Medya
  • 21.2.2007 17:04

AHMET HAKAN BU KEZ ERBAKAN'I YAZDI : İNAT ETTİ ÇEKİLMEDİ

Hoca için ağıt/AHMET HAKAN


KEŞKE inat etmeseydi.

Keşke "İzzet ü ikbal ile babı hükümetten çekilme" vaktinin geldiğini idrak edebilseydi.

Keşke "Yıllarca sürdürdüğü siyaset mücadelesini Başbakan olarak noktaladı" şeklinde destansı bir öykünün kahramanı olarak kalabilseydi.

Keşke hayatında bir kez olsun "radikal bir jest" yapsaydı da, o "karikatürize edilmeye elverişli" tarzını hepimize unuttursaydı.

Keşke bir kez olsun dost düşman herkese "Vay be! Hoca büyük adammış" dedirtseydi.

Ama olmadı...

Hoca inat etti ve bayrağı teslim etmekten kaçındı...

Kaçındı da ne oldu?

Ne olacak?

Siyaset dünyasında kat ettiği tüm mesafeleri bir tarafa bırakıp, "71 marka arkaik bir dolmuş"un uzaktan idaresine tamah etti.

Yetmedi...

Hapse girmeyi "maceracılık" olarak görüp "Yusuf medresesi"nden kaçmak için çaba sarf etti.

Yetmedi...

Bunca yılın "Dava adamı" olarak "Parti parası" meselesinden yediği cezadan, tek kuruş vermeden kurtulmanın yollarını aradı.

Sonuçta şu oldu:

Bir kekremsi tat bıraktı hepimizin ağzında.

* * *

Oysa şair Ece Ayhan, "Mor Külhani" adlı şiirinde hükmünü vermişti...

Demişti ki: "Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler."

Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bildiler de, hoca hocalıktan sessizce çekilmesini bilemedi.

Ve bütün arıza da işte bundan çıktı.

Sessizce çekilemediği için...

Sürekli küçümsediği genç talebeleri tarafından ezici bir mağlubiyete uğratıldı.

Sessizce çekilemediği için...

Genç ve parlak bir makine mühendisiyken kendisini bağrına basan Konya’dan bile ilgi göremedi.

Sessizce çekilemediği için...

Marjinalin de marjinali oldu, bir açılım getiremedi, ne dediği merak edilir olmaktan çıktı...

Tamam, eski talebeleri bugün bir cenaze töreninde karşılaştıklarında asgari nezaketi gösteriyorlar kendisine...

Ama insan ister istemez, "Sessizce çekilme işini becerebilseydi durum ne olurdu?" meselesine kafa yormadan edemiyor.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 21:39

İLGİLİ HABERLER