Gündem
  • 14.11.2003 10:07

20 MİLYAR DOLARLIK EV

Avrupa Konseyi Ankara'ya, Rum vatandaşı Titiana Loizidou davasında hükmedilen 1 milyon dolarlık tazminatını ödememesi durumunda, ''her türlü önlemi alacağı'' ültimatomunu veredursun, mahkeme kararına uyulmaması, Türkiye'yi uluslararası platformda oldukça zor duruma sokacak. Avrupa Konseyi kaynaklarından alınan bilgilere göre, 19 Kasım tarihine kadar Türkiye'nin tazminatı ödemesi durumunda, Konsey'in karar organı Daimi Delegeler Komitesi, tazminatın ödendiğine ilişkin bir karar çıkartacak ve Loizidou krizi önlenmiş olacak. Ancak Ankara, tazminatı ödememekte direnirse, kriz büyüyecek. Bu durumda Daimi Delegeler Komitesi'nin, ülkeye hangi yaptırımı uygulayacağı konusunda bir karar vermesi gerekecek. Buna göre, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ndeki oy hakkının kaldırılması veya Türkiye'nin Konsey'deki toplantılara katılmasının engellenmesi, ilk planda uygulanacak yaptırımlar olarak öne çıkıyor. Türkiye tazminatı ödemezse, ''Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması'' en son uygulanacak yaptırım olacak. AB'yi etkiler mi? Türkiye'ye verilecek olan yaptırımlar bunlarla da sınırlı kalmayacak. Son beş yıldır Avrupa Konseyi'nin, demokrasi konusunda eksiklikleri olan ülkeler için başlattığı ''izleme Süreci'' nden çıkmaya çalışan Ankara'nın bu çabaları, Loizidou kararına çarpacak. Avrupa Konseyi, nisan ayında sunacağı raporunda, Türkiye'nin izleme sürecinden çıkıp çıkmayacağı konusunda bir karar verecek. Konsey kaynakları, mahkemenin kararlarına uyulmamasının bu raporu ''olumsuz'' yönde etkileyeceğini belirtiyorlar. Türkiye'nin izleme sürecinden çıkartılmaması, Türkiye için oldukça kritik olan, AB'nin 2004'de açıklayacağı AB ilerleme Raporu'na da yansıyacak. Avrupa Konseyi'nin, Türkiye'yi demokratik bir ülke olarak görmemesi, Konsey'in görüşlerine itibar eden AB'nin görüşlerini etkileyecek. Prestij de söz konusu Loizidou davası, Avrupa Konseyi'nin tarihinde bir ilki oluşturuyor. Kararlarının uygulanmaması, AİHM'nin uluslararası prestijini zedeliyor. Buna benzer bir olay ise 1960'lı yıllarda Yunanistan ile Avrupa Konseyi arasında yaşanmıştı. O sıralarda, 5 Avrupa ülkesi, cunta yönetiminin başta bulunduğu Yunanistan'da sistematik işkencenin uygulandığı gerekçesiyle Atina'yı zamanın Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na şikayet ettiler. Komisyon, ihlal kararı verdi. Avrupa insan Hakları Sözleşmesini (AİHS) uygulamamakta direnen Atina ise, Avrupa Konseyi üyeliğinden geri çekildi. Ancak ülke geri çekilmeseydi, Yunanistan üyelikten atılacaktı. Cunta yönetiminin sona ermesinin ardından Yunanistan, tekrar Konsey'deki üyeliğine geri döndü. VATAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:02

İLGİLİ HABERLER