AHMET TEZCAN, İLHAN SELÇUKA YAZDIĞI MEKTUBUN 'SERT' OLDUĞUNU KABUL ETTİ!

Hadi Özışık Ahmet İyi yaptı Ahmet Tezcan, hep damarına bastı birilerinin.. ''Yapma!'' dediler yaptı, ''konuşma'' dediler konuştu, ''yazma'' dediler yazdı... Ahmet Tezcan işte bu yüzden, hiçbir yerde dikiş tutturamadı, her defasında köyüne, yani kurucusu olduğu Dördüncükuvvetmedya'ya döndü. İşsizlik... Parasızlık... En önemlisi çocuğunun geleceği ilkelerinden vazgeçiremedi Ahmet'i. O, bildiğini okudu, doğru bildiği yolda hiç şaşmadı. Ahmet Tezcan şimdi Başbakan Basın Müşaviri... Yani devletin memuru! O halde memur Ahmet Tezcan konuşmamalı, susmalı, gelene ağam, gidene paşam demeli... Emir kulu olmalı...Şapka taşımalı...Çanta taşımalı... ''Emret başbakanım'' demeli daima! Öyle yapmadı Ahmet Tezcan... Tuttu bir mektup yazdı, herkesin canını sıktı! -Vay devletin memuru nasıl böyle yapar? Şimdi diyorlar ki: -Erdoğan'ın haberi olmadan, Ahmet Tezcan o mektubu yazamaz. Doğru, Ahmet Tezcan'ın yazdığı mektuptan Başbakan Erdoğan'ın haberi vardı. Tezcan, oturdu mektubunu yazdı, sonra götürüp Erdoğan'a okuttu. -Çok sert olmamış mı? İşte böyle bir tepki gösterdi Erdoğan... Tezcan da cevap verdi: -İftiradan daha sert bir şey olabilir mi? Erdoğan'ın cevabı ''hayır'' olunca, mektup Ahmet Tezcan imzasıyla İlhan Selçuk'a gönderildi. Tezcan'ın üslubu sert, bunu kabul ediyorum. Ama o mektubu yazması, kişisel görüşlerini belirtmesinde yanlış olan bir şey yok! Ahmet Tezcan, yetkilerini bilen biri. Kendi imzasıyla gönderdiği mektubun bilincinde. Ama Tezcan'ı eleştiri bombardımanına tutanlar, yazılanlardan çok, Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle ''kemer altı'' vurmaya çalışıyor. Sahi o mektubun içeriğini niye tartışmıyoruz? Neden yazılanların doğru olup olmadığını araştırmıyoruz? Ahmet Tezcan, tehdit ediyormuş! Saygısızlık yapmış! Bırakın bu işleri... İlhan Selçuk, Cumhuriyet'in yazarlarını sustururken çok mu nazikti? Necati Doğru ve İpek Çalışlar susturulduğunda, nezaket kuralları içerisinde mi hareket edildi? Sözün özü; özel sohbetlerde İlhan Selçuk'a demediğini bırakmayanların, Ahmet Tezcan'ın mektubundan sonra, ''İlhan Abici'' kesilmelerini samimi bulmuyorum. Dürüst olalım! -----/ Cumhuriyet Gazetesi, Başbakan Basın Müşaviri Ahmet Tezcan'ın İlhan Selçuk'a yazdığı mektubu, ''Cumhuriyet'e gözdağı'' olarak okurlarına duyurdu. Tezcan'ın mektubu sadece Cumhuriyet camiasını öfkelendirmedi. Meslek Örgütleri de, bu konuda tepki gösterdi ve Selçuk'a sahip çıkan bildiriler yayımladı. Sabah'tan Umur Talu, ''Ne yaptın Ahmet?'' diyerek tepkisini ortaya koyarken, Yeni Şafak'tan Ahmet Kekeç, Tezcan'a sahip çıktı ve 28 Şubat sürecinde susturulan gazetecilerin listesini yayımladı. Peki, tüm bu tepkilerden sonra Ahmet Tezcan ne diyor? Telefonla, ''Ne yaptın Ahmet?'' dedim Umur Talu'nun yazısından yola çıkarak. Güldü, ''Ne yapmışım?'' dedi ve ekledi: -Hiçbir şey yapmadım, kişisel görüşlerimi yazdım. Ahmet Tezcan'ın ''kişisel görüş''lerinden Başbakan Erdoğan'ın haberi var mıydı acaba? Ahmet Tezcan'ı dinliyoruz: -Ben o mektubu yazdım, altına imzamı attım ve götürüp mektubu Başbakan'a okuttum. Sayın Erdoğan mektubu bitirdi, ben bunların benim görüşüm olduğunu belirttim. Başbakan'ın haberi böyle vardı, o bana yazdırmadı yani. Herkes gibi, Erdoğan da Tezcan'ın üslubunu sert bulmuş.. Peki Tezcan böyle bir mektubu yazdığı için pişman mı? Özür dileyecek mi? Ahmet Tezcan, üslubunun sert olduğunu kabul ediyor ve pişmanlık duymadığını açıklıyor: -O mektubu yalın öfkeyle yazdım, daha yumuşak, daha kurnazca eleştiriler yapabilirdim. Pişman değilim ama, daha sonra yazdığım mektuba baktığımda, çok sert yazıldığını görüyorum. Üslup benim de hoşuma gitmedi doğrusu. Ama özür dilememi gerektirecek bir şey yok. Ahmet Tezcan, devam ediyor: -Tekrar ediyorum kişisel görüşlerimi açıkladım. O mektup antetli kağıda yazılabilirdi. O zaman resmi ve soğuk bir üslup kullanılırdı. Ben o mektubu yazarak, AK Parti iktidarı döneminde gazetecilerin susturulmadığına tanıklık ettim. Samimi duygularımı ifade ettim. Ahmet Tezcan'a ''Daha nazik olabilirdin'' diyorum. İşte Tezcan'ın cevabı: -İlhan Selçuk bugüne kadar hangi fikre nazik davranmış? Yorum sizin! Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:55