Gündem
  • 2.10.2007 18:19

“LAİKLİĞİ SAVUNAN GAZETECİLERİ YIKARKEN PAMUK DEĞİL BUDAKLI ODUN KULLANIN”

Akşam gazetesinin dünkü manşet haberi, "Sultanbeyli Belediyesi'nin eski Mezarlıklar Müdürü İmdat Kaya, Başbakan Erdoğan'a bir adamıyla selam yollayarak yurda dönüş için destek istediği" haberi yalandı ama, Kaya'nın bir zamanlar söyledikleri gerçekti. Sabah'tan Özay Şendir konuyu köyşesinde gündeme getirdi. Biz de Kaya'nın başını yakan konuşmalarından bazılarını derledik:

 

 

ÖZAY ŞENDİR/ SABAH

 

Uydurma İmdat Efendi...

 

Haberin yanlış hali dün Akşam'da vardı: "Sultanbeyli Belediyesi'nin eski Mezarlıklar Müdürü İmdat Kaya, Başbakan Erdoğan'a bir adamıyla selam yollayarak yurda dönüş için destek istemiş."
Gercek Gündem adlı internet sitesi Kaya'nın 5 yıl önce yurt dışından Türkiye'ye döndüğünü yazdı.
İmdat Kaya'nın nerede olduğu değil ama hakkında dava açılmasına sebep olan sözlerini montajlı olduğunu iddia etmeye çalışması düşündürücü. İmdat Kaya'nın konuşma yaptığı kasetler Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında yayınlanmıştı.
İmdat Kaya denilen adam konuşma yaptığı imamlara laikliği savunan gazetecileri yıkarken pamuk değil budaklı odun kullanın diyordu.
Yani ölmüş insanların makatlarına odun sokulmasını istiyordu.
Laikliği savunan gazetecilerin cenaze namazının kıldırılmaması gerektiğini söylüyor ve Çankaya, Ezankaya oluncaya kadar bu savaş sürecek diyordu.
Konuşmaları montajmış. O kaseti yayına hazırlayan ekipten biri olarak şunu söyleyebilirim ki terbiyesizlikte zirve yaptığı için kimse İmdat Kaya kasetlerini montajlıyamaz.
Ölmüş insanlara işkence yapmak İmdat Kaya'dan başka kimin aklına gelir?
Konuşmaları yayınlandıktan sonra hakkında dava açılınca önce deli raporu almaya çalışan sonra da yurtdışına kaçan bu adamın maskesini indirecek bir bilgi daha var.
İmdat Kaya'nın konuşmalarının yer aldığı kasetler öyle gizlice kayıt edilmiş kasetler değildi.
Kasetleri kendileri kaydettikleri gibi kapatılan bir partinin Üsküdar İlçe Başkanlığı tarafından satışa sunuluyordu.
O zamanlar bir hırka, bir lokma uğruna bu yola baş koyduğunu anlatan İmdat Kaya, yıllarca yurtdışında yaşayacak parayı acaba nereden buldu?
  İŞTE İMDAT KAYA'NIN İNANILMAZ KONUŞMALARI:

                 

