Gündem
  • 28.6.2007 13:09

ABDULLAH GÜL'DEN KUZEY IRAK İÇİN OPERASYON SİNYALİ...

Son dönemlerde artan terör olayları ve Kuzey Irak'a yönelik operasyon ihtimalini değerlendiren Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kuzey Irak'ta ortaya çıkan boşluğun doldurulması için tüm opsiyonların masada olduğunu kaydetti. Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik sızmaların önlenmesi konusunda ABD ve Irak hükümetine büyük görev düştüğünü belirten Gül, “Seçimlere kadar operasyon olmaz diyemem” dedi. Gül, hükümet ile asker arasında fikir ayrılığı olduğu şeklindeki iddiaları yalanlayarak, “Son zamanlarda çok sık biraraya geliyoruz ve herşeyi enine boyuna konuşuyoruz” diye konuştu. Abdullah Gül'ün, gazetemiz yazarı Ali Bayramoğlu ile Ankara Haber Müdürü Abdülkadir Selvi'nin gündeme ilişkin sorduğu sorulara verdiği cevaplar şöyle;

Genelkurmay Başkanı sabah saatlerinde açıklama yaptı. Bu açıklamaları nasıl karşıladınız?

- Genelkurmay Başkanı'nın konuşması aslında sürpriz bir konuşma değil. Yapılacağını biliyorduk Son dönemde eğitimsiz askerlerin Güneydoğu'da görevlendirildiği iddiası vardı. Aslında tam tersine oldukça eğitimli askerler söz konusu. Bunları anlatmak ve eğitimin düzeyini tanıtmak amacıyla yapıldı bu toplantı. Biliyorsunuz son zamanlarda çok sık bir araya geldik. Ve her şeyi enine boyuna konuştuk. Ama işin tabiatı, doğası gereği, ne konuştuk, ne kararlarımız var, bunları anlatmak doğru değil. Bu açıdan Genelkurmay Başkanı da zaten üstü kapalı olarak söylüyor bunları. Kendisinin bugünkü basın toplantısında söylediği şey şu: Teknik çalışmalar yapılır, askeri planlamalar yapılır; ama bu kararlar alınırken de siyasi talimatlar çerçevesinde bunlar uygulanır. Siyasi talimatlar da devletin bütün organlarının tavsiyeleri, istişareleri, bilgileri, istihbaratları neticesinde alınan siyasi kararlarla belirlenir. Nitekim bu açıdan sorulan soruları Sayın Genelkurmay Başkanı da böyle cevaplamış.

Daha önce yapılan açıklamalarla, bunu yan yana getirdiğimizde yine siyasi yön görüyor musunuz?

- Bunun bilgilendirme, aydınlatma, aynı zamanda terörle mücadeledeki kararlılığı ortaya koymak toplantısı olarak görülmesi gerekir. Daha önceki konuşmalarda belki niyetler farklı bir şekilde de algılanmış olabilir, dışarıda. Ama biz bütün bu mevzuları çok sık enine boyuna tartıştığımız için, böyle niyet olmadığını biliyoruz. Çünkü bu iş şakası olmayan bir şey. Terör siyaset yapılacak bir şey değil. Hepimizi çok yakından ilgilendiriyor. Herkes büyük bir sorumluluk duygusu içinde.

Siyasi karar açısından bugün ne noktadayız? Seçimlere kadar bir operasyon olmaz diyebilir miyiz?

- Her şey koşullara bağlı tabiî... Şunu açıkça söylemek isterim. Bütün opsiyonlar masanın üstündedir. Biz yapılması gereken bir şeyi asla yapmamazlık etmeyiz.. Ama arzu edilen şey nedir derseniz, arzu edilen şey şudur tabiî ki: Irak'ın kuzeyinin, bütün Irak'ın aslında Iraklılar tarafından kontrol edilmesi, eğer onlar edemiyorsa koalisyon güçleri tarafından kontrol edilmesi ve Irak topraklarının Türkiye aleyhine bir terör faaliyetlerine müsaade edilmemesi. Bizim Irak topraklarında bir emelimiz yok. Irak'la dostuz. Irak'ın kuzeyi ile dostuz. Ne yazık ki PKK Irak'taki Kürtlerle Türkiye arasında bir fitne unsuru haline gelmiştir. Iraklı Kürtlerin bunu görmeleri gerekir. Maalesef bugün PKK'ya fırsat veriyorlar. Dolaylı bir destek çıkıyor ortaya. Televizyonlarında çıkıyor, Irak kontrolsüz bir durumda olduğu için bütün silah depolarına ulaşıyorlar. Şu hesabı iyi yapmaları gerekir. Türkiye'yi kaybetmek onlara ne kaybettirecek? Maalesef bunu doğru dürüst yapmıyorlar, yoksa bizim Irak'ın tamamına tabiî sınırlarımıza daha yakın olan Irak'ın kuzeyine daha çok ilgimiz var. Bunların bugün hepsinin unutulduğunu görü-yoruz. PKK terör örgütü bütün bu ilişkileri esir almış vaziyette. Bunun farkında olmaları lazım.

