KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL - Uluslararası Kriz Grubu adlı kuruluş tarafından yayınlanan rapora göre, 2005 yılında dünyadaki AIDS'li sayısı 100 milyona ulaşacak. Aynı yıl dünyadaki her 4 yetişkinden birinin AIDS'ten öleceği öne sürülüyor.
5 Haziran 1981'de, Los Angeleslı bir grup eşcinsel erkekte görülen ve bağışıklık sistemini hedef alan "Gizemli" bir hastalıkla ilgili rapor yayımlandı.
Raporda sözü edilen "Gizemli" hastalık, AIDS'ti. Aradan geçen yıllara karşın, hastalığı alt edecek bir tedavi henüz geliştirilemedi.
Bundan 20 yıl önce, ABD'de erkek eşcinseller arasında, bağışıklık sistemini hedef alan esrarengiz bir hastalığa rastlandı. 5 Haziran 1981'de Atlanta'daki "Center for Disease Control and Prevention" (Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi), Los Angeleslı bir grup eşcinsel erkekte görülen, "Yeni ve gizemli sendrom"la ilgili bir rapor yayımladı. Michael Gottlieb imzasını taşıyan bu rapor, bilim adamlarının "AIDS çağı" diye tanımladıkları ve kolay kolay kapanmayacak bir dönemi başlattı.
AIDS'e yakalandığını söyleyen ilk ünlü, Rock Hudson oldu. Pek çok kişi,
hastalığı böylelikle öğrendi. Ünlü aktör 1985'te AIDS'ten öldü. Hastalığın Türkiye'de ilk kez görülmesi de aynı yıla rastladı. AIDS hastası Murteza Elgin, 1992 tarihinde, İstanbul Haseki Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
AIDS'İN GEÇMİŞİ SANILANDAN ESKİ
Geçen yıl ortalarında bilimadamları, AIDS hastalığının geçmişinin, bugüne kadar tahmin edildiğinden çok daha eskiye dayanabileceğini açıkladılar.
Bette Korber başkanlığındaki virologlardan oluşan bir ekip, ilk HIV-1 vakasının 20. yüzyıl başlarında ortaya çıktığını bildirdi. Human Immunodeficiency Virus'ün (HIV) düzenli bir ritmle geliştiği fikrinden yola çıkan bilimadamları, çok güçlü bilgisayarlar sayesinde, AIDS hastalığının ilk görüldüğü tarihe ulaştıklarını açıkladı. Bilim dergisi Science'ta yayınlanan bir makalede, insanda görülen ilk
AIDS enfeksiyonunun tarihinin 1931 olduğu belirtildi.
Makaleye göre yapılan son uluslararası araştırmalar, bir şempanze türü olan "Pan troglodytes troglodytes" tarafından SI-virüsünün insana aktarıldığı ve SIV'in mutasyonla HIV-1'e dönüştüğü konusundaki tüm kuşkuları ortadan kaldırdı. Los Alamos Ulusal Laboratuvarı araştırmacılarından Prof. Bette Korber başkanlığındaki ekip, büyük ihtimalle bu virüsü taşıyan hayvanın etinin insanlarca tüketilmesiyle HIV-1'in insanlara aktarıldığını belirtti.
Bu teoriye göre, HIV-1, 1930'a kadar Afrika'nın batısında izole bir topluluk içerisinde kaldı. Bu tarihten sonra virüs yayılmaya başladı ve mutasyona uğradı. AIDS, 50'li yıllarda salgına dönüşmesine rağmen, batılı ülkeler bunu ancak 30 yıl sonra fark edebildiler.
ÜRKÜTÜCÜ RAKAMLAR
Uluslararası Kriz Grubu adlı kuruluş tarafından yayınlanan rapora göre, 2005 yılında dünyadaki AIDS'li sayısı 100 milyona ulaşacak. Aynı yıl dünyadaki her 4 yetişkinden birinin AIDS'ten öleceği öne sürülüyor.
Birleşmiş Milletler'in AIDS araştırmaları yapan grubunun, her yıl yayınladığı rapora göre, dünyada yaklaşık 40 milyon kişi HIV virüsü taşırken, yalnızca son bir yıl içerisinde AIDS'e yakalananların sayısı 5 milyona ulaştı.
