Medya
  • 22.5.2004 01:41

1 TRİLYONLUK CEZA VAKİT'İ ŞOKA SOKTU!..

Generallerin açtığı dava sonucunda yaklaşık 1 trilyon lira tazminat ödemeye mahkum olan Vakit Gazetesi, karara isyan etti.

İŞTE VAKİT'İN HABERİ...

POSTMODERN SANSÜR
Böylesi ne görüldü, ne duyuldu. Ankara 20. Asliye Mahkemesi, yazarımız Asım Yenihaber’in bir yazısından dolayı 312 general tarafından açılan tazminat davasını sonuçlandırırken, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir rekora imza attı.

POSTMODERN SANSÜR

Böylesi ne görüldü, ne duyuldu. Ankara 20. Asliye Mahkemesi, yazarımız Asım Yenihaber’in bir yazısından dolayı 312 general tarafından açılan tazminat davasını sonuçlandırırken, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir rekora imza attı. Yazara ve gazetemize verilen 624 milyar liralık para cezası, yasal faizleri de eklenince yaklaşık 900 milyar liraya baliğ oluyor. Bu, gazeteler ve yazı yazarak geçinmeye çalışan yazarlar için verilen en büyük para cezası. Anlamı ise çok açık. Düşünceni ifade etme. Kepenklerini kapa ve yayın yapma!

VATAN SEVGİSİYLE DOLU BİR YAZI

Yazarımız Asım Yenihaber, davaya konu olan yazısında Rus besteci Mussorgoski hayranı olduğunu söyleyen bir generali eleştiriyor ve o Rus müzisyenin Kars’ı işgal eden Rus ordusuna methiye marşı yazdığını hatırlatıyordu. İçinde eleştiriler olsa da son tahlilde vatan sevgisi üzerine bina edilmiş bir yazıyı sansürden beter bir ekonomik linçle cezalandırmak, düşüncenin önündeki engelleri kaldırıp özgürlükleri genişleterek AB’ye girmeye çalışan Türkiye’de tam bir çelişki ve tezat oluşturuyor.

312 generalin gazetemiz hakkında açtığı tazminat davası, 4. duruşmada sonuçlandı. Soru işaretleriyle dolu davada Hakim Bülent Çınar rekor bir tazminata hükmetti. Tartışmalı kararla verilen 624 milyar liralık tazminat, faizleriyle birlikte 900 milyara baliğ oluyor. Hakim Çınar, gazetemiz avukatlarının itirazlarını ve delillerin toplanması taleplerini gözönüne almadan karar verirken, generallerin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu’nun duruşma öncesinde “Bugün iş tamam” dediği öne sürüldü.

Gazetemizi temsilen duruşmaya katılan avukatlar, delillerin toplanmadığını, bazı itirazlarının tutanağa geçirilmediğini ifade ederek Hakim Bülent Çınar hakkında Adalet Bakanlığı’na şikâyette bulunacaklarını söylediler. Gazetenin imtiyaz sahibi Nuri Aykon, Yazı İşleri Müdürü Harun Aksoy ve Mehmet Doğan’ın 624 milyar liralık tazminatı yasal faiziyle ödemesine karar verilirken, Mehmet Doğan’ın sorumluluğuna gerekçe olarak hayali bir kişi tarafından gönderildiği belirtilen bir yazı gerekçe gösterildi.

312 generalin, “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke” başlıklı yazıdan dolayı gazetemiz aleyhine açtığı davaya dün devam edildi. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya generallerin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu ile gazetemizi temsil eden avukatlar katıldı. Duruşmada Mehmet Doğan’ın avukatı Atilla Metin, dosyanın teknik bilirkişiye gönderilmesini talep etti.

SANSÜRDE ISRAR

Duruşmada söz alan gazetemiz avukatı, davaya konu olan yazıyla ilgili orijinal metnin, aradan bir yıl gibi uzun süre geçtiği için bulunamadığını kaydederek gazete ile ilgili mahkemenin istediği mevkute beyannamesini sundu.. Hakimin yazı ile ilgisi olmayan ve mahkemeye de bu yönde dilekçe veren Mehmet Doğan’ın avukatı Atilla Metin’den “Yazının orjinali”ni istemesi dosya hakkında yeterince inceleme yapılmadığı yorumlarına sebeb oldu. Av. Metin, kendilerinin davada taraf olmadığını, kendilerinde konuya ilişkin ne köşe yazısı da, faks belgesi de olmadığını söyledi.

Duruşmada söz alan gazetemiz avukatlarının, “Mahkemenin yayın yasağı, sadece Vakit gazetesine tebliğ edilmiştir. Oysa yayın yasağı gerçekten gerekli ise, tüm basın organlarına yayın yasağı kararı tebliğ edilmeli. Aksi takdirde karar haksız rekabete sebeb oluyor” itirazlarına , hakimin “diğer gazeteler adına konuşmayın” şeklindeki cevabının anlamı tartışmaya sebeb olurken, avukatlar taleplerin zabıtlara geçmemesinin yanlışlığını dile getirdiler.

İTİRAZLAR TUTANAĞA GEÇMEDİ

Duruşmada delillerin toplanması hususunda da Hakim Bülent Çınar ile avukatlar arasında tartışma yaşandı. Konuyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile ilgili bir karar sunacaklarını, bunun kayıtlara geçmesini isteyen ve bu nedenle süre isteyen Av. Abdullah Çiftçi’ye, hakim süre vermeyeceğini şifahi olarak bildirdi. Daha taraf teşkili bile tamamlanmayan duruşmada, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yazılı usule tabi bir mahkeme olduğunu ve taraflara gerekli cevapları vermeleri için yeterince süre tanındığını öne süren hakim Çınar, avukatların itirazlarını dinlemeksizin karar yazdırmaya başladı.

