500 MİLYON DOLARLIK KREDİYE İMZA
ANKARA - Devlet Bakanı Ali Babacan, Program Amaçlı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi'ne ilişkin Dünya Bankası ile yapılan anlaşmanın bugün imzalandığını bildirdi.
Babacan, Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorkink ile yapısal reform programıyla ilgili gelişmeler ve Dünya Bankası'ndan temin edilen program kredisi hakkında ortak basın toplantısı düzenledi.
Son dönemde yapılan reformlar alanında Dünya Bankası ile işbirliğinin diğer bir ayağını da Program Amaçlı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Kredisi'nin oluşturduğunu kaydeden Babacan, kredinin sağlanmasına ilişkin hazırlıkların tamamlandığını, yaklaşık 500 milyon dolar tutarındaki kredinin banka yönetim kurulunun 29 Haziran toplantısında görüşülerek onaylandığını hatırlattı.
Babacan, ''Krediye ilişkin Dünya Bankası ile yapılan anlaşma ise bugün imzalandı. Bu kredi ile ekonomimizin şoklara dayanıklı daha güçlü bir yapısal çerçeveye kavuşması yönünde önemli bir adım daha atılmıştır'' dedi.
Babacan, Program Amaçlı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Programı kapsamında yeralan başlıca reform alanlarının Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Reformu, Bütçe ve Kamu Mali Yönetim Reformları ile Kamu Yönetimi Reformu olduğunu kaydetti.
Sosyal güvenlik sistemine ilişkin olarak geçmişte alınan yanlış ve popülist kararların sistemi tıkanma noktasına getirdiğini belirten Babacan, şöyle devam etti:
''Maalesef önceki dönemlerde son derece yanlış, popülist, kısa vadeli ve belki o anda göze hoş görünen ama ileride Türkiye'yi ciddi şekilde sıkıntıya sokacak adımlar atıldı. Bu dar görüşlü, kısa vadeli, çıkar hesapları ile atılan adımlar maalesef Türkiye'nin sosyal güvenlik açıklarını sadece 2005 yılında 18 milyar dolara ulaştırdı.
Oy kaygısı ile atılan kısa vadeli adımlar, gelecek nesillerin haklarını, sosyal güvenlik şemsiyesini tehlikeye atmaktadır, riske sokmaktadır. Bugünlerde ortaya çıkıp da yeniden bir baz arayanlara dönüp sormak lazım, zamanında sosyal güvenlikle ilgili hangi adımları attınız ve bugün Türkiye'ye bunun maliyeti nedir? Maalesef Türkiye bu genç nüfusundan kaynaklanan önemli bir fırsat penceresini kaçırmakla karşı karşıya kalmıştır.''
BABACAN:"NİYET MEKTUBUNU BUGÜN İMZALAYIP GÖNDERİYORUZ"
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, IMF'ye gönderilecek niyet mektubuna ilişkin çalışmaların dün gece tamamlandığını belirterek, ''Niyet mektubunu bugün imzalayıp gönderiyoruz'' dedi.
Devlet Bakanı Babacan, Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorkink ile düzenlediği basın toplantısında, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Babacan, niyet mektubunda yüzde 6,5'lik faiz dışı fazlanın üzerinde herhangi bir rakam telaffuz edilmediğini belirterek, şöyle konuştu:
''Fakat biz ne diyoruz? Giderlerde harcamaların üzerinde tavan getirdiğimiz için ve ödenekleri aşmayacağımız için öte yandan da hem kurdaki hem de enflasyondaki gelişmeler neticesinde gelirlerimizin bütçede öngörülenden daha yüksek olması bekleniyor. Böylece yüzde 6,5'in üzerinde gelir elde edebileceğimiz vurgulanıyor. 6,5'ten farklı bir rakam vurgulanmıyor.''
Bir gazetecinin IMF İcra Direktörleri Kurulunun ne zaman toplanacağına ilişkin sorusu üzerine Babacan, Kurulun genelde niyet mektubunun imzalanmasının ardından 2-3 hafta sonra toplandığını hatırlattı, ''Bu ay bitmeden toplanır diye düşünüyorum, ama tamamen kendi iç prosedürleri'' diye konuştu.
Halk Bankasının satış stratejisinin Haziran sonuna kadar açıklanması gerektiği ve şu ana kadar bir açıklamanın gelmediğinin hatırlatılması üzerine ise Babacan, Haziran sonunda yapılması gereken herhangi bir açıklama olmadığını, sadece danışman firmanın satışa ilişkin raporunu sunması gerektiğini, bu raporun da alındığını kaydetti.
Merkez Bankasının daha önce açıklanan enflasyon hedefine ilişkin banttan sapılması nedeniyle IMF'ye bir mektup gönderip göndermeyeceği yönündeki soruya karşılık Babacan, Merkez Bankasının IMF'ye mektup yazması gibi bir şeyin olmadığını, hükümete bu konuda bir mektup gönderildiğini ve bu mektubun kamuoyuna açık olacağını kaydetti.
Babacan, ''Bu açık mektup. İsteyen bakabilir. IMF de bakar, başka kuruluşlar da bakabilir'' diye konuştu.
Gazetecilerin, mektubun IMF'ye gönderilip gönderilmeyeceği yönündeki ısrarlı soruları üzerine Babacan, şu yanıtı verdi:
''Oturup konuşmaları gerekiyor. İstişare yapılması gerekiyor. Bu istişareler IMF ile olur, diğer uluslararası kuruluşlar, piyasa analistleri ile olur hükümetle olur. Merkez Bankası herkesle bunun istişaresini yapar. Mektup, hükümete yazılan bir mektup. Kamuoyuna açık bir mektup. Göndermişsiniz göndermemişsiniz, ne kadar önemli olduğunu siz takdir edin artık.''
