ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl hazırladığı Uluslararası Dinsel Özgürlük Raporu'nun bu yılki değerlendirmesinde Türkiye'de genel olarak toplumdaki dinler arasında hoşgörünün hakim olduğu ancak devletin laiklik anlayışı ile ilgili olarak tartışmaların devam ettiği ifade edildi.
Anayasa'nın, inanç özgürlüğünü güvence altına aldığı ve yönetimin buna genel olarak saygı duyduğu belirtilirken, dinsel gruplar ile üniversiteler de dahil olmak üzere kamusal alanlarda bazı yasaklamaların uygulandığı vurgulandı.
LAİK TÜRK KADINININ KAYGISI
Devlet yetkililerinin, üniversiteler ve kamu hizmeti görülen yerlerde türban giyilmesine ilişkin yasağı devam ettiği belirtilen raporda, ''Pek çok laik Türk kadını, İslamcılar'ı baş örtüsünü bir siyasi araç olarak kullanmakla suçluyor ve baş örtüsü yasağını kaldırmaya yönelik çabaların, baş örtüsü kullanmamayı tercih eden kadınlara karşı baskıya yol açacağından korktuklarını söylüyor'' denildi.
Raporda, Hıristiyanlar, Bahailer ve bazı müslümanlara karşı güvensizlik ve şüpheli yaklaşımların görüldüğü kaydedilirken, daha radikal İslamcı öğelerin, Yahudilik karşıtı söylemler kullandığına da dikkat çekildi.
Raporda yer alan bazı ifadeler ise, tarikatlar ve önde gelen siyasetçilerin bu tarikatlarla bağlantıları konusunda farklı boyutlar ile ilgili farklı yaklaşımları da beraberinde getiriyor.
1920'LERDE YASAKLANDI AMA...
Raporda, Tarikatların 1920'lerden bu yana resmi olarak yasak olduğu ifade ediliyor. Ordu'nun, tarikatları laiklik karşısındaki en zararlı tehditler olarak gördüğü vurgulanırken, tarikatların yaşamaya devam ettiği ve yaygınlaştığına dikkat çekildi.
''ÖNDE GELEN SİYASİLER HALA TARİKATLARLA İLİŞKİLİ''
Milli Güvenlik Kurulu'nun, İslami köktencilikle mücadelesinde, tarikatlara karşı daha sıkı önlemler alınmasını istediği belirtilirken, ''Bununla birlikte, bazı önde gelen siyasi ve sosyal liderler, tarikatlarla ve diğer İslami topluluklarla bağlantılarına devam ediyor'' ifadesi dikkat çekti.
''FETHULLAH GÜLEN'İ DEVLET DESTEKLEDİ''
Raporun bir diğer ilgi çekici bölümünü ise, halen ABD'de yaşayan Nur tarikatı lideri Fethullah Gülen ile ilgili olan kısım oluşturdu. Raporda, ''Gülen, 1980'lerin ortalarından, 1997'ye kadar devlet tarafından desteklendi'' denildi. Gülen'in, 2000 yılında Terörle Mücadele Yasası'na dayanarak 5 ile 10 yıl arası hapis cezasıyla karşı karşıya kaldığı belirtilen raporda, Gülen'in, orduya sızma teşebbüsü içinde olduğu iddiasına da yer verildi. Gülen'in 5 yıl içinde bir başka ağır suça karışmaması halinde, davanın düşeceği de anımsatıldı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:17