
'Akil İnsanlar' konuştu...
Hülya Koçyiğit: "huzur, güven, demokrasi, adalet ve eşitlik taleplerimiz var''
Çözüm sürecinde oluşturulması öngörülen 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimler arasındaki sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, ''Türkiye'de toplum olarak her şeyden önce huzur, güven, demokrasi, adalet ve eşitlik taleplerimiz var'' dedi.
Hülya Koçyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Akil İnsanlar Heyeti'ni davetine icabet edeceğini bildirdi.
Türkiye'de uzun yıllardır bir çok can alan terörün bitmesi için ciddi bir kararlılık bulunduğunu vurgulayan Koçyiğit, ''Başbakanımız bir davet yaptı. Bu davete yarın katılacağım. Elbette ki ben de fikirlerimi söyleme imkanı bulursam söylemeye çalışacağım. Türkiye'de toplum olarak her şeyden önce huzur, güven, demokrasi, adalet, eşitlik ve taleplerimiz var. Hepimizin olduğu gibi, her vatandaşın olduğu gibi... Demokrasiyi hayatımızda ne kadar etkili şekilde gerçekleştirebilirsek, o kadar huzurlu ve bir arada yaşamaya gönüllü oluruz'' diye konuştu.
Hülya Koçyiğit, demokratik yaşamın ve açık toplumun Türkiye'nin iç sorunlarını çözeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Ayhan Ogan: ''Elimden gelen katkıyı yapacağım''
Çözüm sürecinde oluşturulması öngörülen 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimler arasındaki Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, ülke açısından böylesine önemli bir süreçte kendisine görev verilmesinden memnuniyet duyduğunu ve elinden gelen katkıyı sunmaya çalışacağını söyledi.
Ogan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin, heyetin Doğu Anadolu Bölgesi sekreteri olduğunu hatırlatarak, süreçte en önemli iki bölge olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin süreç için fazlasıyla önemli olduğunu kaydetti.
Sürecin bu bölgelerde doğru yürütülmesi gerektiğini aktaran Ogan, ''Bu yüzden işlerimizin yoğun olacağını düşünüyorum. Bölgede, bu sürece katkı sağlayabilecek çok önemli kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, aydın insanlar var. Belki de bu heyetle sınırlı kalmadan toplumsal dinamiklerin sürece olumlu katkılarını sağlayabilmek daha önemli olacak. Sürecin başarıya ulaşması için toplumsal dinamiklerin yapacağı çalışmalar belirleyici olacak'' diye konuştu.
Ogan, bölgeye yabancı olmadığını, bu konuda uzun süredir çalışma yaptıklarını, bölge halkının sürece olumlu yaklaşımı olduğunu ifade ederek, bu kriterlerin işlerini kolaylaştıracağını belirtti.
Ayhan Ogan, ülke açısından böylesine önemli bir süreçte kendisine görev verilmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, ''Elimden gelen katkıyı yapacağım'' dedi.
Orhan Gencebay: ''Ben bir sanatçıyım"
Çözüm sürecinde oluşturulması öngörülen 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimlerden sanatçı Orhan Gencebay, ''Ben bir sanatçıyım. Bu duyarlılıkla iyiden, doğrudan, güzelden yana olan bir bakışla yapacağım bir şey varsa yapmaya çalışacağım'' dedi.
Orhan Gencebay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve heyet üyeleriyle bir araya geleceklerini hatırlatarak, orada konu hakkında daha detaylı bilgi sahibi olacaklarını söyledi.
Böyle bir yere davet edildiğini öğrendiğinde ''Tabii ki'' dediğini anlatan Gencebay, şöyle devam etti:
''Çünkü ülkemi çok seviyorum. İyi bir vatansever olduğuma inanıyorum. İnsanları seviyorum, barışı seviyorum, herkesin mutlu olmasını istiyorum. Ben bir sanatçıyım. Bu duyarlılıkla iyiden, doğrudan, güzelden yana olan bir bakışla yapacağım bir şey varsa yapmaya çalışacağım. Hayırlı olacak inşallah. Yarın durumu daha iyi anlayacağız. Herkes ülkenin daha iyi olması için çalışıyor, buna inanıyorum. Burada görev almak da ayrıca bir onur, gururdur. İnşallah her şey iyi olur. Bu temenni ve istekle yarın daha iyi bilgileneceğiz ve devamı gelecek.''