Rapora göre hastalık, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu'na bağlı ülkelerde hızla yayılıyor. 2001 yılı sonunda Rusya ve eski Sovyet bloku ülkelerinde toplam bir milyon kişinin HIV virüsü taşıyıcısı olacağı tahmin ediliyor. Rusya'da şu an 163 bin kişinin resmi olarak AIDS'e yakalandığı biliniyor. Fakat yetkililer, gerçek rakamın bu sayının 5 katından da fazla olduğuna dikkat çekiyor.
AIDS'LE SAVAŞ İÇİN GEREKENLER
Aradan geçen yıllara karşın, hastalığı alt edecek bir tedavi henüz geliştirilemedi. AIDS'le savaş için, aralarında eğitim, test olmak ve prezervatif dağıtım programlarının bulunduğu önleyici çabaların da genişletilmesi gerekiyor. Bu mücadele, hastalığı taşıyanların tedavi edilmesini de kapsıyor. Bugün yalnızca en çok etkilenen ülkelerdeki hastaların küçük bir bölümüne, ömürlerini uzatabilecek ilaçlar verilebiliyor ve sanayileşmiş ülkelerde varolan tedavi yöntemleri kullanılıyor.
ÜLKELERE GÖRE DURUM
Afrika, hastalığın en çok ölüme neden olduğu yer. Sahra Çölü'nün güneyinde kalan bölgelerde bulaşma oranı yüzde 46'lara kadar çıkıyor. Önü alınmazsa, 10 yıl içinde Güney Afrika'da 7 milyon kişinin ölümüne yol açacağı belirtiliyor. Güney Afrika'nın önde gelen sağlık kuruluşlarından tıbbi Araştırma Konseyi Direktörü Debbie Bradshaw, 2010 yılına dek, 5-7 milyon kişinin bu hastalıktan öleceğini tahmin ediyor.
Asya Kıtası'nda 6 milyon kişi HIV virüsü taşıyor. Bu rakamın yüzde 35'ini kadınlar oluşturuyor. Hastalık özellikle Çin'de tırmanış gösteriyor. Hükümet yetkilileri 2005 yılında 6 milyon yeni siyeropozitif olacağını tahmin ediyor. Çin'de özellikle Henan bölgesinde etkili olan hastalığın, devlete ait kan bankalarından bulaştığına inanılıyor. Bölge halkı, kanların çok sağlıksız koşullarda alındığını söylüyor.
Avrupa ve Kuzey Amerika'da ilaç konusundaki gelişmelere rağmen enfeksiyon düzeyi 10-20 yıl öncesiyle aynı durumda. Bu ülkelerde AIDS daha çok uyuşturucu bağımlılarının ortak kullandığı iğnelerden bulaşıyor ve nüfusun yüzde 0.6 ila 0.24'ünü etkiliyor. 5 siyeropoziften 4'ü erişkin. ABD'de yeni yayınlanan bir rapor enfeksiyonunun eşcinseller ve Afrika kökenli Amerikalılar arasında artış gösterdiğini ortaya koyuyor.
TÜRKİYE'DE DURUM
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Oya Afşar, dünyada hızla yaygınlaşan AIDS hastalığının son yıllarda az gelişmiş ülkelerde arttığını ve özellikle gençlerde görüldüğünü kaydetti.
Türkiye'de 1 Ekim 1985'ten, 30 Haziran 2001 tarihine kadar HIV/AIDS ile yaşayanların sayısının bin 246 olduğunu belirten Dr. Afşar, bunlardan bin 20'sinin Türk, diğerlerinin ise yabancı uyruklu olduğunu kaydetti. Dr. Afşar, bu kişilerin 855'ine HIV pozitif, 391'ine de AIDS hastalığı tanısı konulduğunu söyledi.
"BEN ÖNEMSİYORUM, YA SEN?"
UNAIDS'in AIDS'le mücadelede bu yılki kampanyasının sloganının "Ben Önemsiyorum, Ya Sen?" olduğunu ifade eden Dr. Afşar, mücadele konusunda erkeklerin eğitiminin önemini vurguladı.
