Gündem
  • 12.12.2002 09:46

ZİRVENİN ADI TÜRKİYE

KAYNAK : Haber Vitrini Türkiye’nin yaklaşık 40 yıldır süren Avrupa Birliği (AB) acerasında en önemli dönemeçlerden biri olan Kopenhag Zirvesi, bir yandan Birliğin yeni sınırlarını belirlerken, bir yandan da kelimenin tam anlamıyla "tarih yazacak." AB Dönem Başkanlığı’nı yürüten Danimarka’nın kâbusu olan "Türkiye konusunun genişlemenin ihtişamını gölgelemesi" gerçeğe dönüşmüş durumda. Türkiye’nin zirvenin en önemli ve en zorlu konusu olmasına kesin gözüyle bakılıyor. AB üyeleri, zirveye Türkiye konusunda tam bir uzlaşma içinde olmaksızın başlıyorlar. Türkiye’ye ilişkin pazarlıklar geçtiğimiz gün Brüksel’de düzenlenen AB Genel İşler Konseyi sırasında en yoğun düzeyine ulaştı. 15’ler Türkiye’ye tarih verilmesi konusunda anlaşırlarken, "tarihin adı" konusunda topu Kopenhag’da pazarlıklara son noktayı koyacak olan devlet ve hükümet başkanlarına attılar. Türkiye’ye ilişkin pazarlıkların son dakikaya dek sürmesi ise kesin. Yön verecek "Türkiye’nin geleceğine yön verecek zirve" olarak adlandırılan Kopenhag’da Türkiye’nin beklentilerinin tam olarak karşılanmamasına kesin gözüyle bakılıyor. Ankara’nın "çıta" olarak belirlediği "2003’te müzakerelere başlayalım" fikri, 15’ler arasında hiçbir şekilde kabul görmüyor. Buna karşılık Türkiye’nin asıl hedefi olan "15’ler, 25’ler olmadan" müzakereleri garanti altına alma fikrine sıcak bakmaya başlayanların sayısı yavaş yavaş artıyor. Taahhüt istiyoruz 15’lerin genel eğilimi "Türkiye’ye gözden geçirme ve bunun olumluluğuna bağlı olarak müzakere başlangıç tarihi verilmesi" şeklinde belirginleşiyor. Türkiye açısından önemli olan ise bunun zirve sonucunda ortaya çıkacak olan sonuç paragrafına nasıl yansıyacağı. Ankara gerek Başbakan Abdullah Gül gerekse AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Kopenhag’da son dakikaya kadar sürdüreceği ikili temaslarda Birliği bir şekilde "net taahhüt altına" sokma çabasında olacak. Kritik cuma buluşması Kıbrıs ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda Türkiye’nin Kopenhag’da vereceği mesajlar da merakla bekleniyor. Çoğu Birlik üyesi nihai tutumlarını bu iki konuda gelecek mesaj doğrultusunda şekillendireceğini açıkça dile getiriyor. Bu çerçevede Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, AKP lideri Tayyip Erdoğan ve Başbakan Abdullah Gül arasında cuma öğle saatlerinde yapılacak dörtlü görüşme büyük önem taşıyor. Bu görüşmenin kilit niteliğinde olması ve gerek tarih konusunda gerekse diğer iki konuda atılacak adımların temelini oluşturmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu görüşmeyi de dikkate alan diplomatik kaynaklar zirvenin uzama riskini göz ardı etmiyorlar. (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:53

İLGİLİ HABERLER