Gündem
  • 29.1.2004 09:28

AK PARTİ MİLLETVEKİLİNDEN BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ'YLE İLGİLİ ŞAŞIRTAN AÇIKLAMA...

ÖNER SEVEN TRABZON - Asya ile Avrupa kıtasını birbirine bağlayan en önemli geçiş yollarından biri olan ve 30 yıl önce hizmete giren Boğaziçi Köprüsü'nün askılarının 15 yılda bir değiştirilmesi gerektiği, ancak bunun yapılmadığı belirtildi. Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Trabzon Milletvekili ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Boğaziçi Köprüsü'nün 1973 yılında trafiğe açıldığını belirterek, ''Bundan 30 yıl önce, Freeman&Fox Şirketi tarafından projelendirilen bu köprü, İngiliz Clevland Köprü Firması tarafından yapılmasının ardından trafiğe açılmıştır. Kutu kesitli, narin kuleli, eğik askılı olarak yapılan bu tarz köprülerden dünyada 4 tane vardır. 2 tanesi Türkiye'de, 2 tanesi ise İngiltere'dedir. Bu köprülerin ilki İngiltere'de Seven Körfezi'nde yapılan Seven Köprüsü'dür. Onda da İngiltere'de uzun süren fırtınalar yüzünden askıların bazılarında sorunlar olmuştur. Ancak, bu dizayn hatası Boğaziçi Köprüsü'nde giderilmiştir. Uzun bir aradan sonra bu köprünün bir askısında kopma olmuştur. Kısmen metal yorulmasından, kısmen de köprünün üzerinde uzun süren fırtına nedeni ile askının kendisinde değil, bağlantı noktasındaki metal yorulmasından dolayı bir kopma meydana gelmiştir. Bu çözülmez bir sorun değildir. Giderilmesi mümkündür'' dedi. Askıların 15 yılda bir değiştirilmesi gerektiğine, ancak bunun yapılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Dumanoğlu, ''Çünkü yanal gelen fırtına hareketi bu kablonun resit alan doğrultusunda çatlamalara ve kopmalara neden olabilir. 15 yılda bir değiştirilmesi gereken askılar değiştirilmediği için 15 senenin üzerine taşarak 30 sene gibi bir sürede ve çok anormal fırtınada askılardan sadece bir tanesinde kopma olmuştur. Şimdi bunun başka bir kopma nedeni de, bu kadar uzun bir askının üzerindeki söndürücünün yani rüzgarlarda titreşimi önleyen sistemin yeteri kadar asorte edilmemesinden kaynaklanmıştır. Bunun çözümü askının değiştirilmesidir. Askıların tek tek incelenmesi ve bunların tespit edilip değiştirilmesi gerekir'' diye konuştu. Bu askılardan 248 tane olduğunu tahmin ettiğini ifade eden Aydın Dumanoğlu, ''Herbir askının 38-39 bin ton ağırlık taşıyabildiğini düşünürsek ve tablenin 5 bin ton olduğunu düşünürsek buradaki emniyet katsayısı 7 civarındadır. Askılar böyle tabliyelerde hemen hemen daha 7 tane daha taşıyabilecek güce sahiptir. Bir tanesinin kopması stabilize bakımından oldukça negatif etki yapacak durumda değildir. Ama değiştirilmesi lazım. Köprünün kopan askısını yerinde incelemem için Karayolları Genel Müdürlü'nün ve ilgili Bakan arkadaşımızın talebi oldu. Bugün İstanbul'a giderek konuyu yerinde inceleyeceğim'' şeklinde konuştu. Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, bu kadar uzun süren fırtınadan sonra ve yapımından 30 yıldan sonra askıların bir tanesinin kopmasının bu köprünün tasarımının ne kadar fevkalade yapıldığının göstergesi olduğunu kaydederek şunları söyledi: ''1986-87 yıllarında bu köprü acaba yaşlanıyor mu, diye o dönem görev yaptığım İngiltere'deki Bristol Üniversitesi'nde NATO'nun ve İngiliz Bilim ve Araştırmaları Kurumu desteği ile köprünün başta deprem olmak üzere dayanıklılığı konusunda incelemelerde bulunduk. Yapmış olduğumuz araştırmalarda köprünün durumunun iyi olduğunu gördüm. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde de 1990 yılında benzeri çalışmalar yaptım. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün bu köprüden farkı, ondaki askıların düşey olmasıdır. Boğaz Köprüsü'nde ise eğik askılar mevcuttur. Eğik askılar zaman zaman yüklenme durumunda gerek rüzgar gerek yoğun trafik durumunda bazıları çalışır bazıları çalışmaz duruma gelebilir. Askıların düşey olması durumunda daima pozitif durum söz konusudur. Boğaz Köprüsü'ndeki askılardaki görülebilen sorun çok daha az yaşanır. Bu, askıların düşey olmasından ötürüdür'' Yaptıkları bakım ve araştırmaların sadece boğaz köprülerinde değil, barajlarda da yapılması gerektiğine dikkat çeken Dumanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Köprülerimiz ve barajlarımızın insan vücudu gibi 10 yılda bir Check-up'tan geçmesi gerekir. Ufak tefek sorunlar da böylece hiçbir zaman yaşanmaz. Köprüde trafik yükü köprünün ağırlığı yanında çok hafif olan bir yüktür. Trafiğin bunda tesiri yoktur. Sadece köprünün üzerinde trafiğin olmasının rüzgarlı fırtınalı havalarda perde oluşturması nedeniyle köprüde titreşimler oluşturacağı için fırtınalı havalarda köprü üzerinde trafiğin az olması veya olmaması arzu edilir. Yoksa köprünün bunu taşımasının zorlaşacağı bakımından değil. Hiç olmazsa fırtınalı havalarda onarım yapılması arzu edilir. Askıların değiştirilmesi de köprünün bütün stabilizesine tesir eden bir olay değildir. Onarım sırasında köprünün trafiğe kapatılması söz konusu değildir. Köprünün halatlarının değiştirilmesi ve bakımının yapılması tahminen 400-500 milyon dolar civarındadır. Bu köprü 1973 yılında 32 milyon dolar civarında harcamayla yapılmıştır'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:32

İLGİLİ HABERLER