Spor
  • 30.1.2010 14:21

AKSU, YILDIRIM DEMİRÖREN'İ BOMBALADI!..

BURKAY ÇELEBİOĞLU
İSTANBUL (İHA) - Beşiktaş Kulübü başkan adaylarından Murat Aksu, bir başka başkan ve yönetiminin emsal görüp, kulübü bu noktaya getirmeye cesaret edememesi için mevcut yönetimi ibra etmediğini söyledi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen 2009 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Murat Aksu, Beşiktaş tarihinin belki de en önemli kırılma noktalarından birini yaşadıklarını belirterek, "Bu kongrenin, 107 yıllık şanlı Beşiktaş tarihine yakışır şekilde gerçekleşmesi hepimiz adına büyük kazanç olacaktır" dedi. Beşiktaş Jimnastik Kulübü 2. Başkanlığı görevinin ardından her ortamda, birlikte olduğu tüm Beşiktaşlıların ortak endişesinin camia kültüründe
olmayan şekilde aşırı borçlanması olduğuna dikkat çeken Aksu, "Bu ortak endişe ve duyarlılık, başkan adayı olmam için beni daha da cesaretlendirdi. 15 Ekim günü adaylığımı açıkladığımdan bugüne kadar yaklaşık 3,5 aylık süreçte, Beşiktaş'ın maddi anlamda iflas ettiğinin altını çizmeye çalıştım. Yaşadığımız maddi çöküntünün boyutlarını sizlere anlattım. Beşiktaş'ın toplam borç yükü kulübün ve şirketin açıkladığı İMKB'deki resmi rakamlara göre 355 milyon TL'dir. Bir başka deyişle son yapılan transferler ve
borçlanmalarla beraber Beşiktaş'ın üzerindeki mali yük 250 milyon doların üstündedir. Beşiktaş'ın borcu konusunda, Yıldırım Demirören, Denetleme Kurulu ya da Murat Aksu ne açıkladı demeden, sadece İMKB'deki bilançolara ve dip notlarına bakın, bu size gerçeklerin ne kadar acı olduğunu gösterecektir" diye konuştu.
Borçların çok büyük bir hızla büyüdüğünü ve derneğin çok kısa süre önce açıkladığı 75 milyon TL borçla birlikte 355 milyon TL'ye ulaştığını kaydeden Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna devam eden uyuşmazlıklardan gelebilecek borcu da eklersek 400 milyona yakın bir borç ortaya çıkmıştır. Beşiktaş mali tablolarının dipnotlarının 12 sayfası yani üçte biri uyuşmazlıklara ayrılmış. CAS'tan Bonn Mahkemesi'ne, İcra takibinden FIFA'ya onlarca uyuşmazlık devam ediyor. Sadece son yıl, 36 milyon TL finansman giderine katlanılmıştır. Tüm gelirlerimiz temliklidir. Bugün 42 milyon dolarlık yayın, kira ve maç hasılatı gelirlerimiz temlik altındadır. İşletme sermayesi açığımız giderek büyümüş ve
bugün açık 110 milyon TL'yi geçmiştir. Yani biz günümüzü giderek büyüyen açıkla finanse etmeye çalışıyoruz. Buna karşılık alacaklarına bakınca daha da karamsar bir tablo ve çok daha acı bir bilanço göreceksiniz. Şirketimiz bildiğiniz üzere Türk Ticaret Kanunu 324. madde kapsamına girmiştir. Bu madde ancak ve ancak şirketin 'aciz' halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa ve yönetim kurulu da buna inanıyorsa uygulanır. Maalesef şirketimiz, bu duruma düşmüş ve varlıklarını yeniden değerleyerek
iflastan kurtulmuştur. Ancak, futbolcular değerlenirken çok daha çarpıcı bir durum ortaya çıkmıştır. Örneğin geçen yıl, iflastan kurtulmak için hazırlanan bilançoda, 2,5 milyon Euro bedelle gösterilen Gökhan Zan bedelsiz gönderilmiş, 2 milyon Euro gösterilen Serdar Kurtuluş 100 bin Euro'ya satılmıştır"
Demirören'in başkanlığı döneminde 1'ine bonservis bedeli ödenmek üzere 60 futbolcu transfer edildiğini, 165 milyon TL bonservis bedeli ödendiğini ve bunlardan 25'inin bedelsiz gönderildiğini açıklayan Murat Aksu, sadece 2 futbolcunun satışından maddi kaynak elde edildiğine dikkat çekti.
Yönetim listesindeki arkadaşlarıyla birlikte "Değişim Şimdi" sloganı ile hizmete talip olduklarını söyleyen Aksu, şöyle devam etti:
"Şimdi dediğimiz şey popüler kültürün getirdiği hızlı tüketim yarışı içinde bir değişim değildir. Değişim ise ortak Beşiktaşlılık ruhunu öne sürüp, bu kollektif akıl ve ruh bütünlüğünün sömürülmesine 'dur' diyebilme cesaretidir. Bu değişimi sağlıklı başlatabilmek için içinde bulunulan durumu iyi yorumlamak, açık olmak, net konuşmak gerekir. Önümüze konulan bu mali tablo karşısında, Sayın başkan (borcumuz abartılıyor diğer büyük kulüplerinde bizim kadar veya daha fazla borcu var) demesi bulunulan durumun
