Gündem
  • 25.5.2010 00:15

AK PARTİ'DE ADANA ŞOKU!..

İçişleri Bakanlığı'nca hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkanı görevinden geçici olarak uzaklaştırılan Aytaç Durak'ın yerine 13 Nisan'da yapılan Meclis toplantısında, uzun tartışmaların ardından merkez Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili seçilmişti.
Adana Barosu'na kayıtlı Avukat Yusuf Akıncı, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Yasası'na göre merkez ilçe belediye başkanlarının büyükşehir belediyesinde başkanvekili olamayacağı iddiasıyla seçimin iptali istemiyle 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açmıştı.
Mahkeme Yusuf Akıncı'nın itirazını yerinde bularak, 5 Mayıs'ta 'yürütmenin durdurulması' kararı verdi. Başkan Vekili Çelikcan'ın yürütmeyi durdurma kararına itirazı bugün bir üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi'nde görüşüldü ve itiraz reddedilince, Ak Partili Çelikcan'ın başkan vekilliği görevi de sona ermiş oldu.
Çelikcan, mayıs ayı olağan Meclis toplantısında muhalif Meclis üyelerinin derhal görevi bırakmasını istemesi üzerine "Bölge İdare Mahkemesi'ne itirazım reddedilirse, beni bu koltukta göremezsiniz" diyerek yargı kararının gereğini yapacağını açıklamıştı.
Mahmut Çelikcan'ın görevden ayrılması beklenirken, yerine Meclis Başkanvekili Mustafa Tuncel'in devam edeceği ve 2'nci İdare Mahkemesi'nde açılan dava kesinleşinceye kadar bu görevi sürdüreceği belirtiliyor. Aytaç Durak'ın görevden alınma süresi ise 29 Mayıs'ta sona eriyor. İçişleri Bakanlığı'nın bu kararı uzatıp, uzatmayacağı konusu ise kentte merakla bekleniyor.

İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARI KOLTUKLARINDAN OLUR MU?
Ortaya çıkan yargı kararıyla Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin feshi de tartışılmaya başlandı. Bazı hukukçular ve meclis üyeleri, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 45'inci maddesine göre Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin süresi içinde başkanvekili seçimi yapamamış sayılacağını ve Meclis'in feshinin gündeme geleceğini iddia ediyor. Aynı çevreler, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Yasası'nın 19'uncu maddesine göre Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin doğal üyeleri olan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Seyhan Belediye Başkanı AK Partili Azim Öztürk, Çukurova Belediye Başkanı CHP'li Yıldıray Arıkan, Sarıçam Belediye Başkanı AK Partili Ahmet Zenbilci ve Karaisali Belediye Başkanı MHP'li Babacan Durak'ın görevlerine Danıştay kararıyla son verilebileceğini ifade ediyor. Bu gerçekleşirse Adana'nın merkez ilçe belediye başkanlıkları için yeniden seçim yapılması gündeme gelecek.

