TECRİT AYNEN SÜRECEK
Rumları, Kıbrıs’ın tek temsilcisi sıfatıyla birliğe dahil eden AB’nin, KKTC sözkonusu olduğunda sergilediği ikiyüzlülük ve kaypaklığa bir yenisi daha eklendi. AB Dışişleri Bakanları, 26 Nisan 2004 tarihli toplantıda, KKTC’ye dönük tecridin kaldırılmasıyla ilgili olarak doğrudan ticaretin ve mali yardımların başlatılmasına dair siyasi taahhütte bulunmuşlardı. Ancak o toplantıda kabul edilen ve KKTC’ye uygulanan ekonomik izolasyonu ortadan kaldırmayı içeren tüzük taslağıyla ilgili, şu ana kadar hiçbir somut adım atılmadı. Önceki gün yapılan dışişleri bakanları toplantısında tüzük rafa kaldırıldı. Tüzük yürürlüğe konmadığı sürece KKTC’ye uygulanan tecrit de devam edecek.
26 TEMMUZ FIRSATI KAÇIRILDI
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise, tüzük taslağının hayata geçirilmesi için hiçbir adım atılmadığı belirtilerek “26 Temmuz’da yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısı bu anlamda değerli bir fırsattı, ancak bu da kullanılamamıştır” denildi. Dışişleri Bakanı Gül, “Gördüğümüz kadarıyla konsey hukukçularıyla, komisyon hukukçuları arasında bir anlaşmazlık var. Kıbrıslı Türkler AB’nin çağrısını dinlemişlerdi. Şimdi sıra AB’de. Sözünde durmalı” diye konuştu.
KKTC’ye yönelik tecridin giderilmesi hususunda siyasi taahhütte bulunan AB, KKTC’yle doğrudan ticarete ve mali yardımlara ilişkin yürürlüğe konması gereken tüzük taslağını rafa kaldırdı. Bir önceki gün toplanan AB Dışişleri Bakanları tecridin kaldırılması sözünü verdikleri 26 Nisan tarihinden bu yana, Kıbrıs Türklerine yönelik ekonomik izolasyonun ortadan kaldırılmasını amaçlayan tüzük taslağının yaşama geçirilmesi konusunda hiçbir somut adım atmadılar. Sözkonusu tüzük taslağı yürürlüğe konmadığı sürece KKTC’deki tecrit devam edecek. AB Dışişleri Bakanları 26 Nisan 2004 tarihinde yaptıkları toplantıda tecridin giderilmesi hususunda siyasi taahhütde bulunmuşlar ve AB Komisyonu’nu, bu yönde öneriler sunmak üzere görevlendirmişlerdi. Tüzük taslağının yürürlüğe konması için AB’ye Üye Ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor.
DIŞİŞLERİNDEN AÇIKLAMA
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı enformasyon dairesi başkanlığı tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: “AB Komisyonu’nun sunduğu taslaklar, KKTC’nin tecridinin giderilmesi yönünde başlatılan süreçte olumlu birer ilk adımdır. Ancak, AB Dışişleri Bakanları’nın nisan ayında aldıkları kararı hayata geçirmeleri şu ana kadar mümkün olamamıştır. 26 Temmuz’da yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısı bu anlamda değerli bir fırsattı; ancak, bu da kullanılamamıştır. Türkiye, tüzük taslaklarının bir an önce ve herhangi bir değişikliğe uğramadan yürürlüğe girişine büyük önem vermektedir. Ada’da yapılan referandumlarda çözüm yönünde irade sergilemiş olan Türk tarafının hiçbir şekilde haketmediği kısıtlamalarla karşı karşıya bırakılmasına son verilmesinin zamanı gelmiştir.”
“AB SÖZÜNDE DURMADI”
Önceki gün Sudan Dışişleri Bakanı Mustafa Osman İsmail ile yaptığı ortak basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB’nin sözünde durması gerektiğini vurguladı. Gül, “Kıbrıslı Türkler AB’nin çağrısını dinlemişti. Şimdi sıra AB’de” diye konuştu. AB Konseyi’nin, komisyona Kıbrıs’taki tecridin kaldırılması için gerekli siyasi kararlar almak görev verdiğini hatırlatan Gül “Gördüğümüz kadarıyla konsey hukukçularıyla komisyon hukukçuları arasında bir anlaşmazlık var” şeklinde konuştu.
vakit
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:38