KAYNAK : Haber Vitrini
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca çok kısa bir sürede birçok sayıda bankaya el koyan bir isim oldu. Eleştiri oklarını üzerine toplayan Akçakoca, BDDK'yı Türkiye'nin en büyük KİT'i haline getirmesiyle kamuoyunda konuşulur hale geldi.
Çünkü Akçakoca, bankalarla birlikte, bankaların iştiraki olan şirketlere de el koyuyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım'ın, 'BDDK bankalara tabii ki el koyar, Kurul yöneticilerinin ellerine, her şirketten ayda 3 milyar liradan ayda 60 milyar lira geçiyor' açıklamasının yankıları sürüyor. Türkiye'nin en stratejik kurumu BDDK'nın güvenilirliğini ve bağımsızlığını zedeleyen uygulamalarıyla Akçakoca, Ankara kulislerinde en çok konuşulan isimlerin başında geliyor.
İlginç ilişkiler ağı
Ekonominin kalbi bankaların başına getirilen Akçakoca belli grupların yönlendirmesi ve etkisiyle, yine bu grupların himayesine ve koruyuculuğuna sığınarak faaliyetlerini sürdürdü. Ancak AK Parti'nin tek başına iktidar olması bu kirli oyunu bozdu. AK Parti'nin 'BDDK'yı denetleyeceğiz' açıklamasının ardından bazı gazetelerin manşetlerine taşınan 'özerklik' uyarıları, üstü kapalı tehditler, köşe yazarlarının BDDK'nın 'önemi' ile ilgili yazıları, Akçakoca'yı medya desteğiyle saran kalın duvarların harcını kimlerin yoğurduğunu da ortaya koyuyor. İçerden medya destekli kalın duvarlar, dışardan IMF'nin sopası, Akçakoca'nın Türk Bankacılık Sistemi üzerinde bir kasırga gibi esmesini sağladı. Akçakoca'nın ve destekçilerinin ilginç ilişkiler ağı da artık gün ışığına çıkmaya başladı.
BDDK'yı hatalı buluyordu
Engin Akçakoca, başarısız yönetiminin ardından gönderilmeden önce Koçbank'ta Genel Müdür'dü. İşte o dönemde Akçakoca, bankaların Fon'a alınmasıyla ilgili bakın neler söylüyor: 'Özel bankalar Fon vasıtasıyla devletleştiriliyor. Merkez Bankası Fon vasıtasıyla ticari bankacılık yapmaya başlıyor ve en büyük bankacılık holdingi oluyor. Bugünkü uygulamada Fonu'n bankaları ne şartlar altında devir aldığı açıklanmıyor. Yönetime getirilen eski ve saygın bankacılara ne misyon verildiği belirtilmiyor.' Yani Akçakoca Merkez Bankası'na bağlı olan Fon'un şeffaf olmadığından yakınıyor! Hürriyet Gazetesi'ne verdiği demeçte Akçakoca, Fon'un el koyma uygulamasının ciddi olarak gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: 'Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun mali durumu zora giren bankaları devir almaya hakkı bulunmaması gerekir. Korkunun ecele faydası yoktur. Serbest piyasa ekonomilerinde mali durumu zora giren şirketler neler ile karşı karşıya kalıyorsa bankalar da aynı ortamda değerlendirilmelidir.'
Çelişki yaşıyor
Bu sözler Türk ekonomisini, iç destekli IMF talimatlarıyla budayan Akçakoca'ya ait değilmiş gibi. Fon'un el koyma uygulamasının yanlış olduğunu söyleyen Akçakoca rekor sayıda bankayı Fon'a katarak milyarlarca dolar borcu halkın yüklenmesine neden oldu. Geçmişte yaptığı konuşmalarda Fon'un şeffaf olmamasından yakınan Akçakoca, daha sonra BDDK'yı denetlemek isteyen Başbakanlık Teftiş Kurulu'na kapılarını kapattı. Üstelik medyada 'özerkliğimiz' gidiyor başlıkları attırdı. Fon, en kapalı ve karanlık dönemini, en hesapsız uygulamalarını Akçakoca ile birlikte yaşadı. Peki Engin Akçakoca'nın görüşleri ne oldu da değişti? Bir zamanlar eleştirdiği Fon'un başına geçince Akçakoca'nın tüm eleştirileri nasıl kendi
doğruları oldu?
