ADALET BAKANI ÇİÇEK: ANAYASA'DA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI
HAKAN AKKAYA
ANKARA -Anayasa Mahkemesi'nde 2 gün sürecek olan ''İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa Yargısı'' semineri bu sabah başladı. Seminere, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Başkanı Erarslan Özkaya, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Luzius Wildhaber, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ile Anayasa ve yüksek yargı üyeleri katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 14 yıldan bu yana Türkiye aleyhinde AİHM'de kararlar verildiğini bildirdi. Çiçek, Türkiye'nin aleyhinde veya lehinde verilen kararların uygulandığını ve uygulanmasına devam edileceğini belirterek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından onaylandığı 10 Mart 1954'ten bu yana, bu sözleşmenin, Türk iç hukukunun bir parçası olarak yürürlülükte olduğunu söyledi. Çiçek, Türkiye'nin AB'ye uyum adına birçok alanda olduğu gibi yargı alanında da reformlar yaptığını belirterek, bu reformların uygulamasına geçildiğini bildirdi. Çiçek, Anayasa'nın da yeni baştan ele alınmasında sayısız faydalar olduğunun altını çizdi. Mahalli İdare Seçimleri'nin hemen ardından bu konunun gündeme getirilmesi gerektiğini belirten Çiçek, ''Yeni bir Anayasa değişikliği Nisan'dan itibaren yeniden ele alınmalı ve tartışılmalıdır. Birçok yargı üyesi de bu yönde fikir sahibidir'' dedi.
Çiçek, Adalet Bakanlığı'nın, hakim ve savcıları İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM ve ilgili yasalardaki değişiklikler hakkında sürekli aydınlattığını kaydederek, bunun, uygulamalarda da olumlu etki gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin, Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yeringe getirmede önemli bir yol katettiğini ifade eden Çiçek, Türkiye'nin, Aralık ayının sonundaki Kopenhag Zirvesi'nde müzakere tarihi almasında bir engelinin kalmadığını dile getirdi. AB'ye uyum adına Türk yargısının bu sene en önemli sınavı vereceğini belirten Çiçek, çağdaş hukuk devletinin anahtarının yargı olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ise seminerde yaptığı konuşmada, AB'ye giriş sürecinin son 3 yılında Türkiye'nin çok önemli yasal düzenlemeleri gerçekleştirdiğini bildirdi. Bumin, özellikle yargı alanındaki düzenlemelerle AİHM'e yapılan Türkiye aleyhindeki başvuruların son 3 senede azaldığını kaydederek, 3 yıl önce 3 bin 887 olan başvuru sayısının 2003'e gelindiğinde 2 bin 616'ya düştüğünü bildirdi. Bumin, aleyhinde en çok dava açılan 5. ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, yargı alanında yapılan düzenlemelerin daha henüz tam anlamıyla yapılamadığını söyledi.
AİHM Başkanı Luzius Wildhaber de, Strazburg'taki mahkemenin geçmişten bu yana yaptığı faaliyetler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Wildhaber, Strazburg'un, 800 milyon kişinin başvurularını karşılamak için faaliyet göstemek amacıyla varolmadığını belirterek, arzu edilenin, kişilerin haklarını öncelikle kendi yerel mahkemelerinde aramaları olduğunu söyledi. Wildhaber, bu sebepten dolayı yargının rolünün büyük önem kazandığını ve Avrupa'daki tüm mahkemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun hareket etmesinin istendiğini söyledi. Wildhaber, AİHM'in verdiği her kararın, bir sonraki için deneyim haline geldiğini belirterek, parti kapatma davalarında da AİHM'in, Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi (RP) için verdiği kapatma kararından feyzaldığını açıkladı. Türkiye'de son yıllarda yargı alanında yapılan reformları memnunlukla karşıladığını belirten Wildhaber, kendisini dinleyen yargı üyelerine ''Kararlarınızda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni göz önünde tutun'' tavsiyesinde bulundu. Wildhaber, bunun, herkesin çıkarına olacağını vurguladı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:40