Gündem
  • 14.6.2013 17:46

28 Şubat davasında 37 tahliye

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "28 Şubat" davasının tutuklu 75 sanığından MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın da arasında bulunduğu 37'sinin tahliyesine, davanın ilk duruşmasının 2 Eylül 2013 Pazartesi görülmesine karar verdi.

İddianameyi geçen hafta kabul eden mahkeme, tensip zaptını hazırladı. Buna göre "28 Şubat" davasının ilk duruşması 2 Eylül 2013 Pazartesi saat 10.00'da görülecek. Davaya, 6 Eylül Cuma gününe kadar her gün, aynı saatte devam edilecek.

Mahkeme, toplam 103 sanığı bulunan davanın 75 tutuklu sanığından 37'sinin de tahliyelerine karar verdi.

Tensiple birlikte tahliyelerine karar verilenler şunlar:

"Mustafa Bıyık, İbrahim Selman Yazıcı, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Serdar Çelebi, Mustafa Babacan, Orhan Nalcıoğlu, İsrafil Aydın, Engin Alan, Metin Yavuz Yalçın, Cengiz Koşal, Mustafa Hakan Bural, Yahya Kemal Yakışkan, Adem Demir, Yahya Cem Özarslan, Ziya Batur, Bahaddin Çelik, Yüksel Sönmez, Salih Eryiğit, Osman Bülbül, Ahmet Dağcı, Veli Seyit, Seyfullah Sönmez, Sezai Kürşat Ökte, Ahmet  Aka, Alican Türk, Osman Atilla Kurtay, Mustafa Kemal Savcı, Berkay Turgut, İsmail Hakkı Önder, Ahmet Nazmi Solmaz, Mehmet Ali Yıldırım, Metin Keşap, Celalettin Bacanlı, Mustafa Köseoğlu, Mustafa İhsan Tavazar, Lokman Ekinci ve Erdal Ceylanoğlu."

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davası kapsamında, Başbakanlıktan 14 Mart 1997'de Başbakanlık tarafından yayınlanan irtica ile mücadele konusunda yazılı talimat ve genelge bulunup bulunmadığını, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinden ise 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısına ilişkin tutanakların açıklanıp açıklanmadığını soracak.

Mahkemenin tensip zaptına göre, hakkında soruşturma aşamasında yokluğunda tutuklama kararı çıkarılan sanıklar Cevat Temel Özkaynak, Eser Şahin ve Erdoğan Öznal'ın yokluklarında tutukluluklarının devamına ve haklarındaki tutuklama kararının infazlarının beklenilmesine karar verildi. Sanık Sedat Arıtürk hakkındaki yakalama emrinin devamı kararlaştırıldı.

Yine, 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile Mehmet Başpınar hakkındaki adli kontrol uygulamalarına devam edilecek.

Mahkeme, Ankara'da ikamet eden ve 28 Şubat döneminin bakanları Meral Akşener ve Şevket Kazan'ın yanı sıra, Hasan Ekinci, Şeref Malkoç, Bülent Orakoğlu, Öztürk Türkdoğan, Hasan Celal Güzel ve Arslan Değirmenci'nin de arasında bulunduğu mağdur ve müştekiler adına duruşma gün ve saatini bildiriren davetiye çıkarılacak.

Ankara dışında ikamet eden ve dönemin DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ile Refah Partisi'nden milletvekili seçilen ancak TBMM'de yemin edemeyen Merve Safa Kavakçı, Mehmet Bekaroğlu ve Teoman Rıza Güneri'nin de arasında bulunduğu diğer müştekilerin şikayet ve delillerinin tespiti için ise bulundukları yerlere talimat yazılacak.

MGK Genel Sekreterliğinden, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Toplantısına ilişkin tutanakların 2945 Sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu'nun 10. maddesine göre açıklanıp açıklanmadığını ve bu yönde bir karar alınıp alınmadığını soracak ve açıklanmış ise bir örneğinin gönderilmesini isteyecek.

