Amerikan Time dergisi son 1 yıl içinde çıkardığı 44 sayıdan 7'sini sağlığa ayırdı. Son kapak konusu ise 100 yıl yaşamanın sırlarıydı. Bilimsel verilere dayanarak haberini sunan dergi, 100 yaşını geçip hâlâ dinç bir şekilde hayatlarını sürdüren insanların, doğuştan gelen genlerden ziyade, sağlıklı yaşam tarzları sayesinde bu şansa sahip olabildiklerini yazdı.
Kendi elinizde
Time dergisindeki habere göre, İsveçli bilim adamları, genlerle uzun yaşam arasındaki bağlantıyı bulabilmek için sadece tek yumurta ikizlerinin gözlem altına alındığı bir araştırma yaptı. Bu ikizler farklı yaşam tarzları içinde yaşamış çocuklar arasından seçildi. Eğer uzun yaşamda en fazla genler ön plana çıkıyor olsaydı bu çocukların yaklaşık aynı yaşlarda ölmeleri gerekiyordu. Veriler genlerin uzun yaşam üzerinde sadece yüzde 20 ila yüzde 30 arasında etkisi olduğunu gösteriyor. Honolulu'daki Pasifik Sağlık Araştırma Enstitüsü uzmanlarından Dr. Bradley Willcox, uzun yaşam için şu örneği verdi: ''Mercedes-Benz genlerine sahip olabilirsiniz. Ancak hiç yağ değişimi yapmazsanız, iyi bakım yapılmış bir Ford Escord kadar yaşayamazsınız.''
Mucizeler adası
''Genlerinizi değiştiremezsiniz ancak, beslenme tarzınızı ya da egzersize ayırdığınız zamanı değiştirmek elinizde'' denilen dergide, 1.3 milyonluk nüfusunun 600'ü 100 yaşın üzerinde olan Japonya'nın Okinawa adalarından da örnek verildi. Dünyada 100 yaş üzerindeki nüfusun en fazla olduğu bu bölgede ''gençlik pınar''ını bulan Okinawahlar'ın sırları ise şöyle:
Egzersize önem veriyorlar.
Az yağlı ve az tuzlu yiyorlar.
Lifli ve kanseri önleyici antioksidan madde oranları yüksek olan meyve ve sebzeleri bol bol tüketiyorlar.
Bu besinler sayesinde kalp hastalıklarına ve kansere karşı doğal önlem almış oluyorlar.
En büyük sırlarından biri de ada halkının dünyanın en fazla soya tüketen toplumu olması. Yine antioksidan oranı yüksek bu besinden günde 60 ila 120 gram arası tüketen Okinawalılar, örneğin sıfır soya tüketimi olan ortalama bir Amerikalı'ya karşı, uzun yaşamda büyük bir avantaj yakalamış oluyorlar.
Tıka basa değil, yüzde 80 oranında doyma gerçekleştiğinde yemeyi kesmeyi öngören ''hara haçi'' felsefesini uyguluyorlar.
Bu sayede günlük 1800 kaloriyi aşmıyorlar. Buna kıyasla bir Amerikalı günde ortalama 2 bin 500 kalori tüketiyor. Amerikalı bilim adamlarına göre sadece alınan kaloriyi azaltmak bile uzun yaşamak için önemli.
Özellikle E vitamininin ön plana çıktığı beslenme tarzları sayesinde yaşlansalar bile zihnen sağlıklı kalıyorlar. Çünkü yaşlılıkla gelen Alzheimer gibi hastalıklara karşı bu vitamin etkili bir kalkan işlevi görüyor.
Alkol ve sigaradan uzak durmanın da uzun yaşamın kilit noktalarından olduğunu biliyorlar.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:12