Girişimin önemli katkıları olacak
Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Akil insanlar heyetine ilişkin ''Bu girişimin, toplumsal kanaatin iktidara yansıtılması, iktidarın merak ettiği soruların cevabının bulunması açısından önemli katkıları olacak'' dedi.
Akil İnsanlar Heyeti'nde Doğu Anadolu Bölgesi üyesi olan Abdurrahman Dilipak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecini ''ileriye doğru atılmış doğru bir adım'' olarak değerlendirdi.
Çalışmalarda heyetin tecrübesinin yararlı olacağını ifade eden Dilipak, bu tecrübenin yararlı olması halinde diğer ülkelerdeki sorunların çözümü için de model olacağını anlattı.
Dilipak, ''Türkiye'de barış çok canlı biçimde gündeme gelecek. Türkiye'de nisan ayının barış ayına döneceğini umuyorum. Güneydoğu Anadolu en sıcak bölgeydi. Onun hemen arkasından Doğu Anadolu geliyor. Ben de bu bölgede olacağım. Bir barış kültürünün gelişmesi gerekiyor. Toplumun bütün kesimlerini kapsayan bir çaba lazım. Bu girişimin, Türkiye'de barış kültürünün gelişmesi açısından önemli bir katkısı olacak'' diye konuştu.
-''Memleketimizin barışa ihtiyacı var''-
Akil İnsanlar Heyeti'nde İç Anadolu Bölgesi başkanı olan gazeteci Ahmet Taşgetiren, akil insanların hükümetin barış sürecinde oluşturduğu bir yapı olduğunu ifade ederek, bu çerçevede kendisine de görev verildiğini hatırlattı.
''Memleketimizin barışa ihtiyacı var'' diyen Taşgetiren, bu ülkenin 30 yıldır terör nedeniyle maddi-manevi büyük kayıplar verdiğini söyledi.
Taşgetiren, ''Türkiye'nin doğusunun da batısının da barışı teneffüs etmesi her şeyin önündedir. Türkiye kendi iç sancılarını çözebildiği takdirde bölgede çok daha güçlü bir ülke olacaktır. Bu noktada bize de görev düşmüştür. Onu inşallah yapmaya çalışacağız. Barışa katkı noktasında bir rolümüz olacağını düşünüyoruz'' ifadelerini kullandı.
İç Anadolu BÖlgesi'ni ve hassasiyetlerini iyi bildiğini, hemen hemen tüm şehirlerine gittiğini belirten Taşgetiren, bölgedeki insanların gönüllerinde barış ümidinin yeşermesine katkılarının olmasını temenni ettiklerini ifade etti.
-''Elimden geleni yapacağım''-
Akil İnsanlar Heyeti'nde Akdeniz Bölgesi üyesi olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Karatepe, de şu görüşleri dile getirdi:
''Son yıllarda ülkemizde bize, tarihimize, kültürümüze yaraşmayacak şekilde Kürt topluluğuyla devlet arasında süren bir olumsuzluk söz konusu. Bu olumsuzluk ülkenin tamamına zarar veriyor. Bu durum herkesi üzüyor. Önümüze bir şans doğmuştur. Bir barış sürecinin önü alınmıştır. Bu süreçte aklı başında insanların, herkesin hangi taraftan olursa olsun hatta geçmişte mağdur bile olsa artık hesap sormayı, intikam almayı bir tarafa bırakarak, birbirlerinin gönlünü almaya, makul davranmaya ve bu kanın durması için elinden geleni yapmaya vicdani bir mesuliyeti vardır. Kardeşler arasındaki kırgınlığı ortadan kaldırılması için ben de heyette yer alarak, elimden geleni yapmaya çalışacağım. Zaman zaman kızgın hareket eden bütün kardeşlerimizin gönlünü alarak, memleketimizin daha iyiye gitmesi için çocuklarımızın daha müreffeh bir Türkiye'de yaşaması için Türkiye'nin bölgede layık olduğu, hak ettiği gücü kullanması ve uluslararası hakem konumuna yükselmesi için elimizden geleni yapmaya gayret göstereceğiz. Sayın Başbakanımıza bu işte bana rol düşebileceğini düşündüğü için çok teşekkür ediyorum.''
Çözüm sürecinde akil insanlar
Çözüm sürecinde oluşturulması öngörülen 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, barış sürecinin önemli adımlarından birinin de bu heyetin oluşturulması olduğunu söyledi.
Ünsal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, heyetin bir hakem heyeti olması gerektiğini belirtti.
