AĞAR: ÖRGÜT UZANTILARI ELE GEÇENE KADAR DEVAM EDECEKTİR
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''bombalı arabayla'' Türkiye'de ilk defa eylem yapıldığına dikkat çekerek, ''Örgütün uzantıları Türkiye içinde ele geçirilene kadar da devam etmeye gayret edeceklerdir'' dedi.
Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte bazı Ortadoğulu terör örgütlerin Türkiye'de bombalama eylemler yaptığını, güvenlik güçlerinin bu konuda deneyimleri bulunduğunu belirtti. Ağar, bir takım gölgelemelerin hedefin Türkiye olduğu gerçeğini ortadan kaldıramayacağını, Türkiye'nin bu eylemlere karşı tedbir oluşturmak zorunda olduğunu söyledi.
Eylemlerle ülkenin zaafa düşürülmesi ve zayıflatılmasının amaçlandığını anlatan Ağar, Türkiye'nin tercihini yıllar önce yapmış, batı dünyasıyla entegrasyon içerisinde Müslüman, laik, demokratik bir devlet olduğunu vurguladı. Ağar, Türkiye'nin dış politika tercihlerinin belli olduğunu, bu politikalara devam edeceğini ifade etti.
Ağar, İstanbul'da saldırıların çok daha önceden planlanmış olduğunu, bu tür eylemlerin bir hazırlık aşaması bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin terör örgütünün uzun zamandan beri hedefleri arasında olduğunu belirten Ağar, ''Bugün eylem başlatılmıştır. Ve bu örgütün uzantıları Türkiye içinde ele geçirilene kadar da devam etmeye gayret edeceklerdir'' diye konuştu.
Ağar, ''İstanbul'daki eylemleri kökten dinci terör örgütü El-Kaide'nin gerçekleştirdiğine inanıyor musunuz?'' sorusuna, ''Fundemantalist, radikal terör grupları diyelim. Polisin resmi açıklaması var. İntihar eylemi yapan bombacıların geçmişte bu tür radikal İslami örgütler içerisinde yer almış kişilerin yaptığına dair resmi açıklama var'' yanıtını verdi.
Ağar, intihar eylemcilerinin pasaportları olay yerinde bulunmasa bile parmak izlerinden kolaylıkla kimlik tespiti yapılabileceğini söyledi. Eylemcilerin daha önce Çeçenistan ve Afganistan'a gittiklerinin belirlendiğinin anımsatılması üzerine Ağar, şöyle konuştu:
''Sovyet işgali zamanında Afganilerle bugünkü Afganilerin bir olmadığını görmek lazım. O zaman işgale karşı bir kurtuluş mücadelesi vardı, Türkiye'den de bazı insanlar bu mücadelede yardımcı olmak için gittiler.
Ancak bugünkü şartların değişik olduğunu görüp kendi ülkesinde sağda-solda parçalanmış cesetler görmeye kimse tahammül etmemelidir. Herkesin oturup yeni baştan her şeyi değerlendirmesi lazım. Aklı selimin, sağduyunun ve Türkiye'nin menfaatlerini öne çıkaran görüşlerin empoze edilmesi lazım.
Bu tür faaliyetlere geçmişte sempati ile bakanlar bugün şartların değiştiğini görmeli ve Türkiye'nin menfaatlerini rahatsız edecek bütün tavır-davranışlardan vazgeçmeleri lazım.''
''FETVA ANLAYIŞI İÇİNDE''
Ağar, ''Geçmişteki göreviniz sırasında olayların daha çok kriminal yönleri üzerinde durdunuz. Ancak şimdi siyasetçi olarak olaylara değişik yönlerden de bakıyorsunuz. Sadece polisiye önlemlerle bu işlerinin çözümlenebileceğini düşünüyor musunuz?'' sorusunu, şöyle yanıtladı:
''Geçmişteki görevimiz suçu olmadan önlem veya olmuşsa da bunun faillerini yakalamaktı. Bu terörle mücadeledir. Bunu gene güvenlik güçleri yapacaktır.
Bir de terörizmle mücadele var. Terörizmi dünyada var eden nedenler var. Bunların temelinde dünyadaki eşitsizlikler, adaletsizlikler, sosyal farklılıklar, bir tarafta refah içinde yüzen toplumlar, öbür tarafta sefalet içinde olan toplumlar. Ve bu toplumlar, bu sefaletin sebebini diğer refah devletleri olarak görmeye devam etmektedirler. Bunu dine dayalı bir ideoloji ile şekillendirdiğin vakit, düşmanına karşı her türlü silahla mücadeleyi meşru kılan bir fetva anlayışı içinde işin üzerinde gitmektedirler.'' Bu noktada refah toplumlarına bu eşitsizliklerin kaldırılması görevi düştüğünü belirten Ağar, şöyle devam etti:
''Ben şimdi ikinci tarafta görev aldım, onu yapacağım, elimde güç olduğu sürece. Tabii ki terör masum canları almaya devam ettiği sürece güvenlik güçlerini de bu mücadelede hakim kılacak tedbirler almak temel çıkış noktası.
Türkiye'de de terörist yetiştiren bataklıkları önlemenin yolu sosyal adaletsizliği, fukaralığı, yoksulluğu, bölgeler arası gelişmişlik farklarını gidermek, siyasetçilerin temel hedefi olmalıdır.'' ''Toplumdaki bu gelir dağılımı ve adaletsizlik sürgit devam ederse, eğitim gibi, sağlık gibi meselelerin halledilmesinde istenilen noktaya gelinmemişse, işsizlik, yoksulluk fukaralık azalacağına artıyor ise Türkiye'nin tehlikeli bir potansiyeli bünyesinde taşıdığı ortaya çıkar'' diyen Ağar, bunu ortadan kaldırmanın siyasetin temel görevi olduğunu vurguladı.
BAYAR'IN ELEŞTİRİLERİ
Ağar, yerel seçimlere ilişkin hazırlıkların da devam ettiğini söyledi.
''Anadolu ile kucaklaşabilen yegane partiyiz biz'' diyen Ağar, henüz seçimlerle ilgili psikolojik ortamın oluşmadığını, son olayların da bu ortamı daha da gölgelediğini belirtti.
DYP'nin hedefinin ilk genel seçimlerde iktidar olduğunu belirten Ağar, ancak yerel seçimlerin de başarıyla aşılması gerektiğini kaydetti.
Ağar, genel başkan yardımcılığından istifa eden Mehmet Ali Bayar'ın ''Her zaman siyasete hizmeti olacak, kabiliyetli, genç, DYP'ye fevkalade bağlı bir kişi'' olduğunu belirtti.
Bayar'ın istifa açıklamasındaki ''Partinin yönetim anlayışı ve kadro tercihlerinin, süratle değişen toplumun yeni taleplerini karşılamakta yetersiz kaldığı'' eleştirisinin anımsatılması üzerine Ağar, şunları söyledi:
''Ben bütün eleştirileri hoş görüyle karşılarım. Bu parti yıllardır konuşamayan bir parti olduğu için sıkıntıya düşmüştür. Bu partide herkesin bütünlüğü zedelememek kaydıyla eleştiri yapmasında fayda vardır. Haklı yönleri de vardır eleştirinin. Bunlardan istifade ederim.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:06