Asayiş
  • 24.5.2013 14:28

Zirve’de 74. duruşma

Zirve Yayınevi davasının 74. duruşması başladı. Davanın aynı zamanda sanığı da olan gizli tanık İlker Çınar, çok önemli iddialarda bulundu.

Çapraz sorguda Hurşit Tolon’un avukatları İlkay Sezer ve Dilek Helvacı ile Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul, gizli tanık İlker Çınar’a soru yöneltti.

Av. İlkay Sezer: Saygı Öztürk arkadaşımdır dediniz. Arkadaşlığınızı tanımlar mısınız?

İlker Çınar: TUSHAD’dan arkadaşım değil. Özel konularda telefonla konuşuyorduk.

Av. Sezer: Ben Saygı Öztürk’e sordum. Sizinle birkaç telefon konuşması dışında bir görüşmesi olmamış. ’Misyonerlik konusunda ben tek başına eğitim aldım. Levent Ersöz ise tek eğitmenimdi. Bir hücre yapılanması var’ diyorsun. Bu bir hücre yapılanması ise Hurşit Tolon’un bu işin başında olduğunu nasıl biliyorsun?

Çınar: Ben sadece adalete yardımcı olmak istiyorum. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştu. Benim Atatürk ile bir diyalogumun olması gerekiyor mu? Hurşit Tolon’u kendisini koordinasyon başkanı olmasından dolayı tanıyor, kendisine biat ediyorduk.

Av. İlkay Sezer: Senin bulunduğun hücre hangisi, tek kişilik bir hücre mi?

İlker Çınar: Hayır. Abdullah Atılgan da vardı. Kuryeler de vardı.

Av. Sezer: Şifre çözüldü kitabını senin yazmadığına dair bir belgen var mı?

Çınar: Onu siz ispatlayın.

ÖRGÜT ARKADAŞLARIN KİMLER?

Avukat Dilek Helvacı: 1993 ile Temmuz 2006 dönemleri arasında hücre yapılanmasında örgüt arkadaşların kim?

İlker Çınar: Ben gelen kuryeleri örnek vermiştim.

Av. Helvacı: Beyanlarınıza baktığımızda 1993 ile 2006 yılları arasında hiçbir isim açıklamamışsınız.

Çınar: Ahmet Erdoğan, Levent Ersöz

Av. Helvacı: 1993’den beri kimler var?

Çınar: Benim beyanlarımda var.

"ÇOBAN İLE ORGENERAL, HUKUK ÖNÜNDE EŞİTTİR"

Bu arada, Av. Dilek Helvacı, gizli tanığın sorulara net cevap vermemesi nedeniyle, “Orgeneral olan bir insan, gizli tanığın verdiği 14 çelişkili ifadesi üzerine tutukludur” demesi üzerine mahkeme başkanı Hayrettin Kısa ise, “Avukat hanım, dağdaki çoban ile orgeneral hukuk önünde eşittir” cevabını verdi.

Avukat Saim Tuğrul: Askeri mahkemede yargılanmadığınızı, ceza almadığınızı, askeri mahkeme ile ilgili Malatya’ya gönderilen dosyalardaki tüm evrakları reddettiniz. Dediniz ki; ’ilişiğim kesilirken bana boş kağıda imza attırıldı.’ Ben yıllarca askeri hakemlik yaptım. Reddettiğiniz askeri mahkeme dosyalarını inceledim. Boş kağıda imza atılması ile askeri mahkeme dosyasındaki evraklara bakıldığında, sahte olarak düzenlenmesi mümkün değil. Attığınız imzaların boş kağıda atıldığını söylüyorsunuz ancak, yazım kurallarına göre evrakların aslına uygun olarak düzenlendiği görülüyor. Buna ne diyeceksiniz?

İlker Çınar: Ben bunun cevabını daha önce vermiştim. Boş sayfalar imzaladım. Önüme ne getirdiyseler imzaladım.

Av. Tuğrul: Kaç tane boş kağıda imza attınız?

Çınar: Bana ne getirdiyseler imzaladım. Bana bir sürü boş kağıt imzalattılar. Çoğunlukla boştu.

"SAHTE DEDİĞİN EVRAKLARIN ALTINDA KİMLERİN İMZASI VAR, BİLİYOR MUSUN?"

Av. Saim Tuğrul: Askeri mahkeme dosyasındaki evrakların hepsinin sahte olduğunu söyledin. Ancak askeri mahkeme kararıyla ilgili dosyaya baktığımızda, şu anda Anayasa Mahkemesi Üyesi Nuri Necipoğlu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı Hakim Albay Hasan Mutlu, Askeri Yargıtay Üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üyesi Hakim Albay Haluk Zeybel, kararı veren o zamanki hakim asteğmen olan ve şu anda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nde tetkik hakimi olarak görev yapan hakimi ve iddianameyi hazırlayan ve şu anda İzmir Barosu’nda avukat olan Aydoğan Yolyapan’ın imzaları var. Bu isimleri sahte evrak hazırlamakla mı suçluyorsun?

Çınar: Ben onların tamamını tanımıyorum.

Mahkeme, duruşmaya ara verdi.

(İHA)

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:03

İLGİLİ HABERLER