DERHAL MAKAMI TERKETMELİ
Adana Bölge İdare Mahkemesi'nin verdiği kararın saygıyla karşılanması gerektiğini belirten, kendi adına davayı açan Avukat Yusuf Akıncı, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği makamını derhal terk etmesi gerektiğini, aksi takdirde doğuracağı sonuçların son derece ağır olacağını söyledi.
Adliye binasından ayrılırken gazetecilere açıklama yapan Akıncı, her zaman hukuka güvendiklerini ve hukuksuzluğun mutlaka hukuk birimleri tarafından çözüleceğini ifade ettiklerini söyledi. Başkan Çelikcan'ın başkan vekilliğine seçilmesini hukuka aykırı bularak bir Adanalı vatandaş olarak dava açtığını hatırlatan Akıncı, "Sonuç itibariyle idari yargı bu talebimizin doğru olduğunu, sayın Çelikcan'ın belediye başkanlığına seçilişinin yasaya aykırı olduğunu yasal olarak ifade etti. İdare mahkemesi bu konuda yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Yürütmeyi durdurma kararına büyükşehir belediye başkanlığa itiraz etmişti. İtirazı da şu saat itibariyle reddedilmiştir. Bir daha ifade etmek istiyorum. Sayın Çelikcan biraz gecikti. İdare mahkemesinin kararının tebliğ edildiği saatten bugüne kadar yaptığı tüm işlemler hukuka aykırıdır. Yapması gereken böylesine deneyimli bir devlet adamının derhal o makamı terk etmesi. Ben Adana halkı adına yola çıktım. Dikkat etsiyseniz dilekçemde sadece Yusuf Akıncı var. Avukat diye kimliğim yok. Ben Adanalı herhangi bir vatandaş olarak bu davayı açmıştım. Sayın mahkeme de bunu böyle takdir etmiştir. Saygı duymaktan başka kimsenin yapabileceği bir şey yok" dedi.
Bundan sonrası için de Büyükşehir Belediye Meclisinin yeniden toplanıp, yeniden seçim yapacağını ifade eden Avukat Akıncı, "Bu süre konusunda, 30 günlük bir süre ifade edilir. İdari davalarla ilgili 30 günlük bir süre var, ama bununla ilgili bir idari dava değildir. Bu idari dava acilen, derhal görevini terk etmesi gereken bir davadır. Doğuracağı sonuçlar son derece ağır olur. Bu nedenle de derhal yerini terk etmesi gerekiyor idi ki, şu ana kadar terk etmedi. Şu andan itibaren terk edecek" diye konuştu.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇELİK: "ESAS KAOS, ADANA’NIN YILLARCA ORGANİZE BİR ŞEKİLDE SOYULMASIDIR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Adana Bölge İdare Mahkemesinin, Mahmut Çelikcan’ın Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliğine ilişkin Adana 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına itirazını reddetmesine ilişkin, "Kanunun açık hükümlerine ve geçmiş uygulamalara rağmen, mahkemelerin üst üste ters yönde karar vermeleri dikkat çekicidir" dedi.
Çelik, yazılı açıklamasında, Adana’da bugün ortaya çıkan kararla birlikte Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecinin yeni bir aşamaya geçtiğini ifade etti.
Kanunun açık hükümlerine ve geçmiş uygulamalara rağmen, mahkemelerin üst üste ters yönde karar vermelerinin dikkat çekici olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Bu konuda belediye meclisinde yapılan seçimle ortaya çıkan durumun kanuna uygunluğu konusunda olumlu görüş bildiren otorite sahibi hukuk adamlarının görüşlerine, eski yargı mensuplarının kanaatlerine ve İçişleri Bakanlığının değerlendirmesine rağmen, tam ters yönde karar çıkması ciddi tartışmaları beraberinde getirecektir.
Kuşkusuz daha da dikkat çekici olan, bu kararların ne yönde çıkacağını Aytaç Durak’ın ailesinin sahip olduğu Çukurova TV’nin günler öncesinden duyurmasıdır. Üstelik bu TV kanalı tarafından yapılan propagandalarda, kararların içeriğine dair de yayınlar yapılmakta ve ortaya çıkan kararların içeriği günler öncesinden yapılan bu yayınları bire bir yansıtmaktadır. Bu, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken bir durumdur. Kuşkusuz ciddi biçimde değerlendirilecektir."

