MESUT YETER
BERLİN- Federal Aile ve Gençlik Bakanlığı Müsteşarı, Göçmenler ve Uyum Koordinatörü Marieluise Beck, Türk vatandaşlığından çıkanlara verilen Pembe Kart'ın uygulama yönetmenliğinden kaynaklanan sorunların yaşandığını dile getirerek, kendisine gelen şikayetlere göre Alman vatandaşı olan Türklerin, Türkiye'de karşılaştıkları mali ve hukuki problemler yüzünden yeniden eski vatandaşlıklarına dönme eğilimlerinde olduklarını öğrendiğini belirtti.
Beck beraberinde, Birlik 90 Yeşiller Partisi'nin Federal Meclis Milletvekili ve Çocuk Komisyonu Sözcüsü Ekin Deligöz'le birlikte başkent Berlin'de akredite Türk basın mensuplarıyla kahvaltı yaptı.
Eğitim, göç yasası, aile ve günün aktuel konularına değinen Beck, Alman vatandaşlığına geçişi cazip hale getirmeye çalışmalarına rağmen "pembe kart" uygulanmasında yaşanan sıkıntıların giderilememesi nedeniyle yalnız birinci nesilde değil 2' ve 3. nesil tarafından da fazla tercih edilmediğini işaret etti.
Türkiye ile Almanya arasında yapılacak ikili görüşmelerde sorunun ele alınmasına çalıştıklarını belirten Beck, "Karşılaşılan sorunlar, bizim hazırladığımız göç yasasında da ekonomik kayıplar şeklinde değerlendiriliyor" dedi.
Göç yasasının kabineden geçtiğini ve yakında Eyalet Temciler Meclisine (Bundesrat ) getirilecegini kaydeden Beck, Hessen ve Aşağı Saksonya eyaletlerindeki seçimlerden sonra oluşacak dengeye göre durumun gelişeceğini işaret etti.
Beck, "Reddedilmesi halinde, Meclisin Uzlaşma Komisyonunda ele alınacak. İşte pandomim burada kopacak. Birlik partileri değişiklik isteyecekler. Ancak bizim istediğimizi kabul ettireceğimize inanıyorum. Yaz aylarında yürürlüğe girebilir. Amacımız, yeşil kart ile aile birleşiminin dışında Türklere Almanya'ya gelme imkanı açmak" dedi.
TASARRUFLARINIZI KAPTIRMAYIN
Kamuoyunda yeşil sermaya olarak adlandırılan şirketlerin mağdur ettiği onbinlerce Türk vatandaşının konusuna Birlik 90 Yeşiller Federal Milletvekili Ektin Delgöz'de değindi. Deligöz, Almanya'daki Türk resmi temsilciliklerininde vatandaşlarının menfaatlerini korumak amacıyla , önceden uyarı yöntemine ağırlık vermesi gerektiğini işaret ederek, "Gerekli hukuki ve adli takibat açtırmak için Almanya'da imkanları var. Neden kullanmazlar anlamakta güçlük çekiyorum" dedi.
Kandırılarak mağdur edilen insanların yalnız 1. nesilden olmadığını işaret eden Deligöz, 2 ve hatta 3. nesilden de emeklerini kaybedenlerin olduğunu vurgulayarak Türk medyası aracılığıyla Avrupa ve Almanya'da yaşayan Türklere çağrı yaparak, "Alın teri ve göznuru dökerek biriktirdiklerinizi vaatlere kanarak kaptırmayın. Yaşanananlar son olsun. Yatırım yapmak istiyorsanız, önce tüketiciyi koruma merkezlerinden bilgi alın" dedi.
Kırmızı Yeşil Koalisyon hükümetinin eğitim politikası hakkında da bilgi veren Deligöz, eğitim kalitesini yükseltmek için tam gün okul sistemini hayata geçirmeye çalıştıklarını ve bunu eyaletlere kabul ettirmeye uğraştıklarını söyledi. Deligöz, "Okul öncesi eğitime de öncelik veriyoruz. Bunun için bütçeden pay ayrıldı. Çocukların en iyi öğrenme yaşı 4 ila 5 arasında. Almancayı doğru öğrenmeleri halinde eğitimin tüm safhalarında rahat ediyorlar. 2007 yılına kadar bütçeden 4 milyar euro'yu ayırdık. Bu yıl sonundan itibaren, kaynaklar aktarılacak" dedi.
Birlik partilerinin (CDU/CSU) okul öncesi dil bilgisi sınavı talebini "bir nevi cezalandırma" olarak algıladıklarını ifade eden Deligöz, "Bizim ceza değil, teşvit etmemiz gerekir" diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:11