''Yani ara bulucu heyet olması lazım. Sürecin halka anlatılması faaliyetini yürütecek. Çünkü halka yönelik çalışma önemli. Silahlı unsurların yurt dışına çekilmesinde gözlemci olması, siyasi reformlar konusunda ara buluculuk rolü önemli. Heyetin silahların bırakılması konusu ve cezaevindekilerin ve yurt dışındakilerin tekrar hayata kazandırılması konusunda ara bulucu rolü üstlenmesi gerekiyor'' diyen Ünsal, bunların olması durumunda heyetin işini yeterince doğru ve faydalı bir şekilde yapacağını kaydetti.
Ünsal, ''Barış sürecinin önemli adımlarından biri de bu heyetin oluşturulması'' dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Akil İnsanlar Heyeti'nin devam eden görüşme sürecinde tarafların, hem devlet ve hükümet yetkililerinin hem de Abdullah Öcalan'ın ve Kürt tarafının üzerinde uzlaştığı bir konu olduğunu bildirdi.
Heyetin sürece katkısının olacağını dile getiren Türkdoğan, ''Dernek olarak sürecin ilerlemesinden yanayız. Bu nedenle heyet içerisinde olacağız. Ama heyetin çalışması, yöntemi, metodu, biçimi, heyetin güvenceleri gibi konuları ancak ilk toplantıda konuşabileceğimiz konular'' diye konuştu.
İlk toplantı yapıldığında görüşlerini heyet üyeleriyle paylaşacaklarını ve önerilerini sunacaklarını belirten Türkdoğan, heyetin aynı zamanda taraflar arasında bir ara bulucu bir rol üstlenmesi, toplumsal barışın tesisi ve sürecin anlatılması noktasında rol oynayabileceğini düşündüklerini aktardı.
Eski AK Parti Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de ''Çok onurlu ve önemli bir görev. Bu noktada bize düşen görev ne ise yapmaya çalışacağız'' diyerek, süreci yönetme iktidarını elinde tutanların çok ciddi bir risk alarak süreci başlattığını dile getirdi.
Sürecin ciddi bir şekilde ilerlediğini, sürece inandığını ve desteklediğini vurgulayan Ekmen, yarın yapılacak toplantının ardından görevlerin belirleneceğini bildirdi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahap Coşkun, çalışmaların nasıl yürüyeceği konusunda henüz tam bir bilgiye sahip olmadığını yarın İstanbul'da yapılacak toplantının ardından tüm konuların aydınlığa kavuşacağına dikkat çekti.
Coşkun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Tüm akademik çalışmalarımızı da Kürt meselesinin çözülmesi ve Türkiye'de kalıcı barışın tesis edilmesi amacıyla yaptık. Bu süreç içerisinde bizim üzerimize düşen bir sorumluluk varsa, elbette ki bunu da yerine getirmekten hem sorumluluk hem de mutluluk duyarız. Sürecin nasıl olacağı, akil adamlardan beklenen nedir- Bunların hepsi yarın ki toplantıdan sonra açıklığa kavuşacak konular. Daha görev tanımı konusunda da tam bilgiye sahip değiliz.''
Çözüm sürecinde oluşturulması öngörülen 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan birçok isim, komisyonun başarısını önemsiyor.
İç Anadolu Bölgesi grubunda sekreterlik görevini üstlenen Cemal Uşşak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürecin hayırlara vesile olacağına inandığını söyledi.
Bir süredir bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştığını, akil insan seçilmenin çok önemli olmadığını ifade eden Uşşak, ''Her biri bir kıymet olan insanların bir arada olması sinerjik etki meydana getirecek, toplumun süreci kabullenmesinde, barışın sindirilmesinde önemli bir katkı oluşturacaktır'' dedi.
Uşşak, mazeret bildiren Taha Akyol, Mehmet Barlas gibi isimlerin de listede olmasını dilediğini ancak çözüm sürecinin akşamdan sabaha tamamlanmayacağını dile getirerek, birkaç yıllık zaman dilimi içinde bu ve benzeri heyetlerin toplumda barışın hazmedilmesinde büyük etkisi olacağına inandığını kaydetti.
-SDP Başkanı Oğan-
Sivil Dayanışma Platformu (SDP) Başkanı Ayhan Oğan ise listede yer almanın kendisini şaşırtmadığını, Türkiye'nin demokratikleşmesi için bu alanda çok sayıda çalışmaları bulunduğunu söyledi.