MGK Genel Sekreterliğinden, aynı toplantı sonrasında yapılan basın açıklamasının suretini de isteyecek olan mahkeme, Başbakanlıktan da 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Koalisyon protokolünün, 54. Hükümetin Başbakanının 18 Haziran 1997 tarihli istifa dilekçesinin birer suretini talep edecek.

Yine, Başbakanlıktan 14 Mart 1997'de Başbakanlık tarafından yayınlanan irtica ile mücadele konusunda yazılı bir talimat, genelge bulunup bulunmadığını soracak olan mahkeme, böyle bir talimat veya genelge bulunması durumunda bir suretinin gönderilmesini isteyecek.

TRT'den iddianameyi okuyacak iki spiker görevlendirilmesini talep edecek olan mahkeme, tanıkların dinlenmesi konusunu ise sanık, mağdur ve müşteki sayısının fazlalığını dikkate alarak, sonraki celselerde değerlendirilmesini kararlaştırdı.

Çevik Bir ve Gürüz' e tahliye yok...

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in de bulunduğu 38 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Tensip zaptında, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verilmesinin gerekçeleri açıklandı.

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir hakkındaki kararda, iddinamede yer verilen 7 Nisan 1997 tarihli "irtica konusunda alınacak tedbirler" başlıklı belge ile "bu belgede deşifre edilen hükümeti değiştirmeye yönelik konuşmaların" yanı sıra bir dizi diğer belgeye dikkati çekildi.

Bu belgelerde açıkça hükümeti değiştirmeye yönelik ifadeler bulunduğu, Şemdin Sakık’ın sorgulanması sonucu alınan ifadeler sonrasında çalışma grubu teşkil edildiği, bu grupça uygulama zamanlarını ihtiva eden bir eylem planı hazırlandığı ve uygulandığı belirtilen gerekçede, Bir'in evinde ele geçirilen belgelerdeki astlarına yönelik ifadeler, değişik devlet ve uluslararası kuruluş temsilcileri ile yaptığı konuşmalardaki hükümeti değiştirmeye yönelik beyanları ve özellikle eski asker müştekilerin beyanlarının kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular olarak kabul edildiği kaydedildi.

Sanık Çetin Doğan'ın 4 Nisan 1997 tarihli BÇG içinde "Çalışma grubu oluşturulması" konulu belge ile bu grup içerisindeki birimlerden birinde komutanı olduğu belirtilen gerekçede, 7 Nisan 1997 tarihli “irtica konusunda alınacak tedbirler” başlıklı belgenin içeriğin, bu belgede deşifre edilen hükümeti değiştirmeye yönelik konuşmaların, BÇG tarafından hazırlanan "batı harekat konsepti, batı eylem planı" gibi belgelerde açıkça hükümeti değiştirmeye yönelik ifadelerin, Sakık’ın sorgulanması sonucu alınan ifadeler sonrasında çalışma grubu teşkil edilmesi ve bu grup tarafından uygulama zamanlarını içeren bir eylem planı hazırlanması ve uygulanması ve özellikle eski asker müştekilerin beyanlarının kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular olarak kabul edildiği bildirildi.

-Çiller aleyhine kampanya

Sanık Çetin Saner'in de BÇG içinde komutan olduğu ifade edilen gerekçede, Saner'in, basına yönelik brifinglerde koordinasyon görevi yaptığı, basında, askeri müdahalenin ayak sesleri olarak değerlendirilmesine neden olacak ifadelerin kullanılmasını sağladığı, müşteki Meral Akşener’e yönelik hükümete açık baskı niteliğinde sözler söylediği savunuldu.

Sanık Hayri Bülent Alpkaya'nın da BÇG'de görevli olduğu ve hazırlanan "batı harekat konsepti, batı eylem planı" gibi belgelerde açıkça hükümeti değiştirmeye yönelik ifadelerinin bulunduğu kaydedilerek, Alpkaya'nın, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller aleyhinde "kampanya kontrol formu" başlıklı belgede imzası bulunduğuna dikkati çekildi.

Sanık Teoman Koman'ın da BÇG içinde yer aldığı, bu kapsamda dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın da bulunduğu toplantıda hükümeti değiştirmeye yönelik konuşmalarının bulunduğu ileri sürülerek, sanıklardan Erol Özkasnak’ın, Koman'ın bu çalışmalara destek olduğunu belirten basına yansıyan konuşmalarının yer aldığı kaydedildi.