"... Anayasa Mahkemesi' nin başındaki Ebu Cehil kılıklı
adam, 'Laik olmayanlar insan degildir' dedi. O öyle dedi de,
Yargıtay' ın başı ne dedi? Bundan on beş sene evvel Yargıtay' ın
başındaki adam 'Aslında Allah' ı da insanlar yarattı' dedi. Bu kahpe
kafir geberince Ankara, Maltepe Camii' ne getirildi. Şimdi Çankırı
Milletvekili olan İsmail Coşar; Türkiye Din Gorevlileri
Federasyonu'nun Başkanı ve o caminin imamı idi. 'Arkadaşlar,
kardaşlar. 'Allah'ı da insanlar yarattı' dediği için bu kafirin
namazı kılınmaz' dedi. Kulağı sağır paşa askerleri kullanarak namazı
kıldırttı. Birinci kılışı beğenmedi. İkincisini bir avukata
kıldırttı. Kim bilir içinden ne okudu? Ah ben kıldırsaydım neler
okurdum.
İnşallah biri bana düşer; Cenazesini akort süpürgesiyle hemde iyi
hortumla yıkarız.
Böyleleri size düşerse namazını kıldırmayın. Laik demokratik
kafalı insanların namazi kılınmaz. Zorlarlarsa karşı da gelmeyin.
Cenazesini yikamak için yanına gelenlere yasaktır diyerek kimseyi
almayın. Artık baş başasınız. Onu orada bir güzel halletikten sonra,
pamuk kullanmayın bizim memleketimizde budaklı ağaç çok..."
"...Boyle kafirlerin leşlerini omuzlarda taşımayın. Önünüze
geldiğinde niyet yok. Zikir olduğu için Allahu Ekber diyerek elleri
bağlayın. İçinizden 'Ulan alçak, ulan şerefsiz, ulan inanmıyordun da
ne diye önüme uzandın it oğlu it' Birinci tekbir bitti.
İ
kinci tekbir:
'Ulan, on bir ay, on iki ay din iman koymadın, sövdün. Camiden nefret
ettin camiye gelmedin. Ulan şimdi niye geldin? Ben sana çok mu
hasretim. Alçak, namussuz' İkinci tekbir de bitti.
Üçüncü tekbir:
' Ne şehittir ne gazi onun yoluna gitti Niyazi'
Onlar zannediyor ki, hoca dua okuyor. Namaz kıldırıyor. Ben leş
kargasımıyım? Kafiroğlu kafir.
Mesela Altan Öymen, Ersan Öymen, Teoman Erel, Güneri Civaoğlu' nun
namazlarını kıldırmayın. Bunlar müslüman değil..."
"...Bir müslüman derse ki ben şeriata karşıyım. İslam' da din ve
devlet birliği yoktur, o adam kafir olur. O halde böyle bir kafire ne
kız verilir, ne de kurban ortaklığına alınır, ne de kestiği hayvanın
eti yenir. Ne yıkanır, ne de namazı kılınır. Ne müslüman
kabristanlığına konulur, ne de böyle bir alçaklığın mirasina konulur.
O halde 'şeriata karşıyım' diyen kişi, kurum, dernek, parti ne
kadar müessese varsa aklınıza getirin, hatta devlet, hükümet, meclis
şeriata karşıysa mutlaka kafirdir. Mümin değildir. Şeriat İslam'dır.
Anayasa Kuran'dır.
Eğer şeriata karşı olduğunu söyleyen bir partiye oy veren kim
olursa olsun vebal altındadır. Şeriata karşıyım diyen kişi, Müslüman
değildir. O insan kendi kızı ile bile evlenebilir..."
"...Ya İran Müslümanları gibi ayağa kalkacağız ve bu kahpe rejimi
ayaklarımızın altına alacağız. Ya da Müslüman bir partiyi iktidara
getirip işi yumuşakça halledeceğiz. Bu kadar adam, PKK kadar değil.
PKK vuruyor, biz de vuralım mı? Yok vurmayak da Ankara' da durak..."
"...Çankaya, Ezankaya olana kadar bu savaş sürecek..."
 
