
ADALET BAKANI ÇİÇEK'TEN 'BAŞKANLIK SİSTEMİ' DEĞERLENDİRMESİ...
EDA HAN
ANKARA - Çiçek, Yeni Ceza Adaleti Sistemini Tanıtım Semineri sonrasında, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Türkiye'de tartışmalara neden olan Başkanlık Sistemi'ni değerlendiren Çiçek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yılbaşı mesajında verdiği 'seçim barajının düşürülmesi' yönündeki açıklamasına da atıfta bulundu. Çiçek, 6 Ekim 2004'te açıklanan AB İlerleme Raporu'nda seçim barajının yüzde 10'un altına çekilmesiyle ilgili bir madde olduğunu belirterek, "Yüzde 10 barajının Türkiye'nin önüne neden konulduğuna iyi bakmak lazım. İlerleme Raporu'nda yüzde 10 barajının aşağıya çekilmesi başka maksatlarla konulmuştur. Etnik kökene dayalı partilerin bir anlamda Mecliste temsil niyetini taşıyor" dedi.
Türkiye'nin gündemine yüzde 10 barajının 1983 seçimleriyle birlikte istikrarı temin etmek için geldiğini ifade eden Çiçek, "Türkiye'de istikrar olmasaydı bugün elde ettiğimiz başarıyı elde etme imkanı olmazdı. Bugün açılışını yaptığımız yasaları çıkarmamız mümkün olmazdı" diye konuştu. Türkiye'nin çok önemli ve zorlu bir sürece girdiğini kaydeden Çiçek, "Müzakere süreci için yaklaşık 10 yıllık bir süre öngörülüyor. Bu sürenin uzaması veya kısalması Türkiye'deki istikrara bağlıdır" dedi. Çiçek, Türkiye'de parlamento sistemi, Başkanlık Sistemi gibi konular tartışılırken istikrardan hiçbir zaman vazgeçilmemesini vurguladı. Yüzde 10 barajının her zaman Türkiye'de istikrarı temin etmediğini belirten Çiçek, "1991, 1995, 1999 seçimleri aynı sistemle yapıldı. Bunun sonucunda çok parçalı iktidarlar ve çok parçalı bir Meclis tablosu ortaya çıktı. Bunun bedelini de tüm Türkiye ödemiştir" diye konuştu. Yüzde 10 barajının kalması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Hatta başkaca düzenlemeler yapılmalı, buna karşılık Meclis dışında kalan partilere temsil imkanı verecek başka bir formül bulunabilir" dedi. İstikrarın Başkanlık Sistemi ile sağlanacağını kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
"İstikrar olmadığı taktirde AB hedefini yakalamakta çok ciddi zorluk olur. O zaman Türkiye'nin AB 'ye girmesini arzu etmeyen, ayak sürüyen Avrupa'daki bir kısım çevrelerin ve partilerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Önümüzdeki sürenin uzayıp ya da kısalması yüzde 50 bize bağlıdır. Bu yüzde 50'nin karşılığı da ulusal taahhüt olarak ortaya koyduğumuz hususların istikrar içerisinde, istikrarlı bir hükümet ve parlamento içinde gerçekleştirilmesidir."
Bakan Çiçek, adı MİT-Çakıcı olayına karışan ve olayların ardından Kazan'a Cumhuriyet Savcısı olarak atanan Yargıtay eski Genel Sekreteri Ercan Yalçınkaya ile ilgili soruları cevaplamaktan kaçındı. Çiçek, Yalçınkaya konusunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) karar vereceğini dile getirerek, "Ben burada açıklama getiremem. Kurul bugüne kadar üzerine düşen görevi yaptı, bundan sonra da yapar. Yani olayın üzerinde o kadar durmanıza gerek yok. Çünkü işleyen bir sistem var. Bize bir evrak geldiği zaman onu kurula gönderiyoruz. Kurul da geciktirmeden bunların gereğini yapıyor. Yılbaşı olması nedeniyle çalışmalar biraz yavaşladı. İlk fırsatta bu konu kurul tarafından değerlendirilecektir" dedi.