YÜZÜNE BOTOX YAPTIRAN ÜNLÜ PARTİ LİDERİ KİM?

BOTOX YAPTIRAN ÜNLÜ PARTİ LİDERİ?

Ankara kulislerinin tek konusunun kabine değişikliği olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. En az kuş gribi ve kabine değişikliği kadar kulaklara gizlice fısıldanan başka bir mevzu daha var. Çok ünlü bir parti liderinin yüzüne Botox yaptırması, Ankara'da tabiri caiz ise liste başı. Ünlü bir parti liderinin İstanbul'da özel bir klinikte belli aralıklarla özellikle alın ve yanak bölgesine gençlik aşısı olarak bilinen Botox yaptırdığı söyleniyor. Son dönem sertleştirdiği siyaset anlayışıyla ikinci çıkışını yaşayan parti lideri, Botox (Botulinum toksini) seanslarına giderken yanına 1 koruma ve özel kalem müdürü'ün dışında hiç kimseyi almıyor.

Küçük bir ip ucundan dahi tanıyacağınız siyasi liderin kim olduğunu merak ettiğinizi biliyoruz. Önerimiz şu; Televizyonlardan liderlerimizi biraz daha dikkatli izleyin. Bir görüntüsü diğerine uymayan, birinde genç, diğer görüntüsünde, 'Aaa..ne kadar da yaşlanmış böyle!..' diye şaşırdığınızda; bu satırları zaten hatırlarsınız!

Küçük bir dikkat yeter!..

DEMOKRAT SAVAŞ!

Sağ siyasetin zeminini oluşturan Demokrat Parti, kuruluşunun 60. yıldönümünde de gündemde kalmaya devam ediyor. Hatta paylaşılamıyor. Yaklaşık 7 ay önce Anavatan Partisi saflarına katılan Demokrat Parti, Anavatan'a taze ve nostaljik bir güç katmıştı. Siyasi köklerine sahip çıkmaya kararlı görünen DYP de, Demokrat Parti'yi unutmamakta kararlı görünüyor. DYP Genel Başkan Yardımcısı Gültekin Uysal'ın önderliğinde tertiplenen, 'Demokrat Parti'nin 60. yıldönümü' konferansı oldukça hareketli ve başarılı geçti. Ağar'ın ameliyatı nedeniyle katılamadığı konferansa, eski Demokrat Parti Milletvekillerinin kurduğu Demokratlar Kulübü de tam kadro katıldı. Demokrasinin seyir defterinin masaya yatırıldığı konferans, Anavatan'a ; 'Biz buradayız!..' mesajı olarak algılandı. Yazarın notu: Anavatan Partisi Demokrat Parti'nin adını her nedense, uzun zamandır ağzına almıyor. Sayın Mumcu'nun dikkatine!..

YİNE "PARDON!.." DEDİLER!!

Türkiye'yi kasıp kavuran kuş gribi giderek yayılma eğiliminde. Ne yazık ki; Sağlık Bakanlığı Tifo ve Kolera'da yaptığı karartma işlemini kuş gribi faciasında da tekrarladı.. Sağlık Bakanı Akdağ kuş gribini kesinleştiren laboratuvar sonuçlarını Türkiye'ye 24 saat gecikmeyle açıkladı. Akdağ'a gece yarısı Sağlık Bakanlığı'nın ışıklarını yaktıran gelişme, birçok hayatı karartacak risklere gebe. Oysa bu tür bir hastalık için 24 saat çok kritik bir eşik. Çünkü; kuş gribine yakalanan bir hasta için zaman, yaşam demek. Hatırlarsınız; 'Türkiye'de tifo yok' açıklaması yapıldığında cevap, Dünya Sağlık Örgütü'nden gelmişti; 'Türkiye'de tifo var...'
Kolera için de Sağlık Bakanlığı'nın yaklaşımı aynı olmuştu; 'Böyle bir vaka yok!..'
Tabii kısa bir süre sonra bu açıklamanın sağlıklı olmadığı ortaya çıkmıştı. Malatya'da 10 bin kişi kendisini tuvaletlere zor attığında da; Bakanlık yine lay-lay-lom havasındaydı.
Son olarak Bakan Akdağ'ın; 'Kuş gribi var..' açıklamasından bir gün önce konuyla ilgili 1 numaralı sorumlu olan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Turan Buzgan, 'Bu vakalar zatürree, kuş gribi değil!..' açıklamasını yaptı. Sağlık Bakanlığı tifo ve kolerada olduğu gibi kuş gribi hastalığında da iyi bir performans gösteremedi. Dikkat edin lütfen; Ölüm vakası olana kadar her şey gizleniyor, sonra ; 'Pardon!..' deniliyor. Umarız; Yanlış uygulamaların sorumlularına da bir yetkili kısa zamanda, 'Size de pardon!..' der..