Asayiş
  • 30.3.2013 20:29

Afganistan'da kaçırılan teknisyen serbest...

Manisa Sultan Camisi’ni gezerken Afaganistan’daki Dışişleri Bakanlığı yetkililerince aranan Bakan Davutoğlu, serbest bırakılan Sertaç Dikilitaş ile konuştu. Afganistan’ın Kabil Büyükelçiliği yetkilileriyle de görüşen Bakan Davutoğlu, Dikilitaş’ın çok iyi misafir edilmesini ve ilk uçakla memleketi Adana’ya gönderilmesini istedi. Bakan Davutoğlu, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunarak, 9 Ocak 2011'de Afganistan'da Celalabad'tan Kabil'e giderken kaçırılan Türk klima teknisyeni Sertaç Dikilitaş’ın serbest bırakıldığının müjdesini verdi.

Eşi Sare Davutoğlu ile geldiği Manisa’da, sırasıyla Yiğitbaş Vakfı Külliyesi, Saruhan Parkı, Muradiye Camisi, Saruhanbey Türbesi, Sultan Camisi, Mesir Bimarhanesi, Yenhan ve Valiliği ziyeret eden Bakan Davutoğlu, vatandaşlarla da bol bol sohbet etti. Kanaryacılar Derneği’ni de ziyaret eden Bakan Davutoğlu, burada kuşlar hakkında bilgi aldı. Bakan Davutoğlu, daha sonra ise Manisa Genç İşadamları Derneği’nin (MAGİAD) düzenlediği 'Değişen Dünya Düzeninde Türkiye’nin rolünün Değerlendirilmesi' konulu toplantıya katılmak üzere Anemon Otel’e geçti.  

ADANA'DAKİ EVİNDE BAYRAM SEVİNCİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Afganistan'da aşırı dinci terör örgütü Taliban tarafından 2 yıl önce kaçırılan klima teknisyeni 29 yaşındaki Sertaç Dikilitaş'ın kurtarıldığını açıklaması Adana'daki evinde bayram sevinci yaşattı.

Merkez Seyhan İlçesi'nin Akkapı Mahallesi'nde oturan Sertaç Dikilitaş, nişanlandıktan 3 gün sonra 18 Aralık 2010'da klima sistemleri kuran bir şirkette çalışmak üzere Afganistan'a gitti. Afganistan'da şantiyeyi basan Taliban militanları, 9 Ocak 2011'de Sertaç Dikilitaş ile tercümanlığını yapan Habib adındaki Afganistan uyruklu işçiyi kaçırdı. Sertaç Dikilitaş'ın kaçırıldığı, olaydan 2 ay sonra ailesine haber verildi.

Sertaç Dikilitaş'ın bulunması için ailesi ve çalıştığı Peker İnşaat Şirketi, Dışişleri Bakanlığı, Afganistan Büyükelçiliği, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na ayrı ayrı başvurdu. Ancak çabalar sonuçsuz kaldı.

BAKAN MÜJDEYİ VERDİ

Manisa'da cami gezerken Afganistan'daki Dışişleri Bakanlığı yetkililerince aranan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kaçırılan Sertaç Dikilitaş'ın kurtarıldığını açıkladı. Davutoğlu, telefonla konuştuğu Dikilitaş'ın ilk uçakla Türkiye'ye getirileceğini söyledi.

Bakan Davutoğlu, daha sonra da Dikilitaş'ın Adana'nın Akkapı Mahallesi'nde oturan annesi 54 yaşındaki Nursel Dikilitaş'ı telefonla arayarak müjdeyi verdi. Davutoğlu'nun kendisine "Şuanda Kabil Büyükelçiliği'nde, işlemleri yapılıyor, Sertaç'ı en kısa zamanda size kavuşturacağız. Gözünüz aydın. Sayın Başbakan'ın da sizlere selamları var" dediğini belirten Nursel Dikilitaş, aldığı haber üzerine sevinç gözyaşları döktü.

"RÜYAMDA GÖRÜYORDUM, DUALARIM KABUL OLDU"

Yakınları ve komşuları da eve akın ederken anne Nursel Dikilitaş ise duygularını şöyle ifade etti:

"Her gece oğlumu rüyamda görüyordum. Gece gündüz Allah'a dua ettim oğlumun kurtarılması için. Çok şükür dualarım kabul oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Allah kimsenin evladına böyle bir olay yaşatmasın. Dört gözle oğlumu evine dönmesini bekliyorum."