''Kürt sorunu''nu bir eşitlik sorunu olarak gördüklerini, yıllardır çalışmalarının bu noktada olduğunu ifade eden Oğan, ''Sağ olsunlar bizi de bu tarihi süreçte hizmete layık görmüşler. Bu hizmette bulunmaktan büyük kıvanç duyacağız'' diye konuştu.
Oğan, sivil inisiyatif olarak bir süreden beri hazırlıkları bulunduğunu, bu kapsamda cumartesi günü ''Çözüme evet'' koalisyonunun lansmanını yapmayı planladıklarını belirterek, Dolmabahçe görüşmesinden sonra beklentilerin, üzerlerine düşenlerin daha net olarak ortaya çıkacağına dikkati çekti.
Bölgelerde birbiriyle çalışacakların listesine bakınca bir uyum gözetildiğini ifade eden Oğan, çalışmalarının bu yüzden kolay olacağını söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kendileri açısından önem taşıdığına işaret eden Oğan, şöyle devam etti:
''Bizim yükümüz de fazla olacak. Bölgenin dinamiklerinin ortak aklının, birikiminin bütün çeşitliliği ile sürece katılması lazım. Akil insanlar bunu yapabilir. Komisyonlar dışında sürece katkı sağlayacak dinamikleri harekete geçirecekler. Çünkü bu listede Türkiye'nin bütün birikimini görmek mümkün. Dolmabahçe'de, Başbakanın sunacağı çerçeveye göre bir çalışma takvimi belirlenecek. Birçoğuyla değişik vesilelerle bir araya geldik. 10 yıldır bir kısmıyla birlikte çalıştık.''
Oğan, ayrıca faaliyetlerinin yansıtılması konusunda bu süreçte medyaya da önemli roller düştüğünü kaydetti.
-Gazeteci Dilipak-
Doğu Anadolu Bölgesi grubunda yer alan gazeteci Abdurrahman Dilipak, Akil İnsanlar Heyeti'nin çözüm sürecinde doğru yöne atılmış bir adım, toplumun farklı kesimlerinden insanların katılımıyla bir yol haritası belirleme çabasının bir sonucu olduğunu anlatarak, hükümetin bu adımının takdire değer görüldüğünü belirtti.
Böyle bir komisyonun oluşumuyla hükümetin, sorunun çözümünde belli bir politik programı dayatmamasını gösterdiğini söyleyen Dilipak, ''Farklı kesimlerle beraber bir çözüm arayışı sürdüreceğiz. Ümit ederim bu çaba dünyanın başka yerlerindeki benzer sorunların çözümü için de model oluşturur. Bu komisyonun başarısı Türkiye'nin başarısı olacaktır'' dedi.
Komisyonun farklı kesimleri temsil kabiliyetine sahip insanlardan oluştuğunu, ''akil insan'' tanımından çok ''toplumsal aktör'' tanımının daha doğru olacağını savunan Dilipak, ''Türkiye ortalamasını temsil eden bir profil oluşturulmuş diye düşünüyorum. Her halükarda birilerinin beğenmediği isimler olacaktır'' dedi.
Dilipak, oluşturulan bölgesel grupların bürokratik bir anlam çağrıştırmaması gerektiğini, grupların sadece raporlama düzenine göre oluşturulduğuna inandığını, ancak ayrıntıların yarın yapılacak görüşmede belli olacağını sözlerine ekledi.
-Oral Çalışlar-
Karadeniz Bölgesi grubunda yer alan Oral Çalışlar da heyette yer almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İşin ayrıntılarını yarın öğreneceklerini aktaran Çalışlar, ''Tabi ki barış sürecine katkıda bulunmak, Türkiye'nin kanayan yarasının tedavisi için bir şeyler yapabilmek bizim için onur. Süreci başından beri destekliyorum. Türkiye'nin barış süreciyle yeni bir dünyaya ilerleyeceğini düşünüyorum. Ne yapılabilirse elimden geleni yapacağım'' diye konuştu.
-Mustafa Armağan-
Marmara Bölgesi grubunda yer alan Mustafa Armağan ise Akil İnsan Heyeti'nde yer almasının mutluluk verici olduğunu, birikimiyle ülkesine hizmet etme fırsatı yakalamasından dolayı gurur duyduğunu ifade etti.