"KARARI ’ONUNCU YIL MARŞI’ İLE DUYURDULAR"
"Bugün ortaya çıkan mahkeme kararını, Durak ailesinin sahip olduğu Çukurova TV’nin ’Onuncu Yıl Marşı’ ile duyurmasının, Adana’daki bazı isimlerin her türlü değeri nasıl istismar ettiğini göstermesi bakımından çok önemli olduğunu" kaydeden Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Günlerdir ’Adana’da kaos var’ diye propaganda yapan belli bir partiye mensup siyasilerin, sokakta kaos çıkarmak için kışkırtıcı beyanatlarda bulunan belli isimlerin ve en önemlisi buna kara propaganda yöntemleriyle destek verenlerin, tek bir merkezden yönlendirildiği bilinmektedir. Amaçları da ortaktır."
"Kaos var" diyenlerin esas amacının, yolsuzluk düzeninden elde ettikleri çıkarların elden gitmesini engellemek olduğunu ifade eden Çelik, "Esas kaos, Adana’nın yıllarca organize bir şekilde soyulmasıdır" dedi.
AK Parti’nin "organize" yolsuzluklara ve kaos tertiplerine karşı hukuki ve siyasi mücadelesinin süreceğine işaret eden Çelik, "Adana’mız güzel gelişmeleri hak etmektedir. Gelecek günler, Adana’nın namuslu ve vatansever insanları için daha aydınlık olacaktır" ifadesini kullandı.

Açığa alınan Durak’tan İçişleri Bakanı Atalay’a açık mektup:
İÇİŞLERİ Bakanlığı’nca Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, iki aylık açığa alınma süresinin dolmasına 4 gün kala İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a açık mektup yazıp, hakkında soruşturma yapan müfettişleri ve bazı yayın organlarında aleyhinde çıkan haberleri şikayet etti.
Cumhuriyet tarihinin en büyük müfettiş operasyonunun Adana Büyükşehir Belediyesi’nde yapıldığını savunan ve müfettişlerin ‘dosya icat etmeye çalıştığını’ iddia eden Aytaç Durak, Beşir Atalay’a hitaben yazdığı mektubu basın kuruluşlarına da gönderdi. Durak mektubunda şöyle dedi:
“Sayın Bakan; şahsınızı iyi tanıyorum, şahsınıza ve kişiliğinize olan güvenim tamdır.
AK Parti’den ayrıldığımın ilk 15 ayında, 29 müfettişinizin hazırladığı 9 dosyanın 5’i Danıştay’dan döndü, 4’ü de incelemede. Ancak, son 2 ay içerisinde gelen müfettişleriniz, her halde görevden uzaklaştırılmama yeni dayanaklar bulabilmenin telaşı içerisinde olsalar gerek, çok sayıda dosya icad etmeye çalışıyorlar.
Öyle ki, mülkiyeti aileme ait olan bir iş yerini, 16 yıl önce Migros Mağaza zincirine kiraya verdiğim için dahi .......‘Bir market zincirine yer tahsis ettiğiniz ve her ay oradan pay aldığınız.....’ gibi iğrenç suçlamaları da yapabilmişlerdir. Ancak, bulabildikleri sadece 2 konuda savcılar dava açmışlardır. Biri seçim kanununa muhalefet, diğeri ise şahsınıza hakaret! iddiası. Dolayısıyla bu iddiaların tamamının altlarının boş oluğunu, Türk kamuoyu görecektir.”

‘İFTİRACILAR CEZALARINI ALIYOR’
Bugüne kadar gerek görevden uzaklaştırılması, gerekse müfettiş araştırmalarına dayanak olan iddiaların sahiplerini tek tek mahkemeye vererek hak ettikleri cezayı almalarını sağladığını kaydeden Durak, mektubunda şöyle devam etti:
“Bu iftiracılardan 3’ü gazeteci, 2’si belediye meclis üyesi, 1’i eski milletvekili, bağımsız yargıda mahkum edilmişlerdir. Tersine benim hakkımda savcıların kovuşturma dahi açmamış olmaları, kamuoyunda benim bir kez daha aklanmamı sağlayacak, iftiracılara uyarak dosya hazırlayan müfettişleri ise mahcup edecektir. Bazı yayın organlarına ve sokak dedikodularına dayanak yapılarak, görevden uzaklaştırılmamın devamını istemek bana değil, beni, ikisi meclis üyesi 7 defa seçen Adana halkına ve milli iradeye inanan her Türk vatandaşına yapılan saygısızlık olacaktır.”

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 07:31

İLGİLİ HABERLER