Asayiş
  • 18.5.2010 00:16

3 TEĞMEN TAHLİYE EDİLDİ


ÜYE HAKİM KUBAN, 6 TEĞMENİN TAHLİYE OLMASI YÖNÜNDE OY KULLANDI
Üç gündür devam eden davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Teğmenler Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel’in delil durumu ve suç vasfının değişme ihtimalini dikkate alarak oy birliği ile tahliyelerine karar verdi. Teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan’ın tahliye talebi ise suçun niteliği ve delil durumu dikkate alınarak oy çokluğu ile reddedildi.
Teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan’ın tahliye edilmesi yönünde oy kulanan Oktay Kuban ise bu kararına gerekçe olarak ise şunları gösterdi:
"CMK 100 ve devam maddelerindeki gerekçelerden açıkça anlaşılacağı üzere bir şahsın tutuklanabilmesi veya tutukluluk halinin devamına karar verilebilmesi için öncelikle suçu işlediğine dair kuvvetli şüphenin varlığını gösteren olguların bulunması gerekmektedir. Yasada bununla birlikte sayma yöntemi ile belirlenmiş, tutuklama sebebi varsayılabilecek sebeplerin de bulunması gerekir. Yargılama dosyasında ki mevcut bilgi ve belgelerin hukuki niteliği ile sanık savunmaları birlikte değerlendirildiğinde tutuklu sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olgular bulunmamaktadır. Sanıklar hakkında kaçmaları, saklanmaları, delilleri gizleme, yok etme, değiştirme, ya da mağdur veya tanıklara baskı yapma girişiminde bulundukları yönünde tutuklama nedeni sayılacak olgu ve iddia bulunmamaktadır. Anayasamızın ikinci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes yasalar önünde eşittir. Aynı yargılamada, aynı suç ve delillerle suçlanan bir kısım sanığı tutuksuz yargılnıyor olması, tutuksuz yargılanan sanıkların yargılama sürecinden kaçma ve delileri gizleyip, yok etmeyişi veya mağdur ve tanıkları etkileme girişimlerinin bulunmayışı, tutuklu sanıkların tutuksuz yargılanmalarının yargılamanın amacına ulaşmasına engel teşkil edeceğine dair somut olguların bulunmayışı, sebebiyle tutuklu sanıkların tahliye edilmeleri gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun tutukluluğun devamı yönündeki görüşüne katılmıyorum."

POYRAZKÖY DAVASI İLE BİRLEŞTİ
Mahkeme heyeti ayrıca her iki dosya arasına fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle oy çokluğu ile davanın Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava ile birleştirilemesine karar verdi.
Üye hakim Oktay Kuban, davaların birbirinin sonucunu etkileyecek hukuki ve fiili irtibatın bulunmadığı, birleştirme kararının davaların uzmasına neden olacağı gerekçesi ile diğer iki üyenin birleştirilme yönündeki kararlarına katılmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti sanıklardan Sezgin Demirel’in evinde ele geçirildiği ve üzerlerinde diğer sanıklardan bir kısmının ismin yazdığı öne sürülen anahtarlara ilişkin soruşturmanın akibetinin Gölcük Askeri Savcılığı’ndan sorulmasına da karar verdi. Patlayıcı maddelere ilişkin dosyada ekspertiz raporu bulunduğunu hatırlatan mahkeme heyeti, sanık vekillerinin patlayıcı maddelere ilişkin araştırma yapılması taleplerini de reddetti.

MÜŞTEKİ YÜZBAŞI:ŞİKAYETİM DEVAM EDİYOR
Sanıklardan Alperen Erdoğan, Yakut Aksoy, Tarık Ayabakan ve Burak Düzalan’ın kaldığı evde özel fotoğrafları ile görüntülerinin bulunduğu iddia edilen öğretim görevlisi Yüzbaşı Burçin Öztürk, ifadesinde sanıkları tanımadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu’nun "Sizinle ilgili görüntülerin olduğu iddia ediliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" diye sorması üzerine Yüzbaşı Burçin Öztürk, "Bu konuları 2008’de öğrendim. İlk öğrendiğim gün Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum. 5-6 ay önce de Beşiktaş’taki savcı çağırdı. Orada söylediklerimi tekrarlıyorum. Şikayetim devam ediyor. Sanıkların hiç birini ne ismen ne de doğrudan tanımıyorum. O yüzden de sanıkların evinde görüntülerimin bulunup bulunmadığının doğruluğu konusunda bilgim yok" dedi.

SAVCILIKTA YOUTUBE’DA OLMAYAN GÖRÜNTÜLERİM DE GÖSTERİLDİ
Üye hakim Oktay Kuban’ın "Savcılık ifadenizde savcılıkta size gösterilen görüntüler ile Youtube’da yayınlanan görüntüler arasında farklılık olduğunu söylediniz. Bu farklılıkların ne olduğunu söyler misiniz? sorusuna ise Yüzbaşı Burçin Öztürk, "Çok fazla fotoğraf vardı. Biribirine benzeyen görüntüler vardı. Tamamı için konuşamam ama Youtube’da olmayan görüntüler de vardı" diye yanıtladı.
Buçin Öztürk bir soru üzerine de ifadesinde şüphelendiği kişinin ismini zikretmediğini söyledi.
Avukat Refik Ali Uçarcı’nın, "Sizin iki üstünüz Ömer Faruk isimli Albay tarafından yapılmış olabileceği söylenmiş" diye konuşması üzerine Burçin Öztürk, "O tarihte Ömer Faruk adlı kişi Kuleli Askeri Lisesi komutanıydı. Evime imzasız bir mektup gelmişti ve bu komplonun onun tarafından yapıldığı söyleniyordu. Ancak herhangi bir işlem yapmadım" dedi.
Sanıkların eğitimine katılmadığını ifade eden Yüzbaşı Burçin Öztürk, görüntülerin tek bir yer ve zamanda çekilen görüntüler olmadığını belirtti. Burçin Öztürk, "5 yıl önce İstanbul’daki evimde çekilen görüntüler de var, 2 yıl önce Amerika’da çekilen görüntüler de var" dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 07:41

İLGİLİ HABERLER