Medya
  • 23.11.2002 13:46

AKŞAM GAZETESİ PAMUKBANK'A EL KOYMA KARARININ DURDURULMASINI 'TÜRKİYE'DE DANIŞTAY DA VAR.. KURULLAR DEVRİ KAPANACAK' DİYE DEĞERLENDİRDİ

KAYNAK : Haber Vitrini 'Danıştay, BDDK'nın Pamukbank'a el koyma kararını hukuk dışı buldu. Bundan sonra, BDDK'nın (Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu), Pamukbank'ı başkalarına satma imkanı yok. Danıştay'ın kararı çok önemli. Objektif değerlendirme her zaman kazanır. Türkiye'de Danıştay da var. Hak yerini buluyor. Danıştay'ın kararı BDDK'nın konumunu tartışmaya açıyor. Pamukbank'tan önce BDDK'nın el koyduğu bankalar ile ilgili aldığı kararlar da tartışılmaya açılacak. Danıştay'ın Pamukbank için verdiği karar emsal teşkil ediyor. Artık BDDK'ın konumu tartışılacak. BDDK'da bir an önce reforma gidilmesi gerekli. BDDK'ya TBMM'nin de yetkisinin üstünde yetki vermek doğru değil. Meclis, yasama yetkisini BDDK'ya devredemez. Artık, BDDK'ın Anayasal konumu tartışılacak. Kurullar devri kapanacak Bugün IMF bastırmasıyla uygulanan ekonomik program borç erteleme programıdır. Derviş tahsildar olarak geldi. BDDK ve diğer kurumlar da IMF'in jandarmalarıydı. Bu kurumların yapısı bundan sonra tartışılmaya başlanacak. Bu kurulların yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bankalara güven artacak Danıştay'ın, Pamukbank'ın Fon'a devriyle ilgili kararı durdurması Borsa'da bankaların hisse senetlerine olan güveni artıracaktır. Yapı Kredi ve Çukurova Grubu'na ait şirketlerin hisse senetlerine de olumlu yansıması muhtemeldir.' Ve Pamukbank, Çukurova Grubu'na dönüyor. Danıştay, BDDK'nın bankaya el konmasıyla ilgili tüm kararları iptal etti. Adalet, haksızlığa geçit vermedi Ulusal sermaye için büyük gün Danıştay Genel Kurulu, Pamukbank'ın Fon yönetimine devri, satışı ve yöneticilerine bankacılık yasağı için 2'ye karşı 25 oyla yürütmeyi durdurma kararı aldı. Gerekçede BDDK'nın Yapı Kredi Bankası ile birleşme talebini incelemeden reddettiği, sermaye artırımına gittiği halde yeterli süre verilmediği belirtildi. 30 gün içinde iade edilecek BDDK'nın bu kararın tebliğinden sonra 30 gün içinde Pamukbank'ı Çukurova Grubu'na iade etmesi gerekiyor. Olağanüstü toplanan BDDK, 'Yargı kararına uyacağız' açıklaması yaptı. Paniğe kapılan bazı çevreler ise, IMF tehdidine başladı. Ancak, bugüne kadar IMF, hiçbir yargı kararına karışmadı. ADALET DUR DEDİ Pamukbank davasında hukuk kazandı. Danıştay Genel Kurulu 18 Haziran 2002 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Pamukbank'ın, devir ve satış kararı başta olmak üzere banka ve yöneticileri ile ilgili alınan tüm kararları yürütmesini durdurdu ve iptal etti. Danıştay, Pamukbank'la ilgili bu haksız uygulamanın devamı halinde, telafisi güç zararlar doğabileceğine karar verdi. Pamukbank'ın satışı durduruldu Danıştay'ın aldığı kararın gerekçeleri arasında Pamukbank'ın Yapı Kredi Bankası ile birleştirilmesinin, BDDK tarafından yeterince incelenmeden reddedildiği, Pamukbank'ın Bankalar Kanunu'na göre sermaye artırımına gittiği halde, bankaya yeterli süre tanınmadığı yer alıyor. Oy çokluğuyla alınan Danıştay Genel Kurulu kararı bağlayıcı olduğundan BDDK'nın 30 gün içinde kararın gereğini yapması gerekiyor Çukurova Grubu'ndan iade çağrısı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun Pamukbank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devri işleminde yürütmenin durdurulması kararı vermesi, beş ayı aşkın süredir hukuk mücadelesi veren Çukurova Grubu'nu da harekete geçirdi. Danıştay'ın kararının ardından Çukurova Grubu tarafından yapılan basın açıklamasında, İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre Pamukbank'ın yönetiminin hissedarlarına iade edilmesi gerektiği belirtildi. Çukurova Grubu'nun açıklaması şöyle: 'Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun Pamukbank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrine dair 18 Haziran 2002 gün ve 742 sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun Pamukbank'ın