AK Parti'de RADAR isyanı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral'dan Ali Yerlikaya’ya tepki! ‘Bazı meseleler vardır…’

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, tepki çeken radar uygulamasını eleştirdi. Saral, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya pek çok talep ve şikayet telefonu aldığını ileterek çağrıda bulundu.

Otoyollardaki hız radarlarındaki ciddi artış gündemdeki yerini korurken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya "30 kilometrede bir radar var. Otoyollarda toplam 120 radar cihazımızla gece gündüz hız denetimi gerçekleştiriyoruz" açıklamasını yapmıştı.  Radar sıklığına bir tepki de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral'dan geldi. 

Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: 

“Bazı meseleler vardır, siyaset adamı gözüyle bakılması gerekir. Her gün birçok insan arıyor ve her 30 km'de bir radar konulmuş olmasının şikâyetini yapıyor. Sayın İçişleri Bakanı'nından bu duruma çare olmasını talep ediyorlar.”

AK Partili Şamil Tayyar’dan yeni tepki: Vatandaş Ali için risk var, Bakan Ali için yok mu?

AK Partili eski milletvekili Şamil Tayyar, yeni radar uygulamasına tepkisini yinelerken, bir kez daha "tuzak ve kurnazlık" benzetmesi yaptı. Tayyar, "Bu risk, vatandaş Ali için var, bakan Ali için, vali Davut için, vekil Şamil için, genel müdür Mahmut için yok mu? Yani, vatandaş o yoldan hız sınırına uymazsa birinin hayatını riske ediyor ama protokol eşrafı 180 km hızla ve onlarca çakarlı araçla geçerken bu risk bir anda ortadan kalkıyor, öyle mi?" diye sordu.

Otoyollardaki hız radarlarındaki ciddi artış ve hız düşüş tabelalarının hemen ardına konulması gündemdeki yerini korurken, tepkiler gelmeye devam ediyor.

"Radar sorunu, toplumun her kesiminden ciddi tepki gördü. Uzunca aradan sonra belki ilk kez farklı siyasi görüşlere sahip kitleler, sorunun varlığına dair görüş birliğine vardı.

Toplumsal öfkeye kulak vermek, hataları düzeltmek, doğruyu aramak yerine, bazı ‘hatırlı’ hesaplarla algı çalışması tercih edildi. İtirazı olanlar haksız yere ‘ölümden/kazalardan yana’ gibi gösterildi.

Oysa. İtiraz, kurala değil kuralsızlığa ve kurnazlığaydı. Bu ülkede aklı başında herkes trafikte huzur ve güveni tesis edecek, can güvenliğini sağlayacak tedbirlerden yanadır.

Duble yolda 100 metre arayla hız sınırı 70 km, 50 km ve 30 km’ye düşüyor, radarı 30 km hız eşiğine yerleştiriyorsanız, burada tedbir değil tuzak vardır. Ayrıca radar yerleştirilen birçok yolda hız sınır levhası yoktur, vatandaş ceza ödediği yolda uyması gereken kuraldan habersizdir.

O vakit yapılması gereken öncelikli iş bellidir:

Duble yolda 100 metre arayla hız sınırı 70 km, 50 km ve 30 km’ye düşüyor, radarı 30 km hız eşiğine yerleştiriyorsanız, burada tedbir değil tuzak vardır. Ayrıca radar yerleştirilen birçok yolda hız sınır levhası yoktur, vatandaş ceza ödediği yolda uyması gereken kuraldan habersizdir.

O vakit yapılması gereken öncelikli iş bellidir:

-Kurallarda standart sağlanmalı.

-İşaret levhaları yerleştirilmeli.

Ayrıca, hız kontrolüyle insan hayatının korunması düşünülüyorsa, kurallarda muafiyet olmamalıdır. Bolca radar örneği verilen batı ülkelerinde olduğu gibi. 30 km hızla geçilmesi gereken yeri, ‘ya oradan bir çocuk fırlarsa’ metaforuyla açıklayanlara sormak gerekir. Bucvali Davut için, vekil Şamil için, genel müdür Mahmut için yok mu? Yani, vatandaş o yoldan hız sınırına uymazsa birinin hayatını riske ediyor ama protokol eşrafı 180 km hızla ve onlarca çakarlı araçla geçerken bu risk bir anda ortadan kalkıyor, öyle mi?

Uygulamada tuzak, kurallarda keyfiyet ve muafiyeti kaldıralım, ondan sonra istediğiniz yere radar koyun, hız sınırında standartı siz belirleyin.

Hayırlı bayramlar. Kazasız, sağlıcakla, huzur dolu günler."