AIDS Savaşım Derneği Genel Başkanı Prof. Enver Tali Çetin de, dünyada HIV/AIDS'le yaşayanların 25 milyonunu gençlerin oluşturduğuna dikkat çekerek, "AIDS dünyada gençlik arasında hızla yayılıyor. AIDS dünyanın geleceğini karartıyor" dedi. AIDS ile mücadelede eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Çetin, "Türkiye insanındaki ihmalkarlık, bananecilik ve bana birşey olmaz yaklaşımının bedeli ağır olabilir" diye konuştu.
BAKANLIK VERİLERİ
Sağlık Bakanlığı'na resmen bildirimi zorunlu olan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan AIDS/HIV enfeksiyonu, düşük sayılarda, ancak giderek artan biçimde saptandı.
1985'ten 30 Haziran 2001'e kadar 226'sı yabancı uyruklulara ilişkin olmak üzere toplam bin 246 bildirimde bulunuldu. Bakanlık verilerine göre, geçen yıl 158 yeni vaka ortaya çıkarken, bu yıl 30 Haziran itibariyle 105 yeni vaka saptandı. Hastalığa yakalananların 368'ini kadınlar, 878'ini ise erkekler oluşturuyor.
EN ÇOK HETEROSEKSÜELLERDE GÖRÜLÜYOR
Türkiye'de en çok heteroseksüellerde görülen hastalığın, bu risk grubundaki taşıyıcı ve hasta sayısı toplam 627 olarak tespit edildi. Hastaların 100'ünü homoseksüel ve biseksüel ilişkiye giren erkekler, 95'ini madde bağımlısı, 5'ini homoseksüel ve madde bağımlısı, 10'unu hemofili hastaları, 15'ini enfekte anne bebeği, 350'sini ise nedeni bilinmeyenler oluşturuyor.
Yenidoğan ve 1-4 yaş arası 6'şar, 5-9 yaş arası 8 HIV/AIDS'li çocuk bildirimi dikkat çekerken, 60 yaş ve üstü de 45 kişinin bildirimi yapıldı. En çok bildirim
ise 249 kişi ile 30-34 yaş grubunda gerçekleşti.
AIDS'LE MÜCADELE NASIL YAPILMALI?
AIDS ile Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Melahat Okuyan, Türkiye'de AIDS hastası ve taşıyıcısı oranlarının gün geçtikçe arttığını, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan rakamların gerçeğin bir bölümünü yansıttığını söyledi. Türkiye'de görülen AIDS vakalarının yüzde 50'sinin bu hastalığı korunmasız cinsel ilişki ile aldığını belirten Okuyan, "Erkek vaka sayısının kadınlardan üç kat yüksek olması dikkat çekicidir" dedi. Bazı grupların AIDS ile mücadele biçimini de eleştiren Okuyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halka kondom dağıtmak AIDS ile mücadelenin yolu değil, aksine bu hastalığa davetiye çıkarmak anlamına gelir. Sokaklara çıkıp kondom dağıtmakla gençlere (Kondom kullanıp, dilediğiniz tür ilişkiye girebilirsiniz) demek eş anlamlıdır. AIDS ile mücadelenin yolu eğitimden geçer."
Okuyan, derneklerinde düşük ücretle ve gizlilik kurallarına uyularak HIV testi yapıldığını da belirterek, özellikle anne adaylarını hamile kalmadan önce HIV testi yaptırmaya çağırdı.
"ERKEKLER TEDBİRSİZ DAVRANIYOR"
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Toprak ise, kadınlarda da HIV görülme sıklığının giderek arttığını, ancak halen enfekte kişilerin büyük bölümünü erkeklerin oluşturduğunu kaydetti.
Erkeklerin, cinsel sağlıkları konusunda tedbirsiz ve dikkatsiz davranmaya devam ettiklerini söyleyen Toprak, homoseksüel ilişkilerin genellikle gizli kaldığını, yapılan araştırmaların, dünyadaki erkeklerin 6'da birinin diğer bir erkekle cinsel ilişkiye girdiğini gösterdiğini öne sürdü.
Toprak, erkeğe bulaşmış enfeksiyonun eşine, ondan da doğacak çocuğuna bulaştığını, dolayısıyla erkek davranışlarının olumlu yönde değiştirilmesinin AIDS yayılımının yavaşlatılmasında büyük katkısı olmasının beklendiğini ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:49