AIDS EN ÇOK İSTANBUL'DA YAŞAYAN HETEROSEKSÜELLERDE GÖRÜLÜYOR
SAFURE CANTÜRK
ANKARA - Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada 36 milyon insan AIDS'in pençesinde mücadele ederken, bugüne kadar 20 milyon insan bu savaşta hayatını kaybetti.
1 Aralık Dünya AIDS Günü temasını, 'AIDS'lileri Dışlamayalım ve Suçlamayalım: Yaşayalım ve Yaşatalım' olarak belirleyen Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre ise 1981'den beri 22.5 milyon kişinin ölümüne yol açan AIDS hastalığı, ayrım yapmaksızın kadın, erkek ve çocukları etkiliyor. Türkiye'de, 2002 sonu itibarıyla bin 515 olan AIDS'li sayısı, 2003'ün ilk altı ayında 86 kişi artarak bin 601'e çıktı. Hastalığa yakalananların 503'ünü kadınlar, bin 98'ini erkekler oluşturuyor. Hastalık, nüfusla paralel olarak en çok İstanbul, Ankara ve İzmir'de görülüyor. Milyonlarca insanın ölümüne sebeb olan ve hala tıp tarafından çaresi bulunmayan AIDS'in farkına 20 yıl önce varıldı. Amerika Birleşik Devletleri 'nde 1981 yılında homoseksüel erkekler ve Haiti'den gelen göçmenlerde görülen yeni bir hastalık tespit edilmişti. O güne kadar sadece bağışıklık sistemi bozukluğu olan kişilerde karşılaşılan, bazı fırsatçı enfeksiyonların görüldüğünü bu hastalığın aslında doğuştan olmayan bir sistem bozukluğu olduğu anlaşıldı ve AIDS adı verildi. Hastalığın kökeni araştırıldığında ise Afrika'dan başlayarak ABD, Latin Amerika ülkeleri, Karayipler, Batı Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya yayıldığı anlaşıldı. Bilim adamlarının araştırmaları ise hastalığın cinsel temasla bulaştığını ortaya çıkardı. O dönemde hastalığa yakalananların sayısı azdı ve sadece homoseksüel erkeklerde görülüyordu. Bu yüzden de fazla ilgi çekmedi. Ancak biseksüel erkekler virüsü kadınlara, hamile kadınlar da bebeklerine bulaştırınca hasta sayısı arttı. AIDS tüm dünyanın odak noktası durumuna gelmeye başladı. Çaresi bulunamayan bu hastalığa yakalananların sayısı milyonları bulunca, öneminin anlatılabilmesi için adına özel günler ve toplantılar düzenlenmeye başlandı. 1 Aralık 'Dünya AIDS Günü' olarak ilan edildi.
TÜRKİYE AIDS İLE 1985 YILINDA TANIŞTI
Türkiye AIDS'le ilk kez 1985 yılının Kasım ayında tanıştı. Sinema ve sahne dünyasında 'Murti' lakabıyla tanınan Mürteza Elgin'in AIDS olduğu ortaya çıktığında panik yaşanmıştı. Çünkü yetkililer de dahil olmak üzere kimse AIDS'i bilmiyordu. Sonra virüs ilk olarak yurtdışında çalışan işçi ve işçi yakınlarında saptandı. İşçiler virüsü eşlerine de bulaştırdı. Türkiye'ye gelen turistler ve yurtdışına gidip gelen Türkler'le AIDS yayılmaya başladı. Tehlikenin boyutları 1990'lı yıllarda Romanya, Rusya, Gürcistan ve diğer ülkelerden fuhuş için gelen kadınlarla iyice büyüdü.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de bin 67 AIDS vakası bulunuyor. Ancak bu rakamların gerçeği yansıttığını söylemek çok zor. Çünkü bakanlığın verileri sadece test sonuçlarına dayanıyor. Hastanelerin Eliza testi sonuçlarını bakanlığa bildirme zorunluluğu bulunsa da belirtileri yıllar sonra ortaya çıkan bu hastalığa yakalandığının farkında bile olmayanlar hesaba katıldığında rakam katlanarak büyüyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre gerçek rakamlar resmi verilerin gelişmemiş ülkelerde 30, gelişmiş ülkelerde ise 10 katı. Türkiye'deki rakamları 20'yle çarptığımızda en iyi olasılılıkla 20 bin AIDS'li olduğunu söylemek mümkün. 1985 yılından bu yana toplam 340 AIDS hastası, 727 taşıyıcı olmak üzere toplam 1067 AIDS vakası saptandı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise yabancı uyruklu. Hastalığa yakalananların 304'ünü kadınlar, 763'ünü ise erkekler oluşturuyor. Türkiye'deki AIDS hastalarının 885'i Türk uyruklu, 182'si ise yabancı uyruklu. Bunlardan 31'i Romanya, 29'u Ukrayna, 11'i Tanzanya, 11'i Moldova, 9'u Alman, 7'si de ABD'li. AIDS'lilerin en çok bulunduğu illerin başında İstanbul geliyor. İstanbul'u Ankara, İzmir, Adana ve Bursa takip ediyor. AIDS'li hastaların büyük bölümünü 20 - 50 yaş grubundaki erkekler oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de AIDS en çok heteroseksüel ilişkiyle bulaşıyor. AIDS taşıyan hastaların neredeyse yarısını heteroseksüel ilişkiye girenler oluşturuyor. Arkasından da homoseksüel - biseksüel cinsel temas, uyuşturucu bağımlılığı geliyor. HIV virüsü alanların yüzde 11'i damar yoluyla uyuşturucu kullananlar. Nereden bulaştığı tespit edilemeyen vakalar ise yüzde 30'luk bir bölümü oluşturuyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:09