Yaşam
  • 17.1.2007 14:04

31 KADIN CİNSEL ORGANINA KAVUŞTU...

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü'ne başvuran doğuştan cinsel organ ve rahim yokluğu olarak bilinen "vajinal agenezi" hastası 31 kadın, yapılan başarılı ameliyat sonra cinsel organa kavuştu. 80 binde birinde rastlanılan bu hastalığın Batman, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa yörelerinde küçümsenmeyecek kadar fazla olduğunu söyleyen Doç. Dr. İbrahim Aşkar, bölgenin yapısı itibariyle bu rakamın daha yüksek olduğunun tahmin edildiğini belirtti.
Kadınların genital yokluk veya cinsel organ yokluğu olarak bilinen "vajinal aganezi" vaka sayısının Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu tespit edildi. Özellikle Batman, Urfa ve Mardin bölgesinde kadınlarda genital yokluğun dünya geneline göre olması gerekenden 3 kat daha fazla olduğu belirtildi. Son 9 yıl içerisinde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü'ne 31 kadının başvurduğu belirlendi. Bölgede kadınların genital yokluğu, genellikle evlendikten sonra farkına vardıklarını söyleyen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Aşkar, vajinal aganezinin tam olarak sebebinin bilinmediğini söyledi. Bu konuda sağlıklı bir veri bulunmadığını ifade eden Doç. Dr. Aşkar, "Türkiye'de bugüne kadar bu konuyla ilgili yapılmış hiçbir araştırma yoktur. Dünya genelinde yapılmış çalışmalar bu oranın 5 bin ile 80 bin kişide 1 olduğunu göstermektedir. Yaptığımız ameliyatların sayısı 31'dir ve bu hastalardan elde ettiğimiz sonuçlar olumlu olmuştur. Ameliyat ettiğimiz hasta sayısı, dünyada takip edilen hasta sayısına göre oldukça dikkat çekmektedir. Ancak hasta sayısının çok olmasının nedenlerini daha tam olarak saptayamadık" dedi.
Son 9 yılda 31 kişinin başvurduğunu, ancak bölgenin yapısı itibariyle tedavi olmaya çekinenlerin sayısının daha fazla olduğunu tahmin ettiklerini belirten Doç. Dr. Aşkar, ameliyat yaptıkları hastaların 16-27 yaş grubunda ve bunların 17'sinin Batman'dan, 9'unun Mardin'den, 3'ünün Diyarbakır'dan, 2'sinin Şanlıurfa'dan geldiğini söyledi.
Bu tür vakalarda hastaların durumu çok geç fark ettiğini açıklayan Doç. Dr. Aşkar, "2 tür vajinal agenezi var. Bazılarının rahmi ve yumurtalığı gelişmiş olabiliyor. Ama bize başvuran hastalardan sadece üçünde rahim ve yumurtalık vardı. Bir hastamıza doğum yapacak şekilde müdahalede bulunduk. Rahmi de toparlamayı başardık. Hasta, ameliyattan önce hiçbir şekilde mümkün olamayan cinsel ilişkiye ameliyattan sonra rahatlıkla girebilir. Ancak adet göremeyecek, hamile kalamayacak, çocuk doğuramayacak. Vajinal agenezi hastalarında sadece idrar deliği bulunuyor. Ameliyat sonrasında hastanın bacağının üst kısmından alınan deri parçası sünger ve dolgudan oluşan bir protezin üstüne geçiriliyor. Bu protez açılan kanala yerleştirilip şişiriliyor. Hasta bu protezi 6 ay taşıyor. Hastalar genelde bu durumu evlendikten sonra fark ediyor. Dolayısıyla bu da işleri daha da zorlaştırıyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Aşkar, vajinal agenezinin genetik faktörleri bulunmadığını ve hastalığı dayandırabilecekleri herhangi bir dış etkenin varlığını da ulaşamadıklarını kaydetti. Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 22:57

İLGİLİ HABERLER