Yaşam
  • 13.10.2008 13:41

AFFEDİLEN ERKEK TEKRAR ALDATIR!

İnternette tanıştığı erkek arkadaşı tarafından aldatıldı. Ama ilişkisini sürdürdü. Ancak yine ihanete uğradı. Nesrin T.’ye göre aldatılan kadının yapması gereken, arkasını dönüp gitmek
Nesrin T. 39 yaşında ve bekâr. Yedi yıl önce yaşadığı ilişkide aldatılmış. ‘Bir daha olmaz’ diyerek sevgilisini affetmiş. Ancak aldatma sürmüş. Nesrin T., “Bir erkek tuvalete giderken bile yanına telefonunu alıyorsa şüphelenmeli” diyor. 

Evliyken mi aldatıldınız?
Hayır, birlikteliğim sırasında aldatıldım. Evlenme konusunu konuşuyorduk ama önümüzde onun askerliği gibi bazı engeller vardı, her şey düzene girince evleniriz demiştik. 

Kaç yıllık birlikteliğiniz vardı?
Toplam altı senelik bir ilişkiydi. Bunun sanırım ikinci yılında ve sonrasında da aldatıldım. Şüphelerim vardı ama insan bunu kendine de karşısındakine de yakıştıramıyor. Her iki taraf için de çok küçük düşürücü bir durum ve eşiniz olarak seçtiğiniz kişinin bunu size yapmayacağına kendinizi inandırmak sanırım daha rahatlatıcı geliyor. 

Nasıl tanışmıştınız?
İnternette tanışmıştık. Bir arkadaşımın evindeydim. Hayatımda ilk defa chat yaptığım bir geceydi. Çok keyifli bir sohbet ettik. Arkadaşım da yanımdaydı, Ona benim cep telefonumu yazmış. Ertesi gün aradı. Üç ay kadar sadece telefonda konuştuktan sonra buluştuk. Altı ay sonra da çıktık. 

İlişkinizde herhangi bir sorun var mıydı?
Çok güzel başlayan bir birliktelikti. Bir ilişkide aranılan dostluk, heyecan, sevgi vs. hepsi vardı. Ben sorun olduğunu düşünmüyordum. Birbirimize karşı saygılıydık. Konuşmayı, paylaşmayı çok seviyorduk. Aslında iyi bir dostluktan sonra başlayan bir ilişki olduğu için hem heyecanlı hem de bir anlamda sakin bir ilişkiydi. Bir süre sonra işinden ayrılmak zorunda kaldı, ben ise iyi bir firmada iyi bir pozisyonda çalışıyordum. Sanırım en büyük sorun bu oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda bunu kaldıramadığını düşünüyorum ama ben anlayamadım sanırım. Yaş olarak benden küçük olduğu için başlarda benim açımdan büyük bir kabullenme zorluğu oldu ama zaman geçtikten sonra bağlanan daha çok ben oldum. Bir diğer sorun da annesiydi. Çok özgür olduğunu söyleyen erkek arkadaşımın hayatı, kendisinin de farkında olmayacağı şekilde aslında annesi tarafından yönetiliyordu. Ayrı anne-babanın bir çocuğu olmanın verdiği bu bağlılık ve bunun üstesinden gelememesi de çok etkiliydi ilişkimizin hırpalanmasında. 

Benden gençti dediniz... Kaç yaşındaydı? Şu anda 39 yaşındayım. 30 yaşındayken onunla tanıştım. O ise 25 yaşındaydı. Tanıştıktan iki yıl sonra aldatıldım. 

Sevgiliniz nasıl biriydi? İlgili mi, umursamaz mı, kıskanç mı?
Hem ilgili hem umursamaz, hem uçarı, hem utangaçtı. Çok değişkendi. Şimdi baktığımda kişiliğinin tam oturmadığını görüyorum. Aslında annesi ne derse o oluyordu ama bunun farkında değildik. Kadınlardan farkında olmadan intikam aldığını da zaman zaman düşünmüşümdür. 

Sizden önceki kadınları biliyor muydunuz?
Bir kısmını biliyordum. Evlenip ayrılmıştı ama hâlâ üzerinde ilk karısının etkisi vardı. Sanırım ilk aşkı olmasından dolayı takıntıydı. Birkaç farklı ilişkisini de bana anlatmıştı. Ama insan âşık olunca kendi başına bunlar gelmez sanıyor. 

