Dünya günlerden beri Newsweek dergisinin ''''Guantanamo''daki esirlerin sorgusu sırasında Kuran tuvalete atıldı'''' şeklindeki haberini ve ardından patlak veren gelişmeleri konuşuyor. Başta Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan olmak üzere onlarca ülkede gerçekleşen eylemlerde 17 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası Newsweek ile Bush yönetimi karşı karşıya geldi. Önceki gün haberinden dolayı özür dileyen derginin editörü Mark Whitaker, dün haberi tamamen geri çektiklerini duyurdu. Ancak Whitaker''in, ''''Haber kaynağımız bizi yanılttı, zarar gören herkesten özür dileriz'''' açıklaması bile Beyaz Saray''ın öfkesini dindirmedi. ABD Başkanı Bush''un sözcüsü Scott McClellan 4 milyon tirajıyla dünyanın en önemli haber dergilerinden biri olan Newsweek hakkında çok sert ifadeler kullandı. ''''İnsanlar hayatını kaybetti. Amerika''nın uluslararası imajı sarsıldı. ABD karşıtlarının eline büyük bir koz verildi. Newsweek''in haberi geri çekmesi ancak yaptıklarını geriye döndürmek için ilk adım olabilir'''' diyen sözcünün bu açıklamaları ''Bush, Newsweek yönetiminin istifasını istiyor'' yorumlarına sebep oldu.
''''Aklınız neredeydi?''''
Beyaz Saray''ın bu eleştirilerine dün Bush yönetiminin en üst düzeydeki bakanları da katıldı. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ''''Müslüman dünyasına yönelik tüm iyi niyet çabalarımız Newsweek yüzünden tahrip oldu'''' derken, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise, ''''Herkes ne yaptığına, ne yazdığına dikkat etsin. Sorumsuzca bir hareket yüzünden insanlar öldü'''' açıklamasını yaptı. Ancak, Bush''un en çok güvendiği iki kurmayının sözleri akıllarda soru işaretleri bıraktı. AP ajansı, ''''Newsweek''in haberi 9 Mayıs''ta çıktı. O zaman itiraz etmeyen ya da haberi yalanlamayan kişiler şimdi neden bu kadar tepki gösteriyor?'''' diye sordu. Ajans ayrıca Kuran''ın tuvalete atıldığı ya da çiğnendiğine ilişkin haberlerin daha önce de basına yansıdığını, Beyaz Saray''ın o dönemde hiç ses çıkarmadığını vurguladı. Bu ifadeler, ''''Bush, İslam dünyası ayağa kalkınca Ortadoğu''daki başarısızlığını yükleyecek bir günah keçisi buldu'''' şeklinde yorumlandı.
İşte Beyaz Saray''ın tepki göstermediği haberler:
5 Ağustos 2004, The Times
Guantanamo''da haksız yere tutulduktan sonra serbest kalan İngiliz Asif ikbal, ABD''li görevlilerin kendilerini konuşturmak için sürekli olarak Kuran''ı tekmelediklerini, tuvalete attıklarını ve kutsal kitap ile alay ettiklerini söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Raporu, 2004
Guantanamo''da işkenceye maruz kalan esirler, serbest bırakıldıktan sonra verdikleri ifadede Kuran''ın bardak altlığı olarak kullanıldığını, tuvalate atıldığını, görevliyerin Kuran''ı ayaklarını uzatarak magazin dergisi gibi okuyup alay ettiğini anlattı.
17 Mart 2005, Agence France Presse
Guantanamo''dan serbest bırakılan İsveçli esir Mehdi Ghezali İsveç gazetelerine verdiği demeçte kampta İslam''ın kutsal kitabına yapılan saygısızlıkları anlattı: Beni hücremden dışarı çıkarıp Kuran''ı yere atarlar, ayaklarıyla ezdikten sonra köpekleri getirip kutsal kitabımızı koklatırlardı.
18 Mart 2005, Miami Herald
Kampta tutulan Bahreynli esir Jumah al Dossari''nin ifadesi: 2002 yılının Noel''inde ABD''li görevliler tüm mahkumlara Mutlu Noeller diye bağırıp Allah''a küfür ediyordu. Hücrelere girip Kuran''ı tekmelediler. Neden diye sorduğumuzda, ''''Çünkü biz Hıristiyanız'''' diye yanıt veriyorlardı.
1 Mayıs 2005, New York Times
Kuveytli esir Nasır El Mutairi ile yapılan röportaj: Guantanamo''da Kuran''a yapılan saygısızlıklar nedeniyle 3 kez açlık grevi oldu. Bunlardan biri Kuran''ın sürekli olarak yere atılmasından kaynaklandı.
(vatan)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07
