Gündem
  • 29.12.2012 14:56

''AK Parti ile CHP arasındaki fark"

DÜZCE - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ODTÜ'de Göktürk-2 uydusunun fırlatılması törenleri sırasında yaşanan olaylara ilişkin, ''Bu yapılanlar Türkiye'de vesayet rejiminden demokrasiye geçişle ilgili tarihi adımlar attığımız şu dönemde hala vesayet özlemi içerisinde olanların son direnişlerinin provasıdır. Ama asla hedeflerine ulaşamayacaklar'' dedi.
     Şahin, genel merkez teşkilatınca Pelemir Otel'de düzenlenen teşkilat içi eğitim programında yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği'nin kimi ülkelerinin küresel ekonomik kriz nedeniyle bütçe görüşmelerinde ''memur ve emekli maaşlarının ne kadar düşürüleceği'', ''eğitim ve sağlık harcamalarından ne kadar kesileceği'' ve ''hangi yatırımların erteleneceği'' konularında görüşmeler yaptıklarını söyledi.
     Sağlıklı bir ekonomide ülkelerin borç alıp borçlanabileceğine işaret eden Şahin, AB'nin Türkiye'ye müzakere sürecinde, Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirme, ülkenin demokrasi ile yönetilme, insan hakları alanında ilerleme ve Masrih ekonomik kriterleri uygulama gibi yaptırımları sunduğunu belirterek, ''Bize bunu söyleyenlerin ülkelerindeki milli gelire oranla borçlarının neler olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.
     Şahin, ekonomik krizin Türkiye'yi de etkilediğine dikkati çekerek, ''Çünkü işleriniz ülkenizde ne kadar iyi giderse gitsin ürettiğiniz malların bir kısmını ihraç etmek durumundasınız. Ve biz ihracatımızın yüzde 60'a yakınını AB ülkelerine yapıyoruz ama orada yaşayan insanların alım gücü düştü. Bizden daha az mal alıyorlar. Bu nedenle alternatif piyasalar peşindeyiz'' ifadesini kullandı.
    
     -''Yüzde 74 borcu, yüzde 36'ya düşürdük''-
    
     AK Parti'nin göreve geldiğinde Türkiye'nin borç oranının yüzde 74 olduğunu, bu oranın şimdi yüzde 36'ya gerilediğine vurgu yapan Şahin, şunları kaydetti:
     ''Dünyadaki ekonomik krize rağmen Türkiye, yakaladığı siyasi istikrarla dünyadaki bütün ekonomik çalkantılara rağmen ekonomik dengeleri yerine oturmuş, alt yapısını tamamlamış, bu rahatlıkla 2013 yılı bütçesini parlamentoya sunmuştur. Biz bütçemizi görüşürken bazı AB ülkeleri gibi 'Eğitimden acaba ne kadar kesinti yapacağızı' konuşmadık. 'Eğitime bir yıl önceye göre 2013 yılında daha ne kadar ilave yapalım' dedik. Yüzde 20,1 artırdık. 68,1 milyar lira en büyük payı eğitime ayırdık.''
     Şahin, eğitimin Türkiye'nin en önemli meselesi olduğunu vurgulayarak, AK Parti iktidarının tüm illeri üniversiteye kavuşturduğunu anlattı.
     Düzce'de 13 prefabrike okulda eğitim yapıldığını hatırlatan Şahin, ''2013 yılında inşallah bu prefabrike okullarımızın yerine modern okulları yapmak durumundayız'' şeklinde konuştu.
     Türkiye'de tarım desteklerinin 2013 yılında büyük bir hızla devam ettiğini anlatan Şahin, çiftçilere hibe desteği olarak bütçeden toplamda 13,1 milyar lira pay ayrıldığını bildirdi.
     Şahin, tarıma destek bakımından bütçesinden en fazla pay ayıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu dile getirerek, son yıllarda tarımsal üretimini artırma ve çeşitlendirmede Türkiye'nin dünyada 7'inci, OECD ülkeleri arasında ise ilk sırada olduğunu vurguladı.
        
     -ODTÜ'deki olaylar-
    
     ODTÜ'de Göktürk-2 uydusunun fırlatılması törenleri sırasında hem sevindirici hem de üzücü olayların yaşandığını ifade eden Şahin, hedeflerinin ''uyduları kendi merkezlerimizden uzaya gönderebilmek'' olduğunu, buna yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.
     ''İnşallah 8-10 yıl içerisinde kendi uydumuzu kendi topraklarımızdan uzaya göndereceğiz'' diyen Şahin, gelecek süreçte 17 yeni uyduyu gökyüzüne gönderme planlarının olduğıunu bununla ilgili çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
     Şahin, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması törenleri sırasında ODTÜ'de yapılan protesto eyleminin öğrencilere yakışmadığını dile getirerek, siyasi partilerin bu durumu istismar etmesinden büyük üzüntü duyduklarını kaydetti.
     ''Özellikle ana muhalefet partisinin bu öğrenci olaylarına destek vermesi, bunların arkalarını sıvazlaması üzücü'' ifadesini kullanan Şahin, ''Bunlar bir öğrenci hareketi değildir. Bu yapılanlar Türkiye'de vesayet rejiminden demokrasiye geçişle ilgili tarihi adımlar attığımız şu dönemde hala vesayet özlemi içerisinde olanların son direnişlerinin provasıdır ama asla hedeflerine ulaşamayacaklar'' diye konuştu.
    
     -''Biri uzaya uydu atar, diğeri de slogan atar''-
    
     Şahin, ''Vesayet özlemcilerinin'' darbeye zemin hazırlamak için hep gençleri kullandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
     ''12 Mart'ta, 12 Eylül 1980'de gençlerimizi 'sağcı' ve 'solcu' diye gruba ayırdılar. Aynı silahla sabah sağcı genci, akşam da solcu genci vurdular. Şimdi de ellerinde sadece iki silahları kaldı. Birincisi terör örgütü, diğeri de 'Üniversitede acaba gençleri örgütleyip bir hareket başlatabilir, bir kaosa yol açabilir miyiz'dir. Onlara buradan sesleniyorum, 'Köprünün altından çok sular geçti, beyhude çırpınmayın.''
     Bazı toplantılarda gençlerin, ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' diye bağırdıklarını belirten Şahin, bunun kendisine İstanbul İmam Hatip Okulu'nda öğretilen ''Atatürk'ten Son Mektup'' şiirini hatırlattığını anlatarak, ''Siz beni hala anlayamadınız/Ve anlamayacaksınız çağlarca da/Hep tutturmuş 'Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u' diyorsunuz/Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz/Mustafa Kemal'i anlamak bu değil/Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil/Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı-/Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı-'' dizesini okudu.
     Şahin, ''İşte biz uzaya Atatürk ismini yazdık. Onlar sadece sıradan askerler. AK Parti ile CHP arasındaki fark biri uzaya uydu atar, diğeri de slogan atar'' dedi.
    
     Muhabir: Onur Orhan / Ömer Ürer
     Yayıncı: Murat Paksoy

 

Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 12:53

İLGİLİ HABERLER