900 MİLYARA ULAŞIYOR

Mahkeme, davalı Nuri Aykon ve Harun Aksoy ile, sonradan sahte evraklarla davaya dahil edilen Mehmet Doğan’ın 312 generale 624 milyar lira tazminatı yasal faiziyle ödemelerine karar verdi. Mahkemenin verdiği tazminat cezası, yasal faizleriyle birlikte 900 milyara baliğ oluyor.

HAKİM SORDU: “ICE-TEA”,

ARGODA NE ANLAMA GELİYOR

Bu arada, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur’un, gazetemiz hakkında açtığı başka bir dava da, aynı mahkemede karara bağlandı. 312 general davasından sonra, gazetemiz avukatlarının tepki gösterek katılmadıkları ikinci duruşmada, ilginç diyaloglar yaşandı. Haberde geçen “ice-tea” anlamının argoda ne anlama geldiğini bulamadıklarını söyleyen Hakim Bülent Çınar, davacı avukatına bunun anlamını sordu. Davacı avukatı bilemeyince, hakim, davayı izleyen gazetecilere “ice-tea”nin anlamını sordu. Gazeteciler de İngilizce soğuk çay anlamına geldiğini, ancak argoda ne anlama geldiğini bilmediklerini söylediler.

Duruşmada karar veren mahkeme, bu dosya için de 4 milyar tazminatın faizi ile Eruygur’a verilmesini kararlaştırdı.

Basın özgürlüğüne

DARBE VURULDU

312 generalin gazetemiz aleyhine açtığı davaya verilen 624 milyarlık tazminat cezası, sivil toplum örgütlerinin de büyük tepkisini çekti.

TUNA: YARGI KULLANILIYOR

Hukukçular Derneği Başkanı Hüsnü Tuna, “Maalesef Türkiye’de hukuk bağımsız değil. Dava sürecinde yargının bağımsız kalması gerekir.. 312 generalin içinde olduğu böyle bir davada mahkemenin bu kararı vermesi dikkat çekici bir gelişme.. Türkiye’de yargıdaki siyasallaşması önlenmelidir.... Haksızlıklara muhalif olan bir gazete, yargı kullanılarak susturulmaya çalışılmamalı” diye konuştu.

ENSAROĞLU: BU, BİR GAZETENİN SUSTURULMAK İSTENMESİDİR

Davanın her açıdan tartışmalı olduğunu ifade eden Mazlum-Der Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, “Bu dava, düşünceyi açıklama hakkının ihlal edilmesi ve bir gazetenin susturulması anlamı taşımaktadır” dedi. Verilen kararın hukuki yönden son derece tartışmalı olduğuna dikkat çeken Ensaroğlu, bu günün Türk hukuk tarihine acı bir gün olarak geçeceğini kaydetti. Ensaroğlu, “Bu yanlış karar bir an önce düzeltilmeli. Hukuk varsa, insan haklarından ve düşünce özgürlüğünden bahsedeceksek bu yanlış mutlaka düzeltilmeli” diye konuştu.

MERCAN: DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULMUŞ BİR DARBE

Kararın hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade eden Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Mustafa Ercan ise, “Vakit Gazetesi aleyhine verilen bu karar, hiçbir şekilde savunulamaz. Bu, insan haklarına, düşünce özgürlüğüne vurulmuş bir zincirdir. Bu yanlış karar Yargıtay tarafından bozulmalı. Aksi halde hukuka ihtiyaç kalmayacak ve insanların hukuka olan güvenleri sarsılacaktır” dedi.

ŞEKERCİ: YASAKÇI TUTUM ORTADADIR

Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, “Türkiye’de askerin yargıya, eğitime ve basına ne kadar müdahil olduğunu görüyoruz. YÖK Yasa Tasarısı’nda da askerin müdahaleci tavrına yakından şahit olduk. Şimdi de basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir olaya şahit oluyoruz” diye konuştu.

YURTMAN: HİÇBİR HAK VE HUKUKA SIĞMAZ

Davanın basın özgürlüğüne vurulmuş bir kelepçe olduğunu ifade eden Memur-Sen İstanbul Şube Başkanı Ahmet Yurtman da “Bu karar, haberleşme özgürlüğünün engellenmesidir. Vakit aleyhine verilen 624 milyarlık tazminat kararı sadece bu gazeteye değil aynı zamanda tüm okuyucularına verilmiştir” dedi. Yurtman, “İnsan hakları diyoruz, düşünce özgürlüğü diyoruz. Bir ülkede özgür bir ortamın en büyük göstergesi basındır. Basını susturulmuş bir ülkede ne insan haklarından, ne de düşünce özgürlüğünden bahsedilebilir. Hiçbir hak ve hukukla bağdaşmayan bu kararı tasvip etmemiz mümkün değil” diye konuştu.

MAMUR: YARGI SİYASALLAŞMAMALI

Eğitim Bir-Sen İstanbul Şube Başkanı Ünal Mamur, kararın hukuk ve düşünce özgürlüğü adına Türkiye’nin bir eksiği olduğunu belirtti. “Bu süreç, hür basına karşı baskının en şiddetli şekilde kullanılmasıdır” diyen Mamur, şöyle devam etti: “Türkiye’de birtakım kişiler, hukuk kurallarına aykırı olarak yetki aşımında bulunuyorlar. AB yolunda ilerleyen Türkiye’de alınmış olan bu karar, bizim yüzümüzü ağartacak bir karar değildir. Bu kararı anlamak mümkün değil.”

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:15

İLGİLİ HABERLER