
''AKP ve CHP Amerikan salatası yapmışlar. sos olarak da..."
Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, iç ve dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hükümetin Suriye konusunda uyguladığı politikayı eleştiren Vural, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin dış güçlerin güdümünde, Suriye'ye müdahale amacına yönelik bir tezgaha getirilmek istendiğini savundu.
Türkiye'nin Irak'taki kırmızı çizgilerinin silindiğini öne süren Vural, ''Bu coğrafyada oynanan oyunların İsrail'in güvenliği amacıyla oluşturulduğu gayet nettir. Bugün AKP, İsrail'in güvenliğini sağlamaya yönelik bir dış politikanın taşeronu, öncüsü konumundadır'' ifadesini kullandı.
-Kürtçe'nin seçmeli ders olması-
Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması kararını da değerlendiren Vural, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, bunun Anayasa'ya uygun olmadığını, böyle bir eğitimin ancak kurslarda, özel eğitim kurumlarında verilebileceğini belirtti.
''Tarihi adım'' adı altında geçmişte bir takım uygulamalar yapıldığını hatırlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Amaç ve hedef siyasi çözümdür. Amaç ve hedefi de Erzurum ve Sivas Kongresi ile yürüttüğümüz Milli Kurtuluş Savaşı sonunda kurduğumuz Cumhuriyeti millet fikrinden uzaklaştırmaktır. AKP ve CHP'nin ana derdi milliyetçilik fikriyle, millet fikriyle kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti devletini etnik kimliklere göre bölüştürmek ve paylaştırmaktır. Bugün AKP'yi, CHP'yi yöneten zihniyetin uğraştığı, Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet fikrinin millete ve millet egemenliğine dayalı olduğuna dair fikirdir. Bununla mücadele ediyorlar.''
Bunların Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun Türkiye'den koparılması için yürütülen projeler olduğunu öne süren Vural, ''AKP ve CHP bir Amerikan salatası yapmışlar, sos olarak 'analar ağlamasın' diye anaların gözyaşını döküyorlar. Bu hain projeyi bize yutturmaya, bu salatayı bize yedirmeye çalışıyorlar. Asıl kan üzerinden siyaset budur. Asıl kan döken siyaset budur, kan dökmeyi meşrulaştıran proje budur'' diye konuştu.
-''Aynı sudan içmişler''-
MHP Grup Başkanvekili Vural, ''AKP ve CHP, BDP olmadan yol alırlarsa siz nasıl bir politika izlersiniz-'' sorusuna, ''BDP ile birlikte olacakları açık. Çünkü BDP'nin projeleri. Kim diyor BDP ile birlikte değil-'' yanıtını verdi.
''Leyla Zana'nın açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz, Erdoğan çözer diyor-'' sorusu üzerine ise Vural, ''Beraber, birlikte yürüyorlar. Aynı sudan içmişler. Bunda yadırganacak bir şey yok. CHP de zaten bugün geldiğimiz bu noktada. BDP de aynı fikirde. Bütün bunları yaparken Kürtçe seçmeli ders. Kılıçdaroğlu demiyor mu 'bizim programımızda vardı'. Bravo. İşte beraber yürüyorlar bu yolda'' diye konuştu.
Vural, ''Siz nasıl politika izleyeceksiniz-'' sorusuna da ''Biz milletimizle yürüyeceğiz. Biz ABD projeleriyle yürümeyeceğiz. Bu cumhuriyeti kuran Atatürk'ün milliyetçi düşünceyle, Kuvayi Milliye ruhuyla kurduğu, millet egemenliğine ve milli kültüre dayalı Cumhuriyeti bölünmez bir bütün halinde korumaya devam edeceğiz'' yanıtını verdi.
-Yargıdaki atamalar-
Yargıdaki son atamalarla ilgili değerlendirmesi de sorulan Oktay Vural, ''Yürütmenin vesayeti altındaki bir yargı politikasının toplumda doğurduğu problemler ve endişelerin bütün sorumluluğunu bir takım savcı ve hakimlere yüklemek suretiyle sıyrılmak istiyor Hükümet. Sorunun ana kaynağı bütün bu davaların hepsini siyasi amaçla kullanan ve yönlendiren AKP zihniyetidir ve bugün yapılan eleştirilerin hepsi belli bazı hakim ve savcıların sırtına verildi'' şeklinde konuştu.
-Özal'ın ölümüyle ilgili rapor-
Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatına ilişkin raporuyla ilgili değerlendirmesi de sorulan Vural, şu görüşleri dile getirdi:
''Bunlar her türlü konuda bir korku şüphe oluşturmak isteyen bir anlayışa doğru götürür. Özal'ın ölümüyle ilgili husus yargıda değil mi- Onun için bu konular tamamen toplumu şüpheyle baktırmaya, sindirmeye ve gündemi değiştirmeye yönelik yaklaşımlar olarak ele alıyorlar. O bakımdan Devlet Denetleme Kurulu'nun bu konuyla ilgili görüş ve düşünceleri varsa bunu yargıya havale etsin, yargı baksın. DDK'nın bu konuyla ilgili sürecinin yargı tarafından tamamlanması gerekiyor.''