Jandarma Genel Komutanlığı'nın yayınladığı, ''İnsan Ticareti ile Mücadele'' konulu broşüründen derlenen bilgilerde, şu konulara yer veriliyor: ''İnsan tacirleri kurbanlarını, bar, kafe, kulüp ve diskolarda bu işe ilgi duyan kızları araştıran bireysel avcılar aracılığıyla, yurtdışında çalışma ve eğitim imkanı sunan ilanlara, sahte evliliklerle, kurbanlarını buluyorlar. Burada gayriresmi aile ve arkadaş şebekeleri de devreye girebildiği gibi, kaldırma, kaçırma şeklinde uygulanan açık baskı ve zor kullanma yöntemleri de uygulanıyor. Yasal yollardan çalışma vaadiyle de kandırıldıkları gibi gerçeğin bir kısmını söylüyorlar.'' Broşürde, bazı kadınların fuhuş sektöründe çalışmak üzere göç ettiklerinin tamamen bilincinde olmamakla birlikte, hangi ölçülerde borçlu duruma düşürüleceğinden, tehdit, baskı ve sömürüye maruz kalacağından ya da kontrol altına alınacaklarından habersiz oldukları belirtiliyor.
KARŞILAŞABİLECEKLERİ SÖMÜRÜ YÖNTEMLERİ
İnsan ticareti denildiğinde ilk akla gelenin, kadınların sömürü amaçlı kullanılması olduğu vurgulanan broşürde, kadınların bu amaçla kullanılma oranının çok yüksek olduğu bildirildi. Jandarma Genel Komutanlığı'nın broşüründe insan kaçakçılarının uyguladığı yöntemler daha sonra şöyle anlatıldı:
''Ana denetim mekanizmalarından biri, varış ülkesine götürme masraflarına karşılık kurbanı, çok yüksek bedel ödemekle yükümlü kılan borç tuzağıdır. İnsan tacirleri genellikle hedef ülkeye varıldıktan sonra, kurbanlarının kimlik ve seyahat belgelerine el koyar. Bu kurbanları resmi kimliklerinden tecrit eder, kaçak statülerini iyice pekiştirir ve bir yerden yardım istemelerini ya da başka bir bölge veya ülkeye kaçmalarını imkansız hale getirir.
İnsan tacirleri, etkin bir denetim aracı olarak, şiddet ve gözdağından sonuna kadar yararlanır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:08