Nasıl şüphelendiniz?
Bir gece beni bıraktıktan sonra evine gideceğini söyledi. Ancak aradığımda telefonunu açmadı. Ertesi gün geldiğinde bir şeyler değişmişti. Ne olduğunu sordum. Eski karısını gördüğünü ve kavga ettiğini söyledi. Ama inanmadım. Sonra kendime kızdım bunu sorduğum için, çünkü aramızdaki ilişki sorun olmadan devam etti. Bir süre sonra belli zamanlarda bahaneler uydurmaya başladığını hissettim. Aramaları, sesindeki heyecan azaldı, her gittiği yere cep telefonunu da götürmeye, yanında taşımaya başladı. Bir erkek tuvalete bile cep telefonunu yanına alarak gidiyorsa şüphelenmek gerek. Sonra ayrıldık. Ancak birkaç ay sonra tekrar biraraya geldik. Bana bir kadının ondan hamile olduğunu iddia ettiğini söyledi. Ama o istemiyordu. Hayatımdaki en büyük üzüntülerden ve kırgınlıklardan biriydi. 

Sizi aldattığını bilerek nasıl sürdürdünüz?
Aldatılmış olmak çok büyük bir travma aslında ama âşık ve o kişiye bağımlı hale gelmişseniz her şeyi görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz. Aslında biliyorsunuz ama bahaneler yardım ediyor. Tabii bu belli bir süre sonra yetmiyor. Hiçbir şeyine ve söylediğine güvenmiyorsunuz. Kendinize de güveniniz gidiyor. Bir paranoya durumu oluyor yani. 

Ayrılmamak bir şekilde erkeğe ikinci aldatma için vize vermek değil mi?
İlişkiyi yaşarken öyle düşünmüyorsunuz. Bir hata yaptı, anladı, geri dönü, şimdi beni kaybetmemek için her şeyi daha iyi yapacak ve aldatmayacak diyorsunuz. Ama öyle olmuyor tabii. Ama evet, ilişkiye devam etmek ona vize vermek oluyormuş. Nasılsa affediliyorum mantığı oluyor. 

Öteki kadını merak ettiniz mi? Çok merak ettim. Ama araştırma yapmadım. Bu, bana bir şey kazandırmazdı. Daha da kötü hissedecektim. Ne değişecekti? Ben yüksekokul mezunuyum ve üst düzey yönetici olarak çalışıyordum. Diğer kadın lise mezunu bir sekreterdi. Kültürel ve sosyal açıdan birbirimizden çok farklıydık. Hayattan farklı beklentilerimiz vardı. 

Sevgilinizin onda bulduğu neydi?
Seviyeleri uyuşuyordu. Uğraşması, kendini geliştirmesini gerekmeyen bir ilişkiydi. Benle saygılı, düzeyliyken diğer kadınla çok daha seviyesizdi. 

Neden aldatıldığınızı düşündünüz mü?
Çok düşündüm. Onun karakterinin oturmamış olması ve bir de ben bunu kabullendiğim için aldatıldım. Bir ilişki için gereken fedakârlık ve sabrı gösterecek bir adam değildi. 

İhaneti öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Karnıma bir yumruk, boğazıma bir düğüm, kalbime bir dağlanmış hançer saplanmış gibi oldu. Ama gene de ‘neden?’ diye sordum kendime. Bende eksik ne, neden aldatıldım? O gün hiç konuşamadım. Sonra ayrılıp barışmanın beni geriye götürdüğünü gördüm. Birden bir aydınlanma oldu hayatımda. Direkt kestim ilişkimi, aramalarına cevap vermedim, bir iki kere çok kısa net cevaplar verdim yani açık kapı bırakmadım. Ailesiyle ve ortak görüştüğümüz kişilerle ilişkimi kestim. Sonra baktım ki kurtulmuşum. 

Bu, ilk ilişkiniz miydi?
İlk ciddi ilişkimdi diyebilirim. Bundan önceki ilişkilerimde ben çok fazla kendimi bırakmadığım ve her zaman kontrollü olduğum için çok fazla ilişki gibi değildi. Zaten bir süre sonra da kendiliğinden bitiyordu. Bu ilişkim kontrolü elden bıraktığım ilk ilişkim oldu. 

Sizce aldatılan bir kadın ne yapmalı? Direkt ne hissettiğini ve karşısındakinin ona ne hissettirdiğini söyleyip arkasını dönüp gitmeli ve bir daha da dönmemeli. 