Heyetin belirlenmesinde belli bir dengenin gözetildiğinin dikkat çektiğini anlatan Armağan, ''Gazeteciler, hukukçular, sinema yıldızları... Toplumun tüm kesimlerinin tanıdığı insanların yanında çözüme fikirleriyle ve çalışmalarıyla büyük katkı verecek insanların da bir araya getirildiği bir tablo oluşturulmuş'' dedi.
Akil İnsanlar Heyeti'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi listesinde yer alan Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, ''Heyeti bir hakem heyeti olarak düşünüyoruz. Böylece birikimi daha iyi değerlendirilmiş olur'' dedi.
Ünsal, akil insanlar oluşumunu önemli bulduklarını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın zihninde komisyona ilişkin nasıl bir görev ve sorumluluk olduğunu net olarak bilmediklerini ifade eden Ünsal, ''Sadece barış sürecinin halk ve ilişkiler çalışmasını yürütecek bir heyet olarak tasarlandıysa bunun, heyetin büyük toplumsal birikimi verimsiz kullanmak olduğunu düşünüyoruz'' ifadesini kullandı.
Heyetin, terör örgütü üyelerinin sınır dışına çıkmasında gözlemci, siyasi reformlar konusunda ara bulucu, cezaevindekilerle yurt dışında yaşayanların normal hayata dönüşü ve silahların bırakılmasında söz sahibi olması gerektiğini belirten Ünsal, ''Mazlumder olarak akil adamlar heyetini bir hakem heyeti olarak düşünüyorduk. Böyle olursa bu birikimi daha iyi değerlendirmiş ve barışa teslimde daha önemli bir rol vermiş olur'' diye konuştu.
-''Kürt sorunu açısından da Türkiye açısından da önemli''-
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi listesinde adı bulunan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, geçen pazar Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın arayarak, heyette yer almaları konusunda teklifte bulunduğunu bildiren Özgen, ''Sonuçta Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü diyalog ve müzakereden geçiyor. Onun dışındaki yöntemler de iflas etmiştir. Bu yöntemin öne çıkması Kürt sorunu açısından da Türkiye açısından da önemlidir'' diye konuştu.
Heyetin işlevi, misyonu, çalışma şekli ve hangi kademelerinde nasıl yer alınacağı gibi konuların tartışılması gerektiğini belirten Özgen, ''Hem emek meslek örgütleri temsilcileri hem de bir konfederasyon başkanı olarak yer alabileceğimi ifade ettim'' dedi.
-''Tarafımızdan yadırganmıştır''-
Türkiye Kamu-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'u arayarak Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almasını istediği belirtildi.
Koncuk'un da Atalay'a, ''Türkiye Kamu-Sen'in süreçle ilgili görüşleri nettir. İnanmadığımız bir süreçte bulunmamız mümkün değildir'' diyerek heyette bulunmayacağını ifade ettiği kaydedildi.
Çözüm sürecine karşı ülke genelinde ''Türk bayrağı asın'' kampanyası başlatıldığı vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:
''Buna rağmen Hükümet yetkililerinin bunları görmezden gelerek Genel Başkanımız Koncuk'un Akil Adamlar Heyeti'nde bulunarak sürecin içerisine dahil edilmeye çalışılması tarafımızdan yadırganmıştır. Türkiye Kamu-Sen, ülkemizin ve milletimizin hayrına olacak her türlü çalışma ve projenin bugüne kadar içinde olmuştur. Bundan sonrada hayırlı her türlü çalışmanın içerisinde olacaktır.''
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, çözüm sürecine elinden geldiğince katkı sunmayı umduğunu belirterek, ''Gerçekten sorumluluk isteyen bir görev'' dedi.
İsmi Akil İnsanlar Heyeti'nde Karadeniz Bölgesi Başkanı olarak geçen Hakyemez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldikten sonra yapacakları çalışmalarla ilgili bilgi sahibi olacaklarını söyledi.
Hakyemez, ''Umarım ki elimizden geldiğince bizim de alanımızla ilgili bir katkımız olur. Gerçekten sorumluluk isteyen bir görev. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti olarak bu süreçten başarılı şekilde çıkarız'' ifadesini kullandı.
Akil İnsanlar Heyeti'nde Ege Bölgesi listesinde yer alan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Vedat Ahsen Coşar, gelen teklifi kabul etmediğini bildirdi.
Coşar, ''Böyle bir teklif geldikten sonra Barolar Birliği yönetimi ile konuyu görüştüm, TBB olarak süreçte yer almak istemiyoruz'' dedi.