Gerekçede, sanık Fevzi Türkeri'nin de BÇG tarafından hazırlanan seminer programlarında aktif olarak görev aldığı, basına yönelik verdiği brifinglerde, askeri müdahalenin ayak sesleri olarak değerlendirilmesine neden olunacak ifadelerin kullanılmasını sağladığı iddia edildi.

Sanıklar Erol Özkasnak,  İlhan Kılıç, Kamuran Orhon ve Vural Avar'ın tutukluluk hallerinin devamı için de mahkeme benzer gerekçeler ileri sürdü

-"Akademik personel fişlendi"

Sanık Halil Kemal Gürüz'ün BÇG  tarafından hazırlanan plan gereğince bazı evrakların elden Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK)  gönderileceğinin belirtildiği, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne Mevlüt Baydar hakkında yazılan yazıdan ve buna benzer başka yazılardan akademik personel hakkında bazı bilgilerin toplandığının anlaşıldığı belirtilen gerekçede, YÖK tarafından gönderilen belge ve defterlerde de benzer bilgilerin bulunduğu kaydedildi.

YÖK'ün, faaliyetleri hakkında Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi verildiği,  bazı akademik personel hakkında açıkça fişleme yapıldığı ileri sürülen gerekçede, YÖK Başkanlığınca irtica ile mücadelede yapılan faaliyetlerle ilgili rapor hazırlandığı ifade edildi.

Kemal Gürüz'ün bu faaliyetlere katkı sağladığı için Genelkurmay Başkanlığı'nca taltif edildiği öne sürülen gerekçede, özellikle akademisyen müştekilerin beyanlarının, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular olarak kabul edildiği vurgulandı.

-Gürüz'ün tutukluluğuna karşı oy

Sanık İzzettin İyigün'ün,  4 Şubat 1997'de Ankara Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı'nda bulunan tankların ve zırhlı personel taşıyıcıların Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Doğu Aktulga’nın emirleri ile Etimesgut-Sincan-Yenikent-Akıncılar istikametinde yürüttüğü ifade edilen gerekçede, İyigün'ün, bunun toplum ve basın tarafından hükümete karşı bir eylem olarak algılanmasını sağladığı savunuldu.

Mahkeme, 38 sanığın, önemli ve etkili görevlerde bulunmuş olmaları dikkate alındığında tanıklar ile müştekiler üzerinde baskı kurmaları ihtimalinin bulunması, haklarında talep edilen ceza miktarının her zaman kaçma kuşkusu oluşturması, adli kontrol kararının yetersiz kalacak olması nedeniyle  tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Mahkeme, Kemal Gürüz'ün tutukluluk halinin devamını oy çokluğuyla, diğer sanıklarınkini ise oy birliğiyle aldı. Kemal Gürüz'ün tutukluluk halinin devamı için karşı oy kullanan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, Gürüz'ün suç tarihindeki görevi ve konumuna göre tutukluluğunun devamını gerektirir neden bulunmadığını savundu.
 

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının ardından eski Kara Kuvvetleri Komutanı Ceylanoğlu'nun da aralarında bulunduğu sanıklar tahliye edildi

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "28 Şubat" davasında aldığı tahliye kararının ardından, aralarında eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'nun da bulunduğu sanıklar Sincan F Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi.

Mahkemenin kararı sonrasında, işlemleri tamamlanan sanıkların tutuklu bulundukları Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden tahliye edilmelerine başlandı.

Tahliye edilen sanıkları, çıkışta ellerinde Türk bayrakları bulunan yakınları karşıladı.

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Ceylanoğlu da cezaevine ait bir servis aracıyla kampüs dışına çıkarıldı. Ceylanoğlu'nu ailesi ve çevredekiler alkışlarla karşıladı. Habercilerin "Geçmiş olsun" sözlerine karşı Ceylanoğlu teşekkür etti. Ceylanoğlu, daha sonra özel aracıyla ayrıldı.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 14:27

İLGİLİ HABERLER