
12 EYLÜL'ÜN AKTÖRLERİ İSİM OLAMADI!..
Taş’ın 1980-1984 doğumlu üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmaya göre, dönemin idarecilerinden Bülent Ecevit ve Kenan Evren’in adları yüzde 1,1 ile çocuklara en az konulan isimler arasında yer alıyor.
Aileler çocuklarına isim verirken, yaşadıkları savaş ve toplumsal olaylardan önemli ölçüde etkileniyor. Babası Kıbrıs’ta savaştayken doğduğu için aile oğluna Savaş ismini verirken, 12 Eylül’de hapiste olan bir babanın yeni doğan çocuğuna ise annesi Eylem ismini vermiş.
Araştırma görevlisi Taş’ın elde ettiği bulgulara göre aileler bir dönemin isim kaynağı olan takvim yaprağından ise faydalanmıyor. Taş, geleneksel aileden çekirdek aileye geçilmesiyle birlikte çocuğa ad koyma yetkisinin dede ve büyükanneden anne ve babaya geçtiğini kaydediyor. Öğretim görevlisi, isim koymanın önemine işaret ederek, “Anne ve babaların çocuklarına koyacağı ad çok önemlidir. Çünkü bütün bir hayatı boyunca çocuğun en çok duyacağı, kendi adı olacaktır.” diyor. İnsanın karakter ve şahsiyetinin oluşmasında adın önemli rolü var. Bu yüzden çocuklara ad konulurken beğenilen, sevilen, saygı duyulan kişilerin ya da nesnelerin isimleri seçiliyor. Peygamber Efendimiz (sas)’in, “Kıyamet gününde çağrılacağınız ad, kendi adınızla babanızın adıdır. O halde güzel ad koyun.” hadis-i şerifi, nesillere kötü anlamlı adların verilmemesi gerektiğini anlatıyor. Hadis-i şerifin uyarısı, çocuklara ad vermede anne ve babanın sorumluluğunu artırıyor.
Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Hülya Taş, kişi adlarıyla ilgili ilginç bir araştırma yaptı. Uludağ Üniversitesi’nde 458 öğrenciye 14 sorudan oluşan anket uygulandı. Taş, yaptığı araştırmada, geleneksel adların günümüzde yaygın olarak kullanıldığını, Türkçe adların da giderek çoğaldığını, öğrencilerin çocuklarına anlamlı ve güzel adlar koymak istedikleri sonucuna varıldığını kaydetti.
Ankete göre, 12 Eylül askeri darbesini de kapsayan 1980-1984 doğumlu çocuklarına anne-babalar siyasetçilerin isimlerini vermiyor. Dönemin idarecilerinden Bülent Ecevit ve Kenan Evren’in adları yüzde 1,1’de kalıyor. Bir dönemin askeri ve siyasi yöneticisi İsmet İnönü’nün adı da 12 Eylül idarecileri ile aynı oranda. Aileler, az rastlanır isimleri de tercih ediyor. Araştırma, toplumun en küçük halkası olan ailenin, isim koyarken savaşlardan, felaketlerden ve toplumsal olaylardan etkilendiğini ortaya koyuyor. Bir aile, babası Kıbrıs’ta savaştayken doğan oğluna Savaş, babası 12 Eylül’de hapisteyken doğan çocuğa annesi Eylem ismini vermiş. Erkek evlat hasretiyle yanıp tutuşan bir anne-baba ise artık erkek çocuklarının olması için kızlarına Döne ismini koymuş.
Öğrencilerin yüzde 10’unun iki adı bulunuyor. Göbek adı olanların oranı yüzde 85 gibi yüksek bir rakam. Araştırma görevlisi Taş, göbek adlarının çok büyük bir kısmının dini kaynaklı olduğunu ifade ediyor. Öğrencilerin yüzde 54’ü kulağa hoş geldiği ve kendilerine yakıştığını düşündükleri için adlarını seviyor. Öğrencilerin yüzde 6’sı isminin daha değişik olması, yüzde 2’si ise anlamından hoşlanmadığı için ismini sevmiyor.
Çocukların yüzde 7’sinin takma ismi var
Ankete katılan öğrencilerden yüzde 64’ü kendilerine konulan adın sebebini bilmediğini belirtmiş. Araştırmada, takma isme sahip öğrencilerin çokluğu dikkat çekiyor. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 7’sinin takma adı bulunuyor. İlginç takma adlar ise şöyle: Sarı kafa, sarışın olduğu için. Cibro, saz çaldığı için. Ördek, dudakları ördeğe benzediği için. Civciv, ufak tefek olduğu için. Gubul, yeni doğan köpek yavrusu kadar sevimli buldukları için. Cırcır böceği, çok konuştuğu için. Çavuş, yönetici vasfı olduğu için. Kibrit çöpü, çok zayıf olduğu için.
İsim koyma hakkı dededen babaya geçti
18-20 yaşları arasındaki öğrencilerden elde edilen bilgilere göre, çocuğa ad koyma hakkı yüzde 49 ile anne baba, yüzde 42 ile dede-anneanneye tanınıyor. ‘Sizin adınızı kim vermiş?’ sorusuna öğrenciler, yüzde 30 ile babaları, yüzde 21 ile anneleri, yüzde 26 ile dede-büyükleri cevabını vermiş. Ankete katılanların yüzde 8,3’ü dini kaynaklı adlar, yüzde 7,4’ü ölen yakınlarının anılarını yaşatmak için konulan adlar, yüzde 3,3’ü ise doğulan zamanla ilgili isimleri kapsıyor. Aileler, Peygamber adları olarak Mustafa, Muhammed, Mehmet, İsa, Yahya, Musa ve İsmail adlarını koymuşlar. İsminin kaynağı olarak öğrencilerin yüzde 1,5’i takvim yaprağını, yine yüzde 1,5’i sevip de evlenemedikleri kişi adlarını, yüzde 1,3’ü ise ismini nüfus müdürünün verdiğini gösteriyor.
Metin Arslan - Zaman
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:06