. Son olarak eşine ait Maslak'taki evi satmak istedi ancak üvey oğlu hileli satış diyerek dava açtı.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 11:49

İLGİLİ HABERLER