
75 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ UÇAK KAZASININ NEDENİ PİLOTUN ISRARI...
Diyarbakır’da 8 Ocak 2003’te düşen THY’nin Konya uçağının, kaza kırım raporu tamamlandı. Rapor, 75 kişinin hayatını kaybettiği kazanın, pilotun pisti görmemesine rağmen inmek için ısrarcı davranması sonucu meydana geldiğini bir kez daha doğruladı.
SİVİL Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan kaza raporuna göre pilot ve ikinci pilot pus nedeniyle pisti göremediklerini kendileri ifade etmelerine rağmen alçalmaya devam ettiler. Kaptan Pilot Alaaddin Yunak ve İkinci Pilot İsmail Altuğ Ulusu’nun Kokpit Ses Kayıt Cihazı’nda (CVR) bulunan konuşmalarından aşağının puslu olduğu, pistin görülemediği ve ışıkların yanıp yanmadığının fark edilemediğinin anlaşıldığı belirtilen raporun kaza analizi bölümünde bu süreç şöyle anlatılıyor:
‘Yaklaşma sırasında 2800 ft MDA’ya gelindiğinde pus sebebiyle pistin görünmediği her iki pilot tarafından da açık bir şekilde ifade edilmiş olmasına rağmen, kaptan tarafından ‘Şimdi artık 500’e kadar devam edebiliriz’ talimatı verilmiş ve bu talimat ikinci pilot tarafından da teyit edilmiştir. Bu noktadan sonra uçucu personel standart yaklaşma prosedürlerinden saparak alçalmaya devam etmiştir. Kokpit ekibi ikazlara, bilhassa sistemden gelen uyarılara, düzgün olarak tepki verememiş ve gerçek durumu yayımlanmış prosedürlerle karşılaştıramamıştır.’
PAS İÇİN GEÇ KALDI
Raporda, pilotun pisti görmediği halde alçalmaya devam etmesi sonucu pas geçilmesi gereken gerekli irtifayı kaçırdığı vurgulandı.
İkinci kaptanın minimum alçalma ikazı yaptığı, Kaptan’ın ise ’biraz daha’ diyerek alçalma ve yaklaşmaya devam edilmesini istediği anlatılan raporda, 3 ve 5 saniye sonra iki ikazın ardından kaptanın ’pas geçelim’ komutu verdiği, ikinci kaptanın ‘pas geçiyoruz efendim. Go around....’ ifadesini tamamlayamadan uçağın ana iniş takımlarından ve gövdenin tam alt kısmından iniş takımları açık olarak 131 knot süratle yere çarptığı belirtildi. Pilotun pas geçmekte geç kaldığı raporda şu ifadelerle yer aldı:
‘Son yaklaşmada; minimumların altına inilerek yapılan uygulamaların uluslararası standartlar ile işletme prosedürlerine uygun olarak yapılmadığı ve pas geçme kararı vermekte geç kalındığı belirlenmiştir.’
İkinci neden hava koşulu
RAPORUN sonuç bölümü iki maddeden oluştu. Maddelerden birinde pilotun ısrarcı davranması kazanın nedeni olarak belirtilirken, kötü hava koşullarının etkili olduğu belirtildi. Raporun sonuç bölümü şöyle:
Uçuş ekibi tarafından, 2800 ft irtifada MDA’ya (Minimum Alçalma İrtifası) gelinmesine ve yaklaşma ışıkları veya pistin görülememesine rağmen inişte ısrarcı davranılmıştır.
Kötü hava koşulları kaza nedenine katkıda bulunmuştur.
200 metre sürüklendi
RAPORDA, çarpmanın ardından uçağın parçalanarak 200 metre sürüklendiği, çarpmadan sonra meydana gelen patlama ve yangından dolayı uçağın tamamen tahrip olduğu kaydedildi. Dijital Uçuş Verileri Kayıt Cihazı (DFDR) ve Kokpit Ses Kayıt Cihazı’nın (CVR) incelemesinde uçuş esnasında uçakta herhangi bir teknik arıza olduğuna dair bulguya rastlanılmadığı, uçuş anında yangın çıkmadığı ve patlama tespit edilmediği vurgulandı. Uçak yere vurduktan ve sürüklenmeye başladıktan sonra 150 metre mesafedeki arazi yükseltisine çarptığı, ardından patlama ve yangın olduğu vurgulanan raporda çarpma anında uçakta 5 bin 147 litre yakıt bulunduğu belirtildi.