ciddiyetini kavrayamadığını göstermektedir. Başkanın şunu iyi bilmesi gerekir ki, Beşiktaş için kötü, emsal olmamalıdır. Beşiktaş'ın borç hanesinde şu belirtilen rakamdan daha fazlası da olabilir. Burada esas sorun borçtan öte siz ve yönetim tarzınız sayesinde alacak hanemizin durumudur. Sorun Beşiktaş'ın geleceğinin ipotek altına alınması sonrası kalan borçtur. İşte değişim tam da burada bu zihniyette olmalıdır. Tabi ki, Beşiktaşlılığınızdan şüphemiz yok, ancak iyi niyet başka şey, iş bilmezlik,
acelecilik, popülistlik ve yetersizlik başka şeydir. Sorun transfer edilen oyuncunun kalitesinde veya uyumunda değil ödenilen miktarın değerinin 3-4 katı olmasındadır. Sorun sözleşme iptallerine ödenen tazminatlardır. Sorun, transfer edilen oyuncuların başka takımlara bedava verilip kontratlarında yazan miktarların kulübümüzce ödenmesindedir. Sorun, altyapıdan yetişen oyuncunun serbest kalmasına göz yumup sonradan bedel ödeyerek kiralık olarak geri almaktır. Sorun siz ve yönetim anlayışınızdır"
Göreve geldikleri takdirde ilk olarak mali tabloluları uluslararası bir denetleme şirketine tüm hesaplar en ince ayrıntısına kadar incelettireceklerini anlatan Aksu, "Öncelikle mevcut borçları yeniden yapılandıracağız. Bu halde bile ihtiyaç duyulacak 25 milyon doları hemen temin edeceğiz. İkinci aşamada derhal sponsorluk, ticari ürün, reklam gelirlerimizi artırmak için girişimlere başlayacağız. Süratle yenilenecek stadımız bize çok daha iyi bir gelir ve de Beşiktaşlıların layık olduğu konforu
sağlayacaktır. Çağdaş, farklı ve profesyonel bir anlayışla, hiç zorlanmadan stat gelirimizi ve forma-sponsorluk-reklam gelirlerimizi en az 2 kat artıracağız. Üçüncü aşamada tabi ki giderleri azaltıcı önlemleri bir an önce hayata geçireceğiz" diye konuştu.
Yıldırım Demirören'in kulüpten alacaklarıyla ilgili de konuşan Murat Aksu, "107 yıllık kulübümüzün bugün geldiği noktadaki mevcut anlayış, şu aday seçilir ise şahsi alacağımı zamana yayabilirim ancak bu aday seçilirse bir gün sonra paramı isterim diyebilmektedir. Kulübü şahsına borçlandırmak marifet değildir. Borçlansın, benim olsun anlayışı asla geçerli olmaz. Beşiktaş önce borçlandırılıp sonrada buna dayanarak tehditler savrulacak bir patron şirketi değildir. Beşiktaş yakın geçmişte devlet memuru
emeklisi bir başkanın, 16 yıl süre ile idari, mali ve sportif olarak altın çağ yaşattığı bir camiadır. Bizler bu mevcut mali tabloyu, bilgimizle, aklımızla, vizyonumuzla ve taviz vermeden düzelteceğiz. Söz verdiğim gibi, son derece hazırlıklı, donanımlı ve ne yapacağını çok iyi bilen bir ekiple karşınızdayım. Devir alacağımız sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Bu değişimi yaşatacak kararlılığımız da mevcut. Bu bizi hiç korkutmuyor. Buradan Sayın Demirören'e açık teklif ediyorum. Sayın başkan gelin 6 yılda
oluşturduğunuz borcu temizleyin bende sizin kulübü devir aldığınız borç rakamını, yani 101 yıllık borcu ortadan kaldırayım. Yok eğer buna da razı değilseniz o zaman bu borçlanmanın hesabını verin. Bir başkan adayı ama öncelikle bir Beşiktaşlı olarak, 107 yıllık koca çınara verilen maddi ve manevi zararların bir göstergesi olan bu mali tablo ve onu yaratan zihniyete yeter artık demek adına, Beşiktaş'ın geleceğinin karartılmasına kayıtsız kalamayacağım" ifadelerini kullandı.
Yıldırım Demirören yönetimini ibra etmeyeceğini de açıklayan Aksu, "Aylardır şahsıma, ibra edip etmeyeceğim ile ilgili sorular soruldu. Ben bu konuyu hiçbir şekilde seçim politikası haline getirmedim ve bugüne kadar da hiçbir ortamda 'ibra' konusunu telaffuz etmedim. Başta yönetim kurulu üyelerim ve tüm destekleyenlerimi, ibra konusunda, verecekleri kararda vicdanen serbest bırakıyorum. Ancak, bir başka zamanda, bir başka başkan ve yönetiminin emsal görüp, kulübü bu noktaya getirmeye cesaret edememesi
için Mevcut Yönetimi ibra etmiyorum" dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:44

İLGİLİ HABERLER