Atılay Ergüven anlatıyor
Bu sorunun yanıtı Atılay Ergüven'in sözlerinde yatıyor. Yolsuzlukla mücadelede Türkiye'de marka haline gelen Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı olan Ergüven; Akçakoca'nın ilginç iş hayatına dikkat çekiyor: 'Zekeriya Temizel'den sonra BDDK'nın başına getirilen isim ilginç. Sayın Akçakoca 1992'li yıllardan, BDDK Başkanlığı'na getirildiği zamana kadar yoğun olarak yurtdışında çalışmış. Demir-Halkbank Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış, Demir-Kazakistan, Demir-Romanya gibi bankaların Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yapmış. 1992'den 1999 yılına kadar yurtdışında bu bankaların başında görev almış. Çok ilginç olan ise, biz bunu daha önce de dile getirdik, Citibank'ta görev yapmış, Amerikan Express Bank'ta çalışmış. Bunlar özgeçmişinde var sayın Engin Akçakoca'nın.'
Ergüven Kamu Bankalar'ında meydana gelen yolsuzlukların ekonomik krizi hazırladığını hatırlatıyor. Denet-De Başkanı, 'Kriz sonrasına bakıldığında Türkiye'de yeniden yapılandırılmaya gidildiğini, IMF'ye daha bağımlı bir ortam oluşturulduğunu ve bu ortamda da kilit noktalara BDDK'da olduğu gibi 'özel' isimlerin seçildiğini söylüyor. 'Bu yeniden yapılandırmada BDDK kuruldu. Bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması öngörüldü. Ancak bu yapılandırma sürecinde bu kurumun başına getirilecek isimleri doğru değerlendirmek gerekiyordu. Bugün gelinen noktada sonuç ortada. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları değil, yabancı bankaların, yabancı kreditör kuruluşların, yabancı finans kuruluşlarının dilek ve çıkarları ön planda tutuldu.'
İsimler iyi deşifre edilsin
Ergüven kriz sonrasında IMF ve Dünya Bankası'nın artık Türkiye'den büro tutar hale geldiğini söylüyor. Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti'nin teftiş ve denetim birimlerine kapalı olan kuruluşların IMF ve Dünya Bankası'nın denetimine sonuna kadar açık hale getirildiğini belirtiyor.
'Bu çok acı bir durum. Türkiye'nin bağımsızlığı ile hükümranlık hakları ile yakından ilgili. Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu'na bakın. BDDK'nın başında olan Akçakoca gibi benzer bir geçmiş buradaki Mete Başol'da var. Başol, Deutsche Bank Türkiye temsilciliğini yapmış birisi. Kamu bankalarının başından bir süre önce ayrılan Ahmet Vural Akışık daha önce Türk Merchant Bank'ı kurmuş, Mete Başol ile birliktelikleri olmuş. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne getirilen Niyazi Erdoğan batırılan İnterbank'ta yöneticilik yapmış. Bakın Akçakoca, Akışık gibi isimler eski Bakan Kemal Derviş'in getirdiği isimler. Derviş için 'işini iyi bilmek', 'profesyonellik' bizim kullandığımız anlama gelmiyor. Bu insanların misyonları belli. IMF ve Dünya Bankası'nın yüklediği misyonlar bunlar.' Ergüven 'yeni hükümet bu kilit noktalar üzerinde çalışacağı izlenimini verdi' diyor. Ergüven; hükümeti bekleyen önemli sorunlardan birinin, kamu bankalarına, BDDK'ya, Hazine'ye yerleşmiş isimlerin iyi deşifre edilmesi ve değerlendirilmesi olduğunu söylüyor.
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:41