satışı da dahil olmak üzere, bu karara dayanarak tesis etmiş olduğu sair işlem ve kararlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Pamukbank'ın hissedarları Çukurova Grubu Şirketleri adına Avukat Orhan Gemicioğlu ve Avukat Ümit Akın tarafından dava açılmıştır. Yürütmenin durdurulması isteminin Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedilmesi üzerine yapılan itiraz, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda görüşülmüş olup, itiraz haklı bulunarak dava konusu işlem ve kararların açıkça hukuka aykırı olduğu ve uygulamanın devamı halinde telafisi güç veya imkansız zararlar meydana gelebileceği sonucuna varılarak, Danıştay 10. Dairesi'nin itiraza konu kararı kaldırılmış ve dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu karar sonucu olarak İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1. maddesinin açık hükmüne göre, Pamukbank'ın satışı durduğu gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun, tesis etmiş oldukları bütün işlem ve kararları hiç alınmamış gibi dava konusu işlem ve kararlardan önceki hukuki duruma dönülerek, devam eden uygulamalara derhal son vermeleri ve Pamukbank'ın yönetimini hakim hissedarlarına iade etmeleri gerekecektir.' Ulusal sermayeye tuzak tutmadı Haziran ayının 12'sinde BDDK yönetimi Pamukbank için toplanmıştı. Toplantıda üç üye bankanın Fon'a devri için, üç üye de aksi yönde oy kullanmıştı. Bunun üzerine Başbakan Bülent Ecevit'in onayına başvurulması kararlaştırıldı. Ecevit, rahatsızlığı nedeniyle o dönemde evinde istirahatteydi. Dönemin ekonomi Bakanı Kemal Derviş, yanına BDDK Başkanı Engin Akçakoca'yı alarak, Başbakan Ecevit'in yanına gitti. Derviş ve Akçakoca Ecevit'e, IMF'ye söz verildiğini, Türk ekonomisi ve uluslararası çevrelerin desteği için Pamukbank'a el konulması gerektiğini anlattılar. Ecevit, içeriğini bilmediği bu isteği, Derviş'in IMF sopasını göstermesinin de etkisiyle kabul etti. Ecevit 'özerk' olduğunu düşündüğü kuruma müdahale etmiş olmamak için de, yalnızca 'gereğini yapın' demekle yetindi. Ertesi gün Pamukbank'ın lehinde karar veren iki üye fikir değiştirmişti. Ecevit: Ölçüyü kaçırdık Ancak aylar sonra Başbakan Bülent Ecevit büyük oyunun farkına varacaktı. IMF, Kemal Derviş, BDDK yönetimi ve çıkar gruplarının işbirliğiyle ulusal sermayenin tasfiye edildiğini, rakip grupların hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan çökertilmeye çalışıldığını fark ettiğinde, Ecevit şu açıklamayı yapacaktı: 'Özerk kurullar konusunda ölçüyü kaçırdık. Artık denetleyemiyoruz' Ancak Ecevit bu açıklamayı yaptığına pişman edildi. Çıkar gruplarının medya organlarında 'BDDK'da özerklik gidiyor' kampanyası başlatıldı. Kemal Derviş, 'IMF bu işe izin vermez' diyerek Ecevit'i baskı altına almış ve susturmuştu. Aynı tiyatro 'Perde' dedi O gün Ecevit'in itiraf gibi açıklamasının ardından başlatılan kampanya, bugün Danıştay'ın kararının ardından yeniden start aldı. BDDK ve IMF'ye yakın medya gruplarının köşe yazarları, Danıştay'ı, IMF sopasıyla tehdit etmeye cesaret ediyor. Ecevit'i susturan bazı köşe yazarları şimdi de hukuka 'haddini' bildirmeye çalışıyor. Üstelik işi, 'IMF'ye söz verdik bu karar yanlış' diyecek kadar ileri götürüyor. Türkiye'nin dünya çapında yükselen grubu Çukurova'nın önü işte böyle özetlenebilecek bir oyunla kesilmeye çalışıldı. IMF'nin dayatmasıyla yabancı sermayeye Türk şirketleri önemli oranda peşkeş çekildi. Ulusal sermaye ucuzlatıldı, çok sayıda Türk şirketi tamamen ya da ortaklıklar yoluyla yabancıların eline geçti. IMF'nin az gelişmiş çok sayıda ülkede oynadığı ucuzlaştırıp, yok etme operasyonu Türkiye'de tutturulmaya çalışıldı. Yolun sonu göründü Şimdi Danıştay Genel Kurulu, ulusal sermayeyi bölüp - parçalayıp - yok eden anlayışa büyük bir tokat indirdi. IMF'ye ve medya desteğine güvenip, hukuku hiçe sayan, teftiş kurullarını, başbakanlığı kendi makamının altında gören BDDK yönetimi için yolun sonu göründü. Bu son aynı zamanda tehditler, şantajlar ve baskılar arasında gerçeği arayan hukukun, bir kez daha galip geldiğini gösteriyor. PAMUKBANK Çukurova Grubu'nda Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Pamukbank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararının, yürütmesini durdurdu. Danıştay'ın bu kararı doğrultusunda Pamukbank, Çukurova Grubu'na iade edilecek. İade işlemi, kararın BDDK'ya tebliğ tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde gerçekleştirilecek. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun dünkü toplantısında verilen karar 2'ye karşı 25 oyla alındı. Danıştay 10. Dairesi'nin aksi yöndeki kararını bozan Genel Kurul, Çukurova Grubu'nun itirazını haklı bularak dava konusu işlem ve kararların hukuka aykırılığını tescil etmiş oldu. Satış işlemi durduruldu Danıştay'ın bu kararıyla, Pamukbank'ın satışı için başlatılan işlemler de durduruldu. Bu durumda, BDDK ve TMSF'nin tesis etmiş olduğu bütün işlem ve kararlar yaptırım gücünü kaybetti ve Pamukbank'ın TMSF'ye devrinden önceki hukuki duruma dönülmüş oldu. Genel Kurul'un oybirliğine yakın bir çoğunlukla verdiği kararda iki önemli gerekçe dikkat çekti. Danıştay, Pamukbank'ın Yapı Kredi Bankası ile birleşme talebinin, BDDK tarafından yeterince araştırılıp incelenmeden reddedilmesini hukuka aykırı buldu. İkinci gerekçeyi ise Pamukbank'ın sermaye artırımına ilişkin bildiriminin BDDK tarafından dikkate alınmaması oluşturdu. Bankaya, sermaye artırımı için yeterli süre tanınmadan devir kararı verilmesi Genel Kurul tarafından hukuka aykırı bulundu. 30 gün içinde iade Danıştay'ın kararında, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun BDDK'da oynanan kirli oyunları ortaya seren raporu da etkili oldu. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun kararı bağlayıcı nitelik taşıyor. Karar, gerekçenin yazılmasının ardından Çukurova Grubu'na ve BDDK'ya tebliğ edilecek. İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre BDDK, kararın tebliğ tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde Pamukbank'ı, Çukurova Grubu'na iade edecek. Danıştay'ın Pamukbank'ın TMSF'ye devrine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı, devir işleminin iptali istemiyle açılan dava sonuçlanıncaya kadar kesintisiz olarak uygulanacak. BDDK, 18 Haziran 2002 tarihinde aldığı kararla Pamubank'ın Yapı Kredi Bankası'na devrine yönelik sunulan plan ve fizibilite raporlarını araştırma ve inceleme yapmadan Banka'nın TMSF'ye devrine karar vermişti. TMSF de 27 Haziran 2002 tarihinde Pamukbank'ın hisselerinin satışa çıkarılmasını karalaştırmıştı. Bu gelişmelerin üzerine Çukurova Grubu da, BDDK'nın Fon'a devir ve arkasından aldığı bazı kararlar ile Fon'un Pamukbank'ın satışa çıkarılmasına ilişkin kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Yürütmenin durdurulması talebinin Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedilmesi üzerine, bu karara yapılan itiraz sonucunda dava nihai kararı verecek olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na gelmişti. 33 sayfalık fizibilite raporu okunmadan reddedildi BDDK 2002 yılı Haziran ayının 14'ünde Pamukbank'tan bilgi ve belge istedi. Pamukbank 3 gün içinde detaylı bir rapor hazırlayarak BDDK'ya gönderdi. 33 sayfalık fizibilite raporu, 3 yıllık hedefler, tahmini bilanço rakamları ve kar-zarar cetvelleri dahil tüm ayrıntılarıyla BDDK'ya ulaştırıldı. BDDK bu dosyayı incelemeye bile gerek duymadan ertesi gün, 18 Haziran'ın sabahında Pamukbank'ın Fon'a devrine karar verdi. Eski Başbakan Ecevit'in talimatıyla Pamukbank olayı ile ilgili olarak BDDK'da inceleme yapmak isteyen Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun müfettişleri, Pamukbank'tan istenen raporun neden incelenmeye bile gerek duyulmadan reddedildiğini araştırdılar. İlk araştırmalar, Pamukbank'a IMF'nin isteği doğrultusunda el konulduğunu, Pamukbank'tan bankanın mali yapısıyla ilgili belgelerin 'formalite icabı' istendiğini ortaya koyuyor. Teftiş Kurulu Raporu'ndaki bir