Gündem
  • 23.2.2004 15:52

AİHM'DE EN FAZLA DAVA SAYISINA SAHİP ÜLKE TÜRKİYE...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türk yargıcı Rıza Türmen, mahkemede 2003 yılı sonu itibariyle bekleyen toplam 38 bin 500 dava bulunduğunu belirterek, ''Yüzde 18 ile Türkiye, en fazla dava sayısına sahip ülke'' dedi. Rıza Türmen, İktisadi Araştırmalar Vakfı'nca, Kadir Has Üniversitesi'nde düzenlenen, ''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye'' konulu konferansa katıldı. Türmen yaptığı konuşmada, AİHM'in kuruluşunu, yapısını ve işleyişini anlatarak, Türkiye'de, ''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, Türk normlar hiyerarşisinde yeri nedir?'' şeklinde ''kısır'' bir tartışma olduğunu söyledi. Anayasa'da, ''TBMM'de usule uygun olarak onaylanan uluslararası anlaşmaların yasalarla aynı statüye sahip olduğuna'' dair madde bulunduğunu hatırlatan Türmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, bir Avrupa Anayasası haline geldiğini ve ortak bir hukuk alanı yarattığını kaydetti. Türmen, ''Mesele bu hukuk alanı içinde misiniz, dışında mısınız? Eğer dışında kalmıyorsanız, sözleşmeyi imzalamışsanız, siyasi irade ortak hukuk alanı içinde olmayı öngörüyorsa, o zaman bu ortak hukuk alanının gereklerini yerini getirmek lazım'' diye konuştu. Sözleşmenin, iç hukukun yerine geçmeyeceğine, mahkemenin de bir ''temyiz mahkemesi'' olmadığına işaret eden Türmen, ''Türkiye'deki yanlış anlayış da bu. Dava sayısının çokluğunun bir nedenini de bu oluşturuyor. Türk vatandaşları burayı temyiz mahkemesi olarak gördüğü için Yargıtay'dan sonra alıp buraya geliyor'' dedi. Mahkemenin bugüne kadar çok başarılı ve Avrupa'nın insan hakları alanında ne kadar ileri gittiğini gösteren bir kanıt olduğunu kaydeden Türmen, mahkemeye gelen dava trendlerindeki gelişmeleri de anlattı. AİHM, SİYASİ DAVALARA HAZIR DEĞİL Sözleşmeye taraf olan ülkelerin değişmesiyle, davaların niteliğinin de değişmeye başladığını ifade eden Türmen, şöyle dedi: ''Mahkemeye gelen davalar siyasi nitelik kazanmaya başladı. Ancak mahkeme buna hazır değil. Siyasi davalar karşısında ne yapacağını bilmiyor. Bundan önce gelen tek siyasi dava Loizidu, güneydeki Rumların açtığı davalardı. Orada mahkeme iyi bir sınav veremedi. Kuruluş amacı ve yapısı siyasi davalara uygun değil. Neden olacağı siyasi sonuçları göremiyor. Görmeyi de bilmiyor. Sistem buna yatkın değil. O yüzden büyük bir problem çıkacak yakında.'' Mahkemenin, yetkilerini de genişletmek istediğini kaydeden Türmen, buna örnek olarak, AİHM'in, Türkiye'de DGM'de askeri hakimler tarafından yargılanan ve mahkumiyet alan kişilerin yeniden yargılanmasına ilişkin kararını örnek gösterdi. TÜRKİYE'NİN DURUMU Mahkemenin en önemli sorunun önündeki dava sayısı olduğuna işaret eden Rıza Türmen, davaların bu nedenle 3 yıldan önce bitirilemediğini söyledi. Türmen, ''Mahkemede 2003 yılı sonu itibariyle bekleyen 38 bin 500 toplam dava var. 7 bin 50'si Türkiye'ye ait. Yani yüzde 18 ile Türkiye en fazla dava sayısına sahip ülke. Bunu yüzde 14 ile Rusya, yüzde 13 ile de Polonya takip ediyor'' diye konuştu. Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın yakalanmasından sonra Güneydoğu'dan artık çok seyrek olarak insan hakları ihlalleriyle ilgili dava geldiğini belirten Türmen, şunları söyledi: ''Türkiye açısından dava sayısında bir azalma yok. Ancak dava niteliğinde çok büyük değişiklik var. Daha çok açılan davalar teknik konularda. Savunma, gözaltı, mülkiyetle ilgili davalar. Türkiye'nin bugünkü problem alanları işkence ve köye dönememe davaları. Köye dönememe konusuna bir çözüm bulunmazsa binlerce, onbinlerce dava gelebilir. En büyük dava grubunu oluşturuyor. Bunlardan muazzam tazminat miktarları çıkabilir.'' Türmen, ifade özgürlüğü davalarının da Türkiye'nin başını ağrıtan diğer bir dava türü olduğunu söyledi. SORULARI YANITLADI Soruları da yanıtlayan Türmen, Kıbrıs'ta yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanması halinde, mülkiyet konusunda açılan davaların siyasi dava olmaktan çıkacağını söyledi. Türmen, ''Bu davalar yeni Kıbrıs devletini muhatap alan, siyasi amaç gütmeyen, bireylerle ilgili davalar olacak'' dedi. Türmen, ayrıca Annan Planı'nın, AİHM bakımından ortaya çıkaracağı birtakım problemler olacağını da ifade etti. Başörtüsü konusunda da Türkiye ile ilgili açılmış 100 dava bulunduğunu belirten Türmen, bu konuda İstanbul Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin'in açtığı davanın pilot olarak seçildiğini söyledi. Bu davanın sonucuna göre diğer davaların da sonuçlanacağını kaydeden Türmen, kararın sadece Türkiye açısından değil, Avrupa, özellikle de Fransa açısından önem taşıdığını bildirdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:41

İLGİLİ HABERLER