Gündem
  • 30.9.2004 00:32

ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ PROTESTO EDİLDİ...

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin son iki yılda insan hakları alanında göz kamaştırıcı gelişmeler gösterdiğini belirterek, bu reformların çok özel koşullar altında yapıldığına dikkat çekti.
Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE), Helsinki Yurttaşlar Derneği ve İşkence Mağdurları Merkezi tarafından organize edilen İnsan Haklarında Yeni Taktikler Uluslararası Sempozyumu bugün Karayolları Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda başladı. Üç gün sürecek sempozyumun açılışına Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, büyükelçiler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve dünyanın çeşitli ülkelerinden insan hakları savunucuları katıldı. Sempozyumun açılışında konuşmasını İngilizce yapan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, insan hakları faaliyetlerinin küresel ve iç gündemin vazgeçilmez maddesi olduğunu ifade etti. İnsan hakları çalışmalarının, hayatın her alanına önemli katkılar yaptığına işaret eden Gül, Türkiye'nin son iki yılda insan hakları alanında göz kamaştırıcı gelişmeler gösterdiğini belirtti. Hükümet'in iktidara geldiğinden bu yana çok önemli politik ve ekonomik reformlar gerçekleştirdiğini vurgulayan Gül, "Demokrasimizi üst düzeye çıkartmak, insan haklarını hesap verme temelinde geliştirmek konusunda çok önemli reformlar yaptık. Güçlü bir ekonomi insan hakları pratiğinin olumlu yönde gelişmesine katkı yapmıştır. Türk halkı bu tür değerlerden yararlanmaya layıktır. AB uyum çalışmaları da reformlarımızı hızlandırma noktasında önemli rol oynamıştır" diye konuştu. Türk toplumunun bütün unsurlarının bu çabalarda kendilerine yardımcı olduğunu anlatan Gül, uyguladıkları reform politikalarının üç ana dayanağı olduğunu söyledi. Gül bunların, eski yasaların taranması, insan hakları konusundaki uluslararası belgelerin imzalanması ve uygulamalar olduğunu bildirdi. Gül, Türkiye'nin uygulamalar konusunda çok ciddi bir politika izlediğini dile getirdi.
Türkiye'nin bu reformları çok özel koşullar altında yaptığına dikkat çeken Gül, "Türkiye'nin komşusu bir ülkede büyük bir savaş sürmektedir. Uluslararası terörizm yükselmektedir. Bazı ülkeler güvenlikleri nedeniyle sınırlamalara gitmektedir. Bu ortamda yaptığımız reformlar sadece Avrupa'da değil doğu dünyasında da takdir kazanmıştır" şeklinde konuştu.

EDELMAN'A PROTESTO
Gül'ün ardından kürsüye konuşma yapmak üzere ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edelman davet edildi. Edelman'ın kürsüye çıktığı sırada salonda oturan ve çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu bir grup insan hakları savunucusu üzerinde 'ABD Irak'tan çekil', 'Barış hemen şimdi' gibi yazılar bulunan dövizler açarak ve alkışlarla Edelman'ı protesto etti. Protestoyu bir süre kürsüden izleyen Edelman, daha sonra "Onların kendi insan haklarını kullanmalarından dolayı mutluyum. Ama müsaade ederseniz ben de kendi insan haklarımı kullanmak istiyorum" diyerek konuşmasına başladı. İnsan hakları örgütlerinin sadece varolanı eleştirmekle çözüm üretmiş olmadıklarını ifade eden Edelman, bütün ülkelerin son derece tehlikeli durumlarla karşı karşıya olduklarını, dünyanın herhangi bir yerindeki insan hakları ihlallerinin, herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Edelman, oturup bunları kör bir şekilde izlemenin sorunlara çözüm getirmeyeceğine işaret etti. "Bizim demokrasimizin erdemi kendi kendini düzelten bir süreç olması ve insan hakları konusunun Hükümet'le sivil toplum örgütleri arasındaki diyalogla bir dengeye ulaşmasıdır" diye konuşan Edelman, bu konuda sivil toplumun enerjisini seferber etmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer ise Türkiye'nin, AB'nin Kapenhag kriterlerine uymak için büyük bir çaba içinde olduğunu ifade etti. AB'nin bütün dünyada insan hakları ve demokrasinin gelişmesine gönülden destek verdiğini vurgulayan Kretschmer, önemli olanın hukukun üstünlüğü, demokrasi, barış ve istikrarın sağlanması olduğunu belirtti. İnsan hakları ve demokrasinin bütün dünyada gelişmesinin önemli olduğunu ancak bunun söylemenin yeterli olmadığını dile getiren Kretschmer, demokrasinin hala istenen seviyede olmadığını kaydetti. İnsan haklarının bireylere bağlı olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini ifade eden Kretschmer, amaçlarının coğrafya ve kültürden bağımsız olarak insan hakları değerlerini bütün bireylere yaymak olduğunu bildirdi. İnsan haklarını terörizmle mücadelenin ayrılmaz bir parçası kılmak ve terörizmin beklendiği toplumsal zemini ortadan kaldırmak zorunda olduklarını anlatan Kretschmer, "Kendi yaklaşımımızı baştan aşağı değiştirmek zorundayız" dedi. Kretschmer, insan hakları alanındaki yardımların yüzde 55'inin AB tarafından gerçekleştirildiğini belirterek insan hakları ve demokrasinin geliştirilmesinin uzun soluklu bir görev olduğunu ve AB'nin bu konuda her şeyi yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:00

İLGİLİ HABERLER