Gündem
  • 25.2.2024 14:03

Adalet Bakanı Tunç : Danıştay'ın FETÖ'cü hakim-savcı kararı tereddüde neden odu

Adalet Bakanı Tunç: Danıştay kararı vatandaşta 'FETÖ dönüyor mu?' tereddüdü doğurdu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı canlı yayında, Danıştay'ın 'FETÖ bağlantısı nedeniyle' ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı göreve iade kararına ilişkin konuştu. "Danıştay kararı vatandaşta 'FETÖ dönüyor mu?' tereddüdü doğurdu" diyen Bakan Tunç, "Öncelikle şunu ifade edelim, FETÖ ile mücadele noktasında kararlığımızda hiçbir zaman taviz vermeyiz. Bu kararlarda hata olabilir mi? Bunun incelemesini HSK kurulu yapıyor. Hemen, hızlı bir şekilde inceleme başlattık." diye konuştu.

Danıştay, FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı göreve iade etti. Danıştay’ın bu kararı, 'yargıda hala aktif FETÖ yapılanması olduğu' şüphesini doğurdu.

"Danıştay kararı vatandaşta 'FETÖ dönüyor mu?' tereddüdü doğurdu"

Yaşananlara ilişkin TV100 canlı yayınında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Danıştay kararı vatandaşta 'FETÖ dönüyor mu?' tereddüdü doğurdu" dedi.

"FETÖ ile mücadele noktasında kararlığımızda hiçbir zaman taviz vermeyiz"

"Öncelikle şunu ifade edelim, FETÖ ile mücadele noktasında kararlığımızda hiçbir zaman taviz vermeyiz." diyen Bakan Tunç, "Bu kararlarda hata olabilir mi? Bunun incelemesini HSK kurulu yapıyor. Hemen, hızlı bir şekilde inceleme başlattık." diye konuştu.

"HSK kurulu ve müfettişlerimiz inceleme yapacak"

Bakan Tunç'un konuya ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Terör örgütleri ile kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. 17-25 Aralık, 15 Temmuz sürecinde FETÖ ile iltisaklı olduğundan dolayı ihraçlar oldu. Yargıda da ihraçlar oldu. Devletimizin diğer kurumlarında da bir arınma süreci yaşandı. Özellikle OHAL kararları ile ihraç edilen memurlarla ilgili OHAL komisyonu kuruldu, başvurular alındı. 120 bin başvuru oldu, 20 bini iade edildi. Yeterli delil olmadığı gerekçesiyle iade kararı verildi. 100 bin kişi de idare mahkemesine dava açtı. Yargı kılı kırk yararak bu mücadeleyi gerçekleştiriyor. Birçok kriter bakımından bu kararlar veriliyor.

4 bin 6 hakim ve savcı meslekten ihraç edildi. Bunların bir kısmı dava açmadı. 3 bin 888'i dava açtı.

Yurt dışına kaçanlar da var. 387'ine Danıştay tarafından iade kararı verildi. 371'i de mesleğe dönme kararı verdi. Bu kararlar ilk derece sıfatıyla görülüyor.

Bu davalardan 387'i de kabul yönünde karar verildi, HSK'da bu kararın uygulanmasını gerçekleştirdi.

İade edilmiş 371 kişi görevde. HSK kurulu bu konuda bir inceleme yapacak. Müfettişlerimiz inceleme yapacak.

Danıştay'ın kararları temyiz edildi. Bunların bir kısmı kesinleşen, bir kısmı kesinleşmeyen kararlar. Bu kararlarda hata olabilir mi? Bunun incelemesini HSK kurulu yapıyor. Hemen, hızlı bir şekilde inceleme başlattık.

Yargının koyduğu kriterler var. Yargıtay'ın 3. Ceza Dairesi'nin de oluşturduğu kriterler var. Bankada hesabı olduğu için atılma söz konusu değil.

Hakimler ve Savcılar Kurulu bu konuda titiz bir inceleme yaptı. Süreç içerisinde OHAL sonrasında tespit edilip ihraç edilenler oldu.

Yargı, emniyet, eğitim önemli devlet kurumları. Bu konuda teşkilatımız titiz çalışıyor. "

"Danıştay 5. Dairesi, FETÖ'yle irtibat ve iltisakları gerekçesiyle meslekten ihraç edilen kimi hakim ve savcıları göreve iade kararı vermişti. Bununla ilgili de 'Acaba FETÖ'cü yargıçlar, savcılar göreve mi döndürülüyor?' gibi kamuoyunda tartışmalar oldu. Siz de yeniden inceleneceğini söylediniz. Şu an hangi aşamada?" şeklindeki soru üzerine Bakan Tunç, şöyle yanıt 

Anayasa Mahkemesinin yapısı

Anayasa Mahkemesinin mevcut yapısına değinen Tunç, Anayasa Mahkemesinde siyasi parti kapatma davaları, kanunların denetimi ve siyasi partilerin mali denetiminin olduğunu söyledi.

Tunç, 2010 Anayasa değişikliğiyle bireysel başvuruyu getirdiklerini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bireysel başvurular da genelde adliye mahkemelerinden verilen kararlar sonrasında, mahkeme kararından kaynaklanan hak ihlalleri şeklinde Anayasa Mahkemesine gelince oradaki yapısal durum adliye mahkemelerinden verilen bir kesin hükmün değerlendirilmesi konusunda olduğunda asıl problem orada çıkıyor.

Anayasa Mahkemesinin yapısında siz Ceza Genel Kurulundan geçmiş, 26 ceza dairesi başkanı, ceza hukukçusu karar vermiş ve bu kararı hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesinin bir bölümüne denetlettirmiş oluyorsunuz. 'Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara bakan bölümü Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşur.' şeklinde bir düzenleme olsa, Mecliste uzlaşma olsa ama öyle değil, bu bir uzlaşma gerektirir, nitelikli çoğunluk gerektirir. Bu, Anayasa değişikliği gerektirir. Belli sayıda milletvekili kanun teklifi verir Anayasa değişikliğine dair ama bir uzlaşma söz konusu olmazsa oradaki nitelikli sayıyı bulamadıktan sonra bu sonuca ulaşmaz."

 

Güncellenme Tarihi : 25.2.2024 14:13

İLGİLİ HABERLER