Aldatılma acısı tarif edilebilir mi?
Kalbimin acıdığını ve ağrıdığını hatırlıyorum. Böyle bir yanma hissi bir daha duymak istemem. Öyle bir acı ki sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanırım ölüm kesin bir son ve kabullenmek zorunda olduğunuzu biliyorsunuz. Ama aldatılmak öyle değil, karşınızdakinin bir seçimi ve sizi değil de bir başkasını seçmiş olması çok kırıcı ve dayanılmaz bir üzüntü veriyor. İnsanın kendine olan güvenini de sorgulamasına neden oluyor. 

‘Parası ve zamanı olan erkekler daha çok aldatyor’ 

Evlilik ve Aile Terapisti Psikiyatrist Dr. Rukiye Hayran, mesleklere göre en çok aldatanlara bakıldığında parası ve zamanı bol olanların dikkat çektiğini söylüyor.

Kadınlar aldatıldıklarını hissedermiş...
Birçok kadın bunu bir şekilde fark eder, algılar ama karşıdaki insana ifade etmekte zorlanır. Psikolojik bir savunma vardır. Doğabilecek sonuçlardan korktuğu için görmezden gelir. Bunu açıkça ve bilerek yapmaz. Bilinçdışı, otomatik olarak meydana gelir. Kimi insan için yalnız kalma korkusu vardır. İlişki görünür hale gelirse yalnız kalacaktır. Onu terk edecektir veya rezil olacak, aşağılanacaktır. Aldatılan kadın etiketi yapıştırılır çünkü. Burada erkeğin yaptığı şeye karşılık kadının ödediği bir bedel vardır. O yüzden kol kırılır ve yen içinde kalır. Kadının kendine olan güven kaybı da son derece hassas bir konu. 

Kadınlar da aldatmıyor mu?
Kadınların aldatması da nadir değil.
Sanıldığı kadar az değil yani. 

Aldatılan erkek de size geliyor mu?
Çoğunlukla kadın gelir bize ne yapacağını sorar. Aldatılan erkek de gelir, birçok kez ‘aldatan erkek’ de gelir. Bunu çok cesurca buluyorum. Birçok kez bana çift olarak gelirler. Bu önemlidir çünkü restorasyon isteği vardır. 

Aldatılmada önemli olan ne?
Aldatmada önemli olan şey üçüncü kişiyle uzun süreli duygusal bir ilişki mi yoksa bir gecelik ilişki mi var. Sadece cinsel ilişki yaşanmış olup bitmiş mi? Eş neyle meşgul? Bazen kadın, “Kocamla duygusal birliktelikleri var ama ‘o’ olmamış” der. İkna olmak istiyor kadın. İnanmak isteyip istememek de çok önemil. Birçok kadın eşinin ilişkisini sezer, bunu sezmemek mümkün değil. Her erkek bunu anlaşılır bir şekilde yaşamayabilir. Kadın her seferinde bunu hisseder ve yok sayar. Birçok kadın kendine şunu söyler, “Benim başıma gelmez sanırdım.” Tıpkı kanserin kendi başımıza gelmeyeceğine inanışımız gibi. İlişkiler için de bu böyle. 

Kimler daha çok aldatıyor?
En fazla parası ve vakti olanlar aldatıyor. Yani serbest meslek sahipleri, ticaret erbabı olanlar birinci sırada. Erkekler, seks konusunda elde olanla yetinmemekle ilgili olarak, ‘Dışarda daha iyi bir şeyler var ve ben bunu kaçırıyor muyum?’ ‘Tren kaçıyor, tren giderken ben ne kadar çok seyahat edersem o kadar güzel olur’ diye bakıyor. 50’li yaşların üzerinde birçok erkek bunu yaşar ve ifade eder. Kadınlar bundan ne anlıyorlarsa artık bunu onlara bırakıyorum. Dürüst oldukları için aslında onları kutlamak gerekiyor. 

Daha çok erkekler mi aldatıyor? Erkekler daha çok aldatıyorlar bu kesin. Çünkü erkeğin bir izni var üstü kapalı olarak. Seks düşüncesi açısından erkek daha avantajlı. Kadın beyniyle erkek beyni de farklı. Kadının aklından gün içinde seks 2-3 defa, erkeğinkindense 20 bin defa geçiyor. Erkek ne kadarını kontrol edececek beyin açısından. İçgüdüsel açısından bu böyle. Fırsatını bulduğunda, hele de flörtöz bir yapısı varsa bunu yapabilir.
Yetiştirilme tarzında erkeği yücelten bir durum var. Genelde komşuya oğlumuzun ‘pipisini’ gösteriyoruz. Oysa kimse kızının ‘kukusunu’ göstermez.

(HATİCE YAŞAR - RADİKAL)

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:27

İLGİLİ HABERLER