3 BİN ÖĞRENCİDEN YÜZDE 26'SININ "EN AZ BİR KEZ" BAŞKASINI YARALADIĞI ORTAYA ÇIKTI
YUSUF ZİYA ERARSLANANKARA - Türkiye'de pilot seçilen 43 okulda eğitim gören 3 bin 483 lise 2. sınıf öğrencisi üzerinde yapılan araştırmaya göre, en az bir kez başkasını yaralayan çocukların oranı yüzde 26 olarak belirlendi. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 39'u, 12 yaşından önce yaralama olayına karıştığını söyledi. Araştırmaya göre, bıçak, çakı gibi kesici alet taşıyanların oranı ise yüzde 22.6.
Türk Eğitim-Sen'in yaptırdığı "Şiddet ve Taciz" anketi, gençlerin yüzde 21'inin "mafya dizilerini" izlediğini ortaya koydu. Gençlerin yüzde 21'i mafya, yüzde 19.5'i komedi dizisi izliyor. Öğrencilerin yüzde 44.8'i aksiyon, macera, korku, gerilim türünde filmleri tercih ediyor. Bilgisayar oyunları salonları ya da internet kafelere giden öğrenciler arasında en çok oynanan oyun türü yüzde 66.5 ile savaş ve dövüş oyunları. Futbol oyunlarının oranı yüzde 12.1, araba ve motor yarışları yüzde 9.9 oranında tercih ediliyor. Öğrenciler arasındaki taciz oranının, yüzde 92 olarak belirlendiği ifade edilen açıklamada, kızların "sarkıntılık", erkeklerin ise kızların kendileriyle fazla "yüz göz olması"ndan rahatsızlık duydukları bildirildi. Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği'nden Doç. Dr. Kültegin Ögel, uzman psikolog Ceyda Yılmazçetin Eke ve uzman psikolojik danışman Itır Tarı, 'Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme Kılavuzu' hazırladı. Söz konusu kılavuzda, son dönemlerde özellikle okullarda yaşanan şiddet olaylarına ilişkin bilgiler yer aldı. "www.habername" sitesinde yayınlanan kılavuzda ayrıca, gençlerin neden şiddete başvurdukları anlatılırken, Milli Eğitim Bakanlığı'na, okullara ve anne-babalara düşen görevler de sıralandı.
OKULLARDAKİ ŞİDDETİN KRONOLOJİSİ
- 2 Şubat: İzmir Buca'da lise öğrencisi 18 yaşındaki İ.B. bıçaklı saldırıda yaralandı.
- 4 Şubat: İzmir Bornova'da biri kız üç öğrenci, Mustafa Kemal Lisesi'ni bastı. Müdür yardımcısı ile üç öğrenciyi bıçakladı.
- 13 Şubat: Bursa'da 17 yaşındaki A.K. tartıştığı M.D.'yi bıçakla göğsünden yaralandı.
- 20 Şubat: Mersin'de internet kafede çıkan kavga sonucu 14 ve 15 yaşlarında iki öğrenci karınlarından bıçaklandı.
- 20 Şubat: Üsküdar'da Siteler İlköğretim Okulu'nda okul bahçesinde çıkan kavgayı izleyen 11 yaşındaki öğrenci, bıçakla yaralandı.
- 22 Şubat: Bursa Orhaneli'de 16 yaşındaki liseli de pansiyonda tartıştığı sınıf arkadaşını ustura ile göğsünden yaraladı.
- 22 Şubat: Manisa Osmancalı Çok Programı Lisesi'nde öğrenim gören bir öğrenci kavga ettiği arkadaşını 10 yerinden bıçakladı.
- 23 Şubat: Adana'da lise öğrencisi A.K. bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı.
- 25 Şubat: Trabzon'da liseli M.K. okul önünde silahlı saldırıda yaralandı.
- 9 Mart: Konya'da bir ilköğretim okulunun bahçesinde iki öğrenci bıçakla yaralandı.
- 13 Mart: Diyarbakır Melikahmet Lisesi'nde arkadaşlarının uzaklaştırılmasına kızan grup okulu bastı, sekiz öğrenci yaralandı.
- 22 Mart: Adana'da Meslek Lisesi öğrencileri Y.K. okul arkadaşı E.U.'yu bıçakladı.
- 22 Mart: İstanbul Levent'te 14 yaşındaki C.B., 17 yaşındaki sınıf arkadaşı F.C.'yi çantasındaki bıçakla, kalbinden bıçakladı.
NEDEN ŞİDDETE BAŞVURUYORLAR?
