Dünya
  • 12.4.2003 10:54

ABD ASKERLERİ BAĞDAT'TA ÖNÜNE GELENİ VURUYOR

İndependent Gazetesi'nin muhabiri Robert Fisk, Bağdat'taki histeri, katliam ve yağma olaylarını yazdı. Keskin nişancılar, yüksek çatılardan canlı bomba sandıklarını vuruyordu Savaşı Bağdat'ta izleyen Independent gazetesinin muhabiri Robert Fisk dünkü yazısında Amerikan askerlerinin İsrail taktiklerini uygulayarak tüm sivillere terörist muamelesi yaptığını yazdı. Gazetenin manşetindeki haberde ''Bağdat Ertesi Gün'' başlığını atan Fisk altına da ''Kundaklama, anarşi, korku, kin, histeri, yağma, intikam, katliam, kuşku ve bir intihar bombası'' kelimelerini sıraladı. ABD ordusundaki keskin nişancıların yüksek binaların çatısından, intihar bombacısı olabileceğini düşündüğü sivilleri tek tek avladığını yazan Fisk'in izlenimleri aynen şöyle Yağmaçıların günüydü. İşgalci güç olarak Amerika, kontrol ettiği bölgelerde yabancı büyükelçiliklerin, Birleşmiş Milletler bürolarının korunmasından sorumludur. Ama dün Amerikan askerleri Alman Büyükelçiliği önünden geçerken, yağmacılar masaları, sandalyaleri ön kapıya taşımaktaydı. Ben güç bela bir Avrupa Birliği bayrağını parçalanmadan kurtarabildim. Konsolosluktaki Mozart plakları, tarih kitapları Iraklılar'ın elinde geziyordu. Hiçbir asker de müdahale ihtiyacı duymadı. Bu rezalete tek kelimeyle kitlesel kleptomani denilebilir. Yağmacıların kamyonları trafik sıkışıklığına yol açmıştı, Amerikan askeri intihar eylemcilerine karşı nöbetteydi. İki yağmacı iki katlı bir otobüsün içini buzdolabı ile doldurmuştu. 'SNIPER'LAR İŞ BAŞINDA Amerikan askerlerinin tek suçu yağmacılara göz yummak değil. Amerika'nın kurtuluş ordusu şimdiden işgal ordusuna dönüşmüştü. Yüzlerce Iraklı sivil, otoyoldaki köprüde sıraya girmişti. Sıradaki her adam intihar eylemcisi olmadığını kanıtlamak için, kadınların da bulunduğu diğer sivillerin önünde gömleğini açıp, pantalonunu indiriyordu. Bir kavşakta çatılara yerleşmiş Amerikan nişancılar gördüm. Olası bir intihar saldırısına karşı bütün caddeyi radar gibi tarıyordu. Ademiye'de çıkan çatışmanın ardından Amerikan deniz piyadelerinden bir keskin nişancı, bir sarayın kapısının üstüne oturmuş, dur ihtarına uymayan otomobildeki üç sivili yaraladı, yaralılardan biri de küçük bir kızdı. Sonra silah sesi nereden geliyor diye balkona çıkan bir adamı öldürdü. Aynı nişancı birkaç dakika sonra da bir başka otomobilin sürücüsünü öldürüp, bir genç bir kadın olan iki yolcuyu yaraladı. Bu arada Daura'da önceki günkü çatışmadan geriye kalan sivil cesetler çürümeye terkedilmişti. Ve bu Bağdat'ın kurtuluşunun daha ikinci günüydü. SABAH Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:47

İLGİLİ HABERLER