
17 AYLIK BEBEĞİN VELAYETİNİ DEVLET ALIYOR!..
İZMİR'de, işkence ve tecavüze uğradığı iddiasıyla koruma altına alınan, kaldığı yuvada geçirdiği nöbet sonucu tekrar tedaviye alınan 17 aylık N.N.B. için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) İl Müdürlüğü, suistimal edildiğini ileri sürdüğü velayetinin anne ve babasından alınması için nöbetçi aile mahkemesine başvurdu. İl Müdürü Zekeriya Ertaş, “Prosedür kapsamında SHÇEK olarak mahkemeye başvurumuzu yaptık. Bundan sonra kararı mahkeme verecek. Olumlu kararın ardından velayet aileden alınıp bebek tamamen devlet korumasında olacak'' diye konuştu.Menderes İlçesi'ne bağlı Yeniköy'de oturan, para karşılığı erkeklerle birlikte olduğu ileri sürülen 36 yaşındaki F.B.'nin, on gün önce, sürekli ağlayıp fenalaşınca Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüğü N.N.B.'nin yapılan tedavisinde, belinde, başında, bacaklarında, göz kapaklarında, kalça kısmında aşırı morluklara rastlanırken, bunların düşmeyle tanımlanamayacağı, bedene zaman içinde uygulanan şiddetin kesin olduğu saptanmıştı. Makatındaki çizik nedeniyle hastanede adli tıp muayenesi de yapılan talihsiz bebeğin, defalarca tecavüze uğradığı da rapor edildi. Talihsiz bebeğin, vücudundan ve elbiselerinden alınan örnekler kriminal inceleme için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Geniş çaplı soruşturma başlatan jandarma tarafından gözaltına alınan anne F.B. ile aynı evde kaldığı 40 yaşındaki M.D., 41 yaşındaki Y.V. ve bekçilik yapan 69 yaşındaki A.A. da sevkedildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Zanlılardan anne F.B., avukatının bir üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilirken, geçen cumartesi günü, hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararının ardından yakalanıp tekrar tutuklandı. Bu arada, F.B.'nin ifadeleri üzerine ve olaya karıştığı iddiasıyla Y.V.'nin eşi Z.V. hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkartılarak aranmaya başlandı. Ayrıca, Adalet Bakanlığı'nın talimatıyla bebeğe yapılan en son adli tıp muayenesinde, vücudunda ve giysilerinde herhangi bir erkeğe ait sperm izine rastlanmamasına rağmen tecavüze (fiili livata) uğradığı kesinlik kazandı.
ANNE İÇİN İKİNCİ İTİRAZ
Soruşturmayı yürüten jandarmanın cezaevinde bulunan Y.V.'nin eşi Z.V.'yi yakalamak için çalışmaları sürerken, F.B.'nin, Baro tarafından atanan avukatı Ahmet Okumuş, dün müvekkilinin serbest bırakılması için ikinci kez üst mahkemeye başvuruda bulundu. Avukat Okumuş, geçen hafta tutuklanan F.B.'nin serbest kalması için üst mahkemeye itiraz ettiğini, bunun olumlu sonuçlanarak kadının serbest kaldığını, daha sonra yeniden tutuklandığını ve bu tutuklamaya kendisinin üst mahkemeye bir kez daha itiraz ettiğini, ancak halen sonuçlanmadığını kaydetti. Yetkililere seslenen Okumuş, devletin, bugüne kadar çocuğa gösterdiği ilgiyi anneye de göstermesi gerektiğini, çocuğu kadar korunmaya muhtaç olduğunu vurguladı.
VELAYET BAŞVURUSU YAPILDI
Talihsiz bebeğin hastanedeki tedavisi sürerken, kendisini koruma altına alan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İzmir İl Müdürlüğü, suistimal edildiğini ileri sürdüğü velayetinin anne ve babasından alınması için nöbetçi aile mahkemesine başvurdu. SHÇEK İl Müdürlüğü'nün avukatları, velayet davasının açılması için bugün öğlen saatlerinde nöbetçi aile mahkemesine gidip dilekçelerini sundu. SHÇEK İl Müdürü Zekeriya Ertaş, “Prosedür kapsamında SHÇEK olarak mahkemeye başvurumuzu yaptık. Bundan sonra kararı mahkeme verecek. Açılacak davadaki olumlu kararın ardından velayet aileden alınıp bebek tamamen devlet korumasında olacak'' diye konuştu.
KAYYUM ATANACAK
İzmir Barosu Çocuk Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Lale Özberk, devlet tarafından beklenen gelişmenin yaşandığını, mahkemenin velayeti anne, babadan almasının ardından, bebeğe ya bir kurum ya da koruyucu bir ailenin kayyum olarak atanacağını, kayyum tarafından atanacak avukatla bebeğin haklarının savunulacağını dile getirdi. Olayın yakın takipçisi olduklarını söyleyen Özberk, “Soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz. Eğer, ‘cinsel istismar’ suçundan dava açılırsa 15, ‘eziyet’ suçundan dava açılırsa 8, ‘aile fertlerine kötü muamele’den açılırsa 1 yıl hapis cezası istenir, tüm suçlardan açılırsa toplam 24 yıl istenir. Ancak şu an bunu bilmek mümkün değil. Soruşturmanın sonlanmasını beklemek gerekir'' diye konuştu. Bu tip suçların önüne geçilmesi için ihbar ve şikayet müessesi oluşturulması gerektiğini vurgulayan Özberk, “Kimsenin bedenine kimsenin bedenine dokunmaması gerekir. Hele ki kendilerini ifade edemeyen çocukların, bedeni daha özeldir. Cinsel haz amacıyla dokunmak cinsel bir istismardır. Bu amaçlı her eylemin kolluk kuvvetlerine ihbar edilmesi gerekir. Toplum olarak çevremizde gördüğümüz bu tip olayları şikayet etmemiz şart'' dedi. DHA
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:19