Her istediklerini veriyoruz

TSK'nın silah ve mühimmat gibi isteklerinin karşılanmasında bir aksaklık var mı?

- Bu konuda en ufak bir aksaklık söz konusu değil. Açıkçası, Türkiye'nin güvenliği, terörle mücadelesi söz konusu olduğunda bütçe mülahazalarının ötesine geçtik, bundan sonra da geçeriz. Şimdiye kadar ne talep söz konusu olduysa, araç, gereç, çok sofistike mücadele araçları, ne talep söz konusu olduysa, bunların hepsi gecikmeden karşılanmıştır, bundan sonra da karşılanacaktır.

Yemeyiz, içmeyiz bunları yaparız. Ayrıca da çok şükür Türkiye bu noktada değil. Bu talepler gelir, bunların hepsi hemen karşılanır. Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri değil, Polis Teşkilatı da, Özel Harekat, Emniyet Teşkilatımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız, bunların maddi hiçbir problemi yoktur. Terörle mücadelede neyse ihtiyaçları gelir, anında karşılanıyor. Onun için Terörle Mücadele grubunun içinde Maliye Bakanı var. Maliye Bakanın'nın orada işi ne?

Amerika sorumlu

Peki Kuzey Irak ABD'ye rağmen çok kolay hareket edebileceğimiz bir bölge mi

- ABD'nin terörle mücadelede sorumluluğu büyük. Şu bir gerçek ki, Amerika da sadece Irak'ta Bağdat'la, Basra ile uğraşırım diyemez. Tümüyle uğraşması lazım. Madem orada işgal kuvveti, Irak'ın kendi güçleri Irak'ın bütün sınırlarını kontrol edemiyorsa, o zaman bütün görev ona düşer. O yapmadığı süre içerisinde de tabiî ki zan altında kalacak. ABD, sorumluluğunun idraki içinde olmalı. Şuna da inanıyorum ki Türkiye netice alıcı planları kendisi yapar. Bunu şov yapmak için, birilerine göstermek için falan değil, gereği için yapar. Bunu yaparken, ABD 'hayır sen terör örgütüne karşı bir eylem içerisindesin, bunun için ben senin karşında duracağım' diyemez. Öyle demesi zaten moral olarak zaten terörle mücadelenin, bütün dünyada terörle mücadelenin temellerini sarsar.

Kamuoyunda şöyle bir görüntü oluşuyor: Sınır ötesi operasyonu Genelkurmay istiyor ama hükümet bu imkanı vermiyor gibi...

- Hayır böyle değil. Sayın Genelkurmay Başkanı da zaten böyle bir soruya cevap veriyor, hayır diyor. Bütün opsiyonlar geçerlidir. Hepsi masanın üstündedir. Ama bunların başarılı olması gerekiyor. Açık ve dürüst olmamız gerekiyor. Bir askerin kaybı, şehit olması bizi derinden yaralar. Onun için netice alıcı olmak gerekiyor. Onun için de zamanlaması, planlaması önemli. Bir de tabiî sorunu tamamen Irak'a atmak olmaz. Kuzey Irak'ta yangını da etkisiz hale getirmek gerekir ama esas mesele tabiî Türkiye'nin içerisinde. Burada da yapılacak işler vardır. Türkiye'nin dışında yapılacak işler vardır.

Genelkurmay Başkanı kolumu yakaladı

Terör hadiseleri siyasi mücadelede bir araca dönüştü. Siz ve Başbakan Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı'yla sık bir araya geldiniz; onlar size kimi hassasiyetlerini anlatıyor, siz bu konudaki hassasiyetlerinizi anlattınız mı?

- Çok açık konuştuk, hepsini. Hatta birinde bu çirkinliğe beraber şahit oldular. Camide böyle bir çirkinlik olmuştu ve ben cevap vermek durumunda kaldım; Genelkurmay Başkanı, kolumu yakaladı, 'aman ne olur siz cevap vermeyin' dedi, kendisi de, hepsi de üzüldüler. Onun için dikkat ederseniz konuşmalarında bu tip şeyleri siyasete alet etmenin de yanlış olduğunun altını çizdiler. Herkes hassas. Şehitler hepimizin yüreğini yakıyor, ama o zaman terörle mücadele etmeyelim; terörle mücadele etmezseniz yarın öbür gün çok daha fazla şehit verme durumunda kalırsınız. Burada tabiî ki hiç şehit vermeden, gazi vermeden bunu yapmak gerekir. Onun için altını çiziyorum, terörle mücadelede eğer sadece silahlı mücadeleye yönelirseniz bu şuna benzer; ne kadar çok teröristi siz enterne etseniz, bataklığı kurutmadığınız sürece doldur-boşalt gibi oluyor. Önemli olan yeni terörist yeşermemesi lazım. Yeni terörist çıkmaması lazım. Onun için de bunun sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutları önemlidir. Bu konuda hükümetimiz aslında seferberlik ilan etti. Örneğin KÖYDES projesi bunlardan biridir. Diyarbakır'da bundan üç sene önce 110 tane köyün suyu vardı; şimdi 1117 köye üç sene içerisinde temiz içme suyu gitti.

(YENİ ŞAFAK)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:49

İLGİLİ HABERLER