KONFERANSA KATILDI

Manisa Genç İşadamları Derneği'nin (MAGİAD) düzenlediği 'Değişen Dünya Düzeninde Türkiye'nin rolünün Değerlendirilmesi' konulu konferansa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Manisa Ak Parti Milletvekilleri, STK temsilcileri ve Manisalı işadamları da katıldı.

Genç işadamlarına daha fazla önem verilmesini isteyerek konferansın açılış konuşmasına başlayan MAGİAD Başkanı Ömer Özkara, "Bizler Türkiye'nin geleceğiyiz. Amacımız Büyük Türkiye'yi bizden sonraki gelecek kuşaklara aktarmaktır. Bu ülkeyi hak ettiği yere getirmek için gece gündüz çalışmaya söz veriyoruz. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bizde bu dönemde elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız" dedi.

Bakan Davutoğlu'nun görevi gereği hata yapma şansı olmadığını belirten Başkan Ömer Özkara, "Balkanlardan Kafkaslara, Orta Doğudan Karadeniz'e kadar tüm insanlar Türkleri bekliyor. Türkiye'den medet umuyor. Biz Türkiye'nin İsrail ve Doğu sorunu ile ilgili politikalarını biliyor ve destekliyoruz. Samimiyetinden şüphemiz yok. Dışişleri bakanlarının hata yapma şansı asla yok. Müslümanların yükü Davutoğlu'nun omuzlarındadır. Bugün İsrail gibi bir devleti dize getiren, Suriye'yi, Ortadoğu'yu şekillendiren bir ülkenin mensupları olarak, MAGİAD olarak, Dışişleri Bakanımızı hayretle izliyoruz. Yaptığı ve attığı tüm adımları izliyoruz" dedi.

TÜRKİYE'NİN DIŞIŞLERİ BAKANI OLMAK KOLAY DEĞİL

Dünyanın en sorunlu bölgelerinde bir enerji koridoru olan Türkiye'nin Dışişleri Bakanı olmanın çok önemli ve zor bir görev olduğunu vurgulayan Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, "Bugün Manisa'da ağırladığımız kişi sadece Türkiye'nin Dışişleri Bakanı değil, tüm dünyanın ibretle izlediği bir kişidir. Türkiye bugünlerde tarihe tanıklık ediyor ve tarihe yön veriyor. Türkiye diplomatik temsilcilerinin sayısını çok arttırdı ve dünyaya açıldı. Tarih yazar duruma geldi. Haksızlıklara ve zulümlere karşı önce olan bu ülkede bizde yerelde aynı hızla koşmaya çalışıyoruz. Kendi payımıza düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bugün Manisa Türkiye'nin ihracatta en büyük 7'nci ili durumunda. Tarımı ve sanayisiyle lokomotif bir il olan Manisa Türkiye'nin dünya ölçeğinde büyümesi için ne gerekiyorsa yapacak" dedi.

UYUMAK HARAM

Manisa'dan aldığı enerji ile görevini daha iyi bir şekilde sürdüreceğini belirten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Manisalı olmak bir ayrıcalık. Manisa, 'devlet fidanlığı, yani tarihte şehzadeler yetiştirip devlet adamı yapan yer" dedi.

Zor bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin Dışişleri Bakanı olmanın zorluklarını anlatan Davutoğlu, "Eğer bir zulüm varsa ve biz onu durduramıyorsak, bayrağımızın eksik olduğu bir yerde bayrağımızı dalgalandıramıyorsak gece uyumak bize haram olur" diye konuştu. Ortadoğuya seyahatleri sırasında yaptığı ziyaretlerde büyük ilgi gördüğünü ve geçtiğimiz hafta yaptığı Belarus ziyaretinde yaşadıklarını anlatan Bakan Davutoğlu, "Zulüm görmüş tüm insanlarının halklarının temsilcileri yolumu kesiyor ve Türkiye'nin yaptıkları için bana teşekkür ediyor. Bundan daha büyük bir onur yok. Bu teşekkürler sadece bana değil, tüm Türkiye'ye yapılan teşekkürlerdir" dedi.