- Yanlış arkadaşlık ve özenti
- Ekonomik ve sosyal nedenler
- Aile içi iletişim eksikliği
- Boşanma, ölüm, geçimsizlik ve aile içi şiddet
- Kazanç elde etmek için organize suç grupları ve ailelerin suça yönlendirilmesi
- Köyden kente göç ve kentlileşememe olgusu
- Kurtlar Vadisi ve şiddet içeren benzer programlar
- Öğrenme problemi olan çocuklar
- Düşük motivasyon
- Düşük eğitim düzeyi, kültürel eksiklik
MEB'e düşen görevler ise şöyle sıralanıyor:
- Güvenli okullar oluşturulması amacıyla politikalar belirlemesi
- Çocukların sorunlarına çözüm üretebilecek mekanizmaların hayata geçirilmesi
- Okullarda sanat, spor gibi etkinliklerin geliştirilmesi için altyapı sağlanması
Kamu kurumlarına düşen görevler:
- Şiddetin önlenmesine yönelik caydırıcı düzenlemeler yapması
- Çocuklarla çalışan kamu görevlilerinin, şiddet olaylarının çözümüne yönelik eğitim almalarının sağlanması.
OKULLARA DÜŞEN GÖREVLER
- Ev, okul ve toplum arasındaki iletişimi güçlendirmeleri
- Öğrenci ve personel için katılımcı yollarla davranış kuralları belirlemeleri
- Öğrencinin güvenliğini sağlayacak tedbirleri almaları
- Çocukların karar verme süreçlerine aktif katılımlarını sağlamaları
Anne-babalara düşen görevler de şu şekilde açıklanıyor:
- Çocukları için model teşkil ettiklerinin bilincinde olmaları
- Kabul edilebilir ve kabul edilmez davranışlara net sınırlar koyarak, çocukları için yol gösterici kurallar belirlemeleri
- Aileler önce kendileri değişime açık olmalı (Aileler en ufak olaylarda patlayabiliyor. Oysa çocuk, "Şimdi öfkelendim, sonra konuşalım" demeyi öğrenmeli)
- Nasihat etmeyin ('Oğlum vurmak iyi değil' yerine, 'ne oldu da kavga çıktı' denilmeli)
- Yüzüne bakarak, başka şeylerle meşgul olmadan onunla konuşun ama önce dinleyin
- Kuralları açık olarak koyun
- Şiddet içerikli davranışları ciddiye alın, normalleştirmeyin (kardeşler arası vurma, eşyalara bilerek zarar verme)
- Zamanlarını doldurun, uğraşacak işler verin
- Şiddet uygulayarak prim elde etmesini engelleyin (Çocuğun vurma kırma hareketinde anne baba sinebiliyor, çocuk da istediğini elde etmiş oluyor)
- Olumlu davranış sergilediğinde ödüllendirin. (Olumlu davranışı normal kabul etmek yerine, "Seninle gurur duyuyorum" gibi motivasyon cümleleri kurmak önemli)
- Çocuğunuzdaki gelişmeleri başkalarının yanında sMlise öğrencisi A.K. bir grubun bıçaklı saldıröyleyin.
- Onu karar verme sürecine dahil edin
- Konuşmasını teşvik etmek için açık uçlu sorular sorun (Bugün okulda tatsız bir olay yaşanmış, anlatır mısın? neden bu yola başvurdun.. gibi cevabı evet-hayırdan uzak sorular.)
- Tepkilerde tutarlı olun.
ÖĞRETMENLER NE YAPMALI?
Öğretmenler krize müdahalede şunlara dikkat etmeli:
- Büyük yaştaki öğrenciler olaylar hakkında korkularını dile getirmeyebilir ancak güvenlik algıları sarsıntıya uğramıştır.
- Güvenlikle ilgili fikirlerini olumlu yönde kuvvetlendirin
- Öğrencilerin olayı yeniden anlatmalarını sağlayın. Ancak korkunç ve can acıtıcı konuşmalar için sınırlama getirin
- Öğrenciler, krize yol açan kişilere yönelik nefret duygularını dile getirebilirler. Duygularının şiddetini anladığınızı gösterin. - Gelecekteki şiddet davranışlarını engellemek için bazı örnekler üzerinden bu duygularla nasıl başa çıkılacağını tartışın
- Konsantrasyon bozuklukları, gündüz hayalleri, endişeleri ve duyguları ile ilgili kafa karışıklıkları hakkında öğrencilere sorular sorun
- Olayı gerçekçi bir biçimde değerlendirebilmeleri için yardımcı olun. Örneğin olayları yumuşatmak amacıyla bazı kelimeleri değiştirmekten kaçının. 'Uykuya daldılar', 'gittiler' demek yerine öldü kelimesini kullanmaktan kaçınmayın
- Kendi duygularınızı çocuklara açıklamakta bir sakınca yoktur, örneğin, "Meydana gelen olaylar için üzülüyorum" gibi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 08:54