
60 YAŞINDA VE YÜZÜNDE TEK KIRIŞIKLIK YOK, İŞTE SIRRI...
Ünlü düşünür Cemil Meriç’in, 45 yaşında anneliği tadan ve 60 yaşında olmasına rağmen yüzünde hiç kırışıklık bulunmayan kızı Prof. Dr. Ümit Meriç, BUGÜN’e konuştuFethullah Hoca’nın kuruculuğunu yaptığı ve dünyanın dört bir yanını ağ gibi saran okullarda konferanslar veren, kitap hazırlayan, bir dergiye düzenli yazılar yazan emekli öğretim görevlisi Prof. Dr. Ümit Meriç, iç dünyasının kapılarını açtı.
DÜNYAYI DOLAŞIYOR
Prof. Dr. Ümit Meriç, 8 yaşında görme engelli babasına kitap okuyarak hayata atıldığını hatırlattı. Çocukluğundan bu yana okuyan ve araştıran Meriç, bir ömür verdiği akademik kariyerini ani bir kararla noktalamasının öyküsünü şu şekilde anlattı: “1999’da yaşadığımız Marmara Depremi’nin ardından başımı örttüm. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki görevimi baş örtüsüyle sürdüremeyeceğim için emekli oldum. Ancak, hiçbir zaman gerçek manada emekli olmadım. Yeni Zelanda’dan tutunda, St.Petersburg’a varana kadar bütün dünyayı ağ gibi saran Türk okullarında konferanslar veriyorum. Konuşmacı olarak çağrıldığım her yerde bilgilerimi insanlara karşılıksız aktarıyorum. Kitap yazıyorum, araştırmalarımı herkesle paylaşıyorum.”
KERAMET NAMAZDA
Meriç, 60 yaşında olmasına rağmen cildindeki ışıltının ve temizliğin sırrını ise şöyle anlattı: ”Formülüm çok basit. 1977 yılından beri günde beş vakit soğuk suyla abdest alırım. Abdestsiz hiç gezmem. Annem 77 yaşında. Onunda cildinde yaşına rağmen kırışık yok. Yağlı bir cilde sahip olmak da bir avantaj. Ancak benim bütün hanımlara tavsiyem, bol bol soğuk suyla yüzlerini yıkamaları. Namaz kılmaları. Çünkü namaz kıldığınız zaman psikolojik sorunlarınızı, seccadede bırakıyorsunuz. Ruhunuzu, rahatlattığınız için gününüzü, hem kendinize hem de birlikte olduğunuz diğer insanlara haram etmiyorsunuz. Ben kıldığım her namazda sırtımdaki yüklerimden kurtuluyorum, huzur buluyorum. Güne sabah namazımı kılarak başlarım.” Meriç, okyanusları aşarak dünyanın her tarafında kurulan Türk okullarında verilen eğitim hakkında da şunları belirtti: “Dünya eğitim sistemi iflas etti. Burada görev yapan öğretmenlerimiz aynı zamanda Türk ve İslâm’ın temsilciliğini yapıyorlar. Dünyanın her noktasına giden, ticaret yapmak isteyen iş adamlarımız, araştırmacılarımızı bu okullarda görev yapan öğretmenlerimiz karşılıyor, gerekli rehberlikleri yapıyorlar. Bu okullar Türkiye’nin en önemli hareketlerinden biri. Gerek Avrupa Birliği, gerekse diğer kültürler arasındaki dinler arası diyaloğun altyapısını bu okullar hazırlamaktadır.”
Çağdaş Enderun teşkilatı
45 yaşında anneliği tadan Meriç, hayatta mutluluğun ve dengenin formülünü bulan şanslı insanlardan. Sahip olduğu bilgisini bütün insanlarla paylaşan Meriç, konferans vermek için dünyanın bir ucuna gittiği okullar hakkındaki düşüncelerini ise şöyle ifade etti: “Bunu çağdaş bir Enderun teşkilâtı olarak değerlendiriyorum. Osmanlı 10 milyon km2’ye yayılan bir imparatorluk kurmuştu. Burada o zamanın nüfusuna göre dünyanın en kalabalık insan kitleleri yaşıyordu. İmparatorluk, farklı ırklara, dinlere ve kültürlere sahip insanları tek başına yönetiyordu. Osmanlı, Hıristiyan topraklarındaki ailelerden belli zamanlarda çocukları alır, bunları yeteneklerine göre sınıflandırırdı. Enderun’da üst düzey devlet kademelerinde görev yapacak bu çocuklara son olarak bir yıl ‘susma’ eğitimi verilirdi. Keşke günümüz liderleri de Osmanlı’nın ‘susma’ eğitiminden geçseler, dönüşü olmayan gafları daha az yaparlardı.”
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:21