TARİHİN ÖNÜNE GEÇMEK LAZIM

Miammar'a büyükelçi gönderirken yaptığı görüşmeden kesitler aktaran Bakan Davutoğlu, "Göreve başlayan büyükelçiden oradaki Türk ve Müslümanların mezarlarını tespit etmesini ve o mezarlara bakım yapmasını istedim. Büyükelçilerin o şehitlere gerekli önemi vermelerini her zaman rica ettim. Oradaki Müslümanların meselelerine sahip çıkmalarını ve onların dertleriyle dertlenmelerini istedim. Bizim görev anlayışımız böyledir. Bunu eleştirenler olmuştur. Ama tarihi olmayanın geleceği olamaz. Türk milleti kendiliğinden ortaya çıkmış sıradan bir millet değildir. İşte bu yüzden gece gündüz demeden çalışacağız ki bizden sonraki gençler daha büyük hedef ve iddialarla görev yapsınlar" dedi.

Uluslararası sistemin son 200 yılın en büyük değişimini yaşadığını belirten Bakan Davutoğlu, "Tarihin sonu gelmemiştir ve ivme kazanarak daha da artacak. Bu ivmeyi anlayanlar ayakta kalacaklardır. Bunu yapamayanlar ise tarih içinde öğütüleceklerdir. Tarih hızlı akarken biz sadece bakarsanız o tarih sizi ezer ve geçer. Tarihin arkasından koşulmaz, onun önüne geçilir. Bizim yaptığımız şeyde budur" diye konuştu.

TÜRKİYE RESTORE EDİLİYOR

Türkiye'nin son 10 yıldır bir restorasyondan geçtiğini belirten Bakan Davutoğlu şunları söyledi: "Türkiye daha önce dışarıdan pazıları kuvvetli, ama midesi zayıf bir ülke olarak görülüyordu. Mide zayıf olduğu için pazıya sürekli yardım gerekiyordu. Bize güç verenler o yüzden bizi hep yönlendiriyordu. Beynimizde zayıftı. Yüreğimiz tekleyen bir motor gibiydi. Kendi içinde bunları yaşan bir vücut ayakta kalamazdı. Biz göreve geldiğimizde pazılara güç vermek için kendi öz kaynaklarımızı ortaya çıkardık. Türkiye bugün kendi tankını uçağını yapan bir ülke haline geldi. Ekonomik yardım aldığınızda özgürlüğünüzü kaybetmeye başlarsınız. İşte biz böyle bir politika izledik ve Türkiye'yi restore ettik." Devletin hem kudretli hem de şefkatli olması gerektiğini belirten Bakan Davutoğlu, "Eğer bunlardan birisi eksik olursa devlet ya zalimleşir yada acizleşir. Bunlara örnek Suriye ve Somali'dir. Tüm dünyada bizim Suriye ve Somali'ye yaptığımız yardımların efsanesi dolaşıyor. İşte Türkiye bugün rayında giden bir trendir" dedi.

TÜRKİYE OLMADAN OLMAZ

Dünya gündeminde konuşulan Filistin, Suriye, Bosna Hersek, Afganistan, meselelerinin Türkiye olmadan asla çözülemeyeceğini belirten Bakan Davutoğlu şu değerlendirmelerde bulundu: "Ben büyükelçilere katıldıkları her toplantıda bir fikirlerinin olması talimatını verdim. Bizde hata yapabiliriz. Ama hata yapacağım korkusuyla hiçbir şey yapmamak daha kötüdür. Eğer hiç bir şey yapmazsak tarih akar gider ve bizimde irademiz akar, kayboluruz."

ÇÖZÜM SÜRECİ PRANGALARDAN KURTARACAK

Türkiye'nin özgürlük ile güvenlik arasında bir denge kurduğunu belirten Bakan Davutoğlu, "Bu süreçte yapılmak istenen şey Türkiye'nin ayağındaki prangalardan kurtarılmasıdır. Daha güçlü bir hale gelmesidir. Yapmak istediğimiz şey özgürlük alanlarını genişleterek. Halkımıza güvenerek tekrar bu büyük milleti bir araya getirmektir. Bunun sonucunda da büyük ekonomik sıçramalar olacaktır. Daha önce göreve gelen iktidarlar bunu yapamadı. Türkiye Dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına girecekse bizim insanımızın önündeki tüm bariyerleri kaldırmamız lazım. 2023 vizyonu olan bu ülkede sınırlarımız aynı kalacak ama ekonomik sınırlarımız kıtaları aşacak. Bugün vizeleri kaldırıyoruz, gerekirse ve mümkün olursa pasaportları da kaldıracağız" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 16:44

İLGİLİ HABERLER