başka çarpıcı gerçek de BDDK'ya soruluyor: 'Pamukbank'ın borcu, YKB ile birleştirilerek kapatılacaktı. Üstelik bu birleşmeden doğan zarar da banka sahibi tarafından karşılanacaktı. Çukurova Grubu'nun halkı zarara sokmayan bu önerisine rağmen BDDK neden bankaya el koyarak bu yükü halka ödetti?' Bu sorunun yanıtını uzmanlar şöyle açıklıyor. BDDK yönetimi Pamukbank'a el koyarken halkın çıkarlarını değil, bankanın sahibi Çukurova Grubu'na vereceği zararı düşünüyordu. Oyunun bedelini de Çukurova Grubu gibi halk da ödüyordu. Cevap bekleyen sorular Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişleri, görevini kısa süre önce devreden eski Başbakan Bülent Ecevit'in talimatıyla yapmak istedikleri incelemeyi engelleyen BDDK'ya bir yığın soru yönlendirdiler. Başkan Engin Akçakoca ve yardımcıları için savcılık soruşturması talebiyle sonuçlanan sorular şunlardı: Bazı bankaları güçlü göstermek için Hakkari, Dinar şubelerinin hizmet binalarının her birinin değeri 7-8 trilyon lira olarak belirlenirken, Pamukbank'ın trilyonlarca lira değerindeki çok sayıda iştiraki ve gayrimenkulu neden yok sayıldı? Sermaye açığı iddiasıyla el koyulan Pamukbank'ın portföyünde çok değerli Yapı Kredi Bankası'nın hisselerinin değeri mali iştirak diye neden sermayeden indirildi? Turkcell gibi dünya devi olan bir şirketin hisseleri niçin dikkate alınmadı? Banka Sermayelerinin Güçlendirilmesi Programı'nda bankaların sermaye yeterliliği bu şekilde tanımlanmadığı, belirlenmediği halde Pamukbank'a neden el konuldu? Borsa değeri kriz ortamında 2 milyar dolar olan Yapı Kredi hisselerinin yüzde 40'ı ve ilave olarak Çukurova Holding'in 850 milyon dolar kefaleti alınarak sermaye yeterliliği rasyosu tutturulduğu halde, hukuka aykırı şekilde geriye dönük olarak yeni kurallar ve uygulamalar ile Pamukbank'ın rasyosu neden değiştirilmeye çalışıldı? Pamukbank'ı kağıt üzerinde zor durumda göstermek için Bankalar Kanunu'na ek madde yapıldı. Bu madde neden hukukun genel prensiplerine aykırı şekilde geriye dönük olarak bilançolarına uygulandı. Sağlanan mutabakat neden bozuldu? Ek kefaletler ve ek teminatlarla BDDK ile Pamukbank arasında 11.04.2002 tarihinde yapılan toplantıda mutabakat sağlanmıştı. Ancak aynı gün BDDK'nın mutabık kaldığı kararı değiştirmesinin nedeni neydi? Tüm bankalarda uygulanan sermayelendirme programı Pamukbank'ta neden yarıda kesildi? Pamukbank'ın Yapı Kredi Bankası ile birleştirilmesine, bu birleşmeden doğabilecek zararı banka sahibinin üstlenmesine rağmen neden izin verilmedi. Bazı bankalara sermaye artırımı yapılırken, aynı durumda olan başka bankalara neden el konuldu? Bilgi ve belgeler ışığında hazırlanan bu sorular uzayıp gidiyor. Şimdi BDDK'nın dokunulmazlık ve hesap vermezlik zırhının ardına saklanarak aldığı haksız karar yargının şaşmaz terazisinde değerlendirilecek. Subjektif unsurlar tek tek açığa çıkarılacak. Hak yerini bulacak. BDDK: Gereği neyse yaparız Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının Kurum'a tebliğ edildiğinde, gereğinin yasal süre içinde yerine getirileceği bildirdi. BDDK'tan yapılan açıklamada, Pamukbank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrine ilişkin Kurul'un 18 Haziran 2002 tarih ve 742 sayılı kararı ile ilgili olarak Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu'nun yürütmeyi durdurma kararının verildiğinin öğrenildiği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: 'Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı kurumumuza tebliğ edildiğinde gereğinin yasal süre içinde yerine getirileceği tabiidir. Danıştay'ın gerekçeli kararının tarafımıza tebliğinden itibaren yapılacak işlemlerle ilgili olarak kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir. Pamukbank ile ilgili olarak yargılama süreci devam ettiğinden, esasa ilişkin karar verilinceye kadar her türlü spekülatif yorum ve değerlendirmelerden kaçınılması gerekmektedir.' (AKŞAM) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:44

İLGİLİ HABERLER