-''Kandan, kadavradan geçinenler''-
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi listesinde adı bulunan yer alan Ahmet Gündoğdu, cumartesi günü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın aradığını ve kendisini Akil İnsanlar Heyeti'nde görmek istediklerini söylediğini aktardı.
Memur-Sen olarak çözüm sürecinin içinde olduklarını söyleyen Gündoğdu, ''Şehit yakınlarını üzmeyecek ve millet iradesinin çözüm yeri olan TBMM'nin daha çok öne çıkacağı, bu ülkede öteki oluşturmadan herkesin beriki olduğu sosyal devletin öne çıkacağı bir özlemimiz var öteden beri'' dedi.
Terör nedeniyle yaklaşık 30 bin kişinin yaşamını yitirdiğine, trilyonlarca mali kayıp olduğuna işaret eden Gündoğdu, şunları kaydetti:
''Bu ülkede kandan ve kadavradan geçinenler var. Kandan geçinenler, kadavradan geçinenler, silah tüccarlarıyla ortak illegal yapılanmalar ve bunların değişik şekilde uzantıları... Bu uzantılar bazen sivil toplum adı altında, bazen bir başka şekilde... Artık bu milletin değerlerinin, inanç ve ifade hürriyetinin, şiddete dönüşmeyen her fikrin neşvünema bulduğu, istismar edilmediği bir demokrasiye kavuşulması lazım. 12 Eylül 2010 referandumuyla devletin milletinden milletin devletine geçişi başlattığımız bu sürecin topyekün bir anayasayla tamama ermesi yönündeki mücadelemizi devam ettireceğiz.''
Türkiye'de teröre ve teröriste prim vermeyen bir kucaklaşmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gündoğdu, ''Yarınki toplantıya 30 maddelik güçlü bir raporla gidiyoruz. Çok ciddi teklifler hazırladık. Ülkenin doğusunu ve batısını eşitleyen demokratik yaklaşımdan, çalışma hayatında istihdamda güçlük çekilen yerlere istihdam kolaylığını sağlayacak önerilere kadar çok yönlü, 30 maddelik bir raporla gidiyoruz'' dedi.
-İnanır, yarın açıklama yapacak-
Akdeniz Bölgesi listesinde adı bulunan sinema sanatçı Kadir İnanır, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı toplantıdan sonra konuyla ilgili değerlendirmede bulunacağını söyledi. İnanır, ''Böyle bir karar aldım. Yarın toplantı yapılsın ondan sonra bildireceğim'' dedi.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Osmanoğlu da Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Erol Ekici'nin DİSK Genel Başkanlığı görevinden istifa ettiğini belirterek, ''Biz bu akil adamların, yetki ve sorumlulukları ne olacak bilmediğimiz için toplantıya katılmayacağız. Bu konuyu hafta sonu yapılacak DİSK Olağanüstü Genel Kurulu'nda değerlendireceğiz ve hükümete öyle bildireceğiz'' dedi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken
Yaklaşık 30 yıldır süre gelen terörün sonlandırılması için başlatılan barış sürecinin en kısa sürede başarı ile sonuçlandırılmasının ülkemize huzur getireceğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde huzurun hüküm sürmesi için bundan evvelde sivil toplum örgütü başkanları ile biraraya gelmiştik. Şimdi bir görev verildi. Terörden en fazla zarar görmüş Esnaf ve Sanatkarlarımızın görüşlerini Konfederasyon Başkanı olarak daha geniş anlatma olanağı bulacağız. Yaşanacak olan barışla, esnaf-sanatkar kepenklerini açacak, ekonomik olarak refah artacaktır” dedi.
“HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK EN BÜYÜK ARZUMUZ”
Barış süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu güzelim Anadolu topraklarında huzurla yaşamaya devam etmek millet olarak en büyük arzumuzdur. Çünkü huzur olunca bölgeye yatırım yapılacak, göç sonlandırılacak, köye dönüş projeleri süratle başlayacak, analar ağlamayacak, ocaklar sönmeyecek, kepenkler kapatılmayacaktır. Sonuç olarak; bölge ve ülkemiz sosyal ve ekonomik açıdan kalkınacaktır. Bu süreçte herkesin sorumluluk üstlenip, elini taşın altına koyması gerekir düşüncesinde olduğumuzdan görev aldık. Herkesten destek bekliyoruz. Ülkemize hayırlı olsun” diye konuştu.