Medya
  • 6.11.2005 14:32

AHMET HAKAN ERDOĞAN''DAN KİMLER HAKKINDA SORUŞTURMA YAPMASINI İSTEDİ?

SAYIN Başbakan... Bilmem duydunuz mu? TAYAD diye bir dernek var, Tutuklu Yakınları Derneği... Bu derneğin bazı üyeleri, geçen gün Rize’de bildiri dağıtmaya kalktılar ve tıpkı bir süre önce Trabzon’da olduğu gibi Rize’de de linç girişimiyle karşı karşıya kaldılar. Polis, TAYAD’lıları havaya ateş açarak kurtarabildi. Olayın daha korkunç boyutu ise bundan sonra ortaya çıktı. Partiniz mensubu Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı aynen şöyle dedi: ‘O TAYAD’lılara ben de vururdum. Bir avuç kendini bilmezden korkup geri adım atmayız.’ Yine sizin partinizden Rize Milletvekili Abdülkadir Kart ise, ‘TAYAD üyeleri hak ettikleri cevabı Rize halkından almıştır’ tarzında bir açıklama yaptı. * * * Sayın Başbakan... Bilmiyorum, hatırlatmaya gerek var mı: Bildiri dağıtarak düşüncelerini açıklayan insanların linç edilme girişimine destek veren Belediye Başkanı Bakırcı ile Milletvekili Kart, açıkça suç işlemişlerdir. Suçları şunlardır: Hukuku hiçe saymışlardır. Linç kültürüne açıktan destek çıkmışlardır. Düşünce özgürlüğüne inanmadıklarını ortaya koymuşlardır, kendileri gibi düşünmeyen insanların linç edilmesi gerektiğini söylemişlerdir, yangına körükle giderek kışkırtıcılık yapmışlardır. Bir hukuk devletinin en temel kuralı olan, ‘Ortada bir suç varsa, o suçun cezasını ancak hukuk verir’ ilkesini ayaklar altına almışlardır. Sayın Başbakan... Aslında bu ülkenin bağımsız yargısının, bu iki isimle ilgili derhal harekete geçmesi gerektiğini biliyoruz. Ve sabırla bekliyoruz. * * * Ama sizden de bir beklentimiz var: Lütfen, aynı zamanda hemşeriniz olan bu iki isimle ilgili bir işlem yapınız. Düşüncelerini açıkladı diye yargılanıp hapis yatmış bir siyasetçi olarak, partinizin yetkili kurullarını harekete geçiriniz. Herhalde partinizin ilkeleri arasında ‘linç kültürüne destek çıkan partililere ceza vermek’ gibi bir ilke vardır. Aslında bu da yetmez. Ayrıca kamuoyu önüne çıkıp şunları da söylemelisiniz: ‘Bu arkadaşlarımızın söyledikleri yanlıştır. Kaba kuvveti savunmuşlardır. Düşünce açıklama özgürlüğüne inanmadıklarını ortaya koymuşlardır. Yaklaşımları hukuka terstir.’ Eğer partiniz lince destek veren bu iki isim hakkında herhangi bir işlem yapmaz ve sessiz kalırsa, bilin ki, bundan dolayı partinizin linç kültürüne destek verdiği sonucunu çıkarırız. Ve bundan sonra düşünce özgürlüğü ve hukuk adına söylediklerinizi kuşkuyla karşılama hakkımız doğar. Yani töhmet altında kalırsınız. * * * Sayın Başbakan... Atacağınız adımları merakla bekliyoruz. Ve gün sayıyoruz. Umarım bizi fazla bekletmezsiniz. Ölmeden önce bir kez daha görülmesi gereken üç film SPARTACUS: Trakyalı, yani bizim Yalçın Bayer’in hemşerisi olan köle Spartacus’ün, Roma İmparatorluğu’na karşı başlattığı köle ayaklanmasının destansı öyküsü. Kendisinden çok sonra çekilen ‘Cesur Yürek’in kuzeni, ‘Gladyatör’ün ise dayısı. Aman dikkat: Adamı komünist yapabilir. DOKTOR JİVAGO: Madem zorlu bir kış geçireceğiz, o halde olaya şimdiden hazırlanalım ve ‘eşsiz kar manzaralı’ bu filme takılalım. İçinde aşk var, devrim var, zenginlik var, sefalet var, iki kadın arasında kalmaca var, içe işleyen müzik var, yürek burkan final var. Lütfen, yavaş ilerleyen sahnelere tahammül gösteriniz. ARKA PENCERE: Filmin bir cümlelik öyküsü şu: Ayağı kırık olduğu için evine mıhlanmış bir foto muhabiri, karşı apartmanın pencerelerini röntgenlerken bir cinayete tanık olur. Ama bu cümle filmi anlatmaya yetmez. Biz sadece ‘Bu film, Hitchcock amcanın en fırlama filmidir’ diye yazmakla yetinelim. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:43

İLGİLİ HABERLER