İmdat Kaya      

"Esselamun aleykum, muhterem kardeşlerim. Aziz Müslümanlar!
Artık bu topluluğa devamlı aynı şeyleri belki kabak tadı vereceği
düşüncesiyle tekrarlardan uzak duracaktım, ama Kur'an-i Kerim' i
okuyunca birçok yerde tekrar görüyorum. Tekrarın Türkçesi yinelemek
oluyormus, yineliyoruz. Yeniden, yeniden tekraren söylediklerimizi
söylüyoruz. Hafif bazı değişikliklere yaparak konuşmaya gayret
ediyoruz.
Kardeşlerim 29 Ekim bin dokuz yüz kaç? Bin dokuz yüz kaçta kuruldu
bu Cumhuriyet? Yirmi üç. İlk kurulduğu günlerde 1923' te Cumhuriyet'
in dini var mı? 'Var', Yirmi dört? 'Var', Yirmi beş? 'Var', Yirmi
altı? 'Var' Yirmi yedi? 'Var', Yirmi sekiz? 'Yok'
Peki kurucusu olan Mustafa Kemal kaç tarihinde öldü? 'Otuz sekiz'.
Yirmi sekiz-otuz sekiz kaç sene var? 'On sene'. On sene bu devletin
dini yokken, o da yaşamış. Kaç sene varken yaşamış? O, Osmanlı çocuğu
gibi görünüyor. Tabi Selanik'lidir. Yüz yaşını geçmiş durumdadır.
Osmanlı döneminde yaşamıştır. Osmanlı'nın dini vardir, yoktur. Onu
söylemiyorum.
O, onun içinden gelen, arzu ettiği, gece gündüz düşlediği bu
Cumhuriyet' te kaç sene dinli yaşamış devlet? Yirmi üç, yirmi sekize
kadar!
Kaç sene dinsiz yaşamış devlet? 'On sene.' Onun aleyhinedir bu
tablo.
Demek ki Cumhuriyet' in onun döneminde dinsiz yaşadığı daha çok!
Peki neden Ankara' daki keçiler, bu din ibaresini neden
otlamışlardır oradan? Neden merak ettiler? Biz kızıyoruz
bazen: 'Namussuzlar, kafirler,alçaklar. İntikamını alacağız.' Tamam
da hiç merak ettiniz mi? Neden dini oradan çıkardılar? Kalsaydı ya
orda.
Pakistan İslam Cumhuriyeti yani ne var ki? Aha bak Butto,
digerlerini yuttu. Hani Islam Cumhuriyeti orada olsa böyle bir sillik
gelip Başbakan olabilir mi? Ya, bu nasıl iş? Ya, bu namussuzlar,
affedersiniz, haşa huzurunuzdan haşa haki payenizden efendim. Acaba
bunlarla ne yapmak istiyorlar?
Tabi, bizimkiler çok kurnazlar. Osmanlı döneminde başlamışlar bu
işe. Tarih tecrübeleri var. Demişler ki:  'Burada bu din olduğu müddetçe rahat içemeyiz. Çok affedersiniz, hele yılbaşı gecelerinde birbirimize köpekçe geçemeyiz.'
O halde bunun oradan çıkması lazım. Çıksın ki rahat olsun bu iş.
Demezler mi adama ulan baksana senin cüzdanında İslam yazıyor.
Yaptığına bak, hani lan yazıyor mu? Yok!
Şimdi 1923' te bu devletin dini var değil mi? 'Var' Yirmi şekide
yok. Acap bunu niçin kaldırdılar. Neden oradan sildiler? Laiklik
yerini bulsun diye, felan fişmekan olsun diye. Uzun boylu
konuşulabilir bu. Bir forum...

   "...29 Ekim 1923, 23 Nisan 1920, 19 Mayis 1919, 30 Agustos, felan
filan tarih. 27 Mayis bin dokuz yuz... Ulan, bayram, bayram bayram
festival gibi ya. Ulan hep tatildeyiz. Ne bicim is, calisan yok ki!..
   Sevki kardesimin cok guzel bir esprisi var: 'Izindeyiz, Atam
izindeyiz. Yani sen anla, biz izne cikiyrik, vaziyeti idare et.'
   Biz izinde degiliz. Dikkat! Ulan ne kurnaz adamlar bunlar ya. Suc
olmaktan da cikiyor: Biz izne felan cikmis degiliz ki ya? Calisiyoruz
abi, hem de onun izinde degiliz, anliyorsun ya. Onun izinde degiliz
biz. Biz Hz. Muhammed' in izindeyiz. Bize Kur' an yeter:
Ya Muhammed soyle de onlara: ' Eger Allah' inizi gercekten
seviyorsaniz, beni izlemeye devam edin' Ayet aynen boyle. Bu soz yeni
ciktigi icin tuhafiniza gidiyor degil mi? Televizyonlardan
birisi, 'bizi izlemeye devam ediniz' diyor. Bin dort yuz sene evvel
Kur'an soyluyor bunu. 'Eger Allah'i seviyosaniz, Hz. Muhammed'i
izleyin. Onu takip edin'
Avrupa'nin, Selanik' in iblislerinin pesinden gitmeyin.
Allah serlerinden emin eylesin. Amin.
Kardeslerim 'Devletin dini Islam'dir' maddesinin Anayasadan
kaldirilmasinin bayrami...
   "Neyin bayrami? Kafir sapkasini giymenin, halkevleri acmanin,
Hasan Ali Yucel denen kitapsizin sozlerinin halkevlerinde nasil
okundugunu, ne anlama geldigini bilenler var mi aranizda?
   Hasan Ali Yucel denilen kafir, kitapsiz soyluyor, Milli Egitim
Bakani aslinda 'M' yanlislikla konulmus. Zilli Egitim Bakanligi olsa,
daha iyi olur. Kardeslerim bakin diyor ki; 'Din cikarci cevrelerin
halki somurmek icin uydurdugu ve kurdugu bir kurumdur' diyor. Uyy bak
aynen Marx gibi, Lenin gibi bu Turkiye Cumhuriyeti' nin Milli Egitim
Bakani, vay kafir oglu kafir nereden geldin lan..."

 

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:11

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa