Asayiş
  • 11.4.2019 12:17

Almanya'da FETÖ gençlerin beynini yıkıyor

Almanya’nın Süddeutsche gazetesi, FETÖ yapılanmasına yönelik özel bir haber yayınladı. Gazete, Almanya’daki çocukların örgüt evlerinde eğitim yalanıyla beyinlerinin yıkandığını yazdı. Gazetede, örgütün Almanya’da 90’lı yılların ortalarından beri şirketler, okullar, dernekler, evler, kreşler, yayınevleri ve gazetelerden oluşan bir ağları olduğuna işaret edildi.

Almanya'nın Süddeutsche gazetesi,FETÖ ile ilgili hazırladığı haberinde Almanya'daki çocukların örgüt evlerinde eğitim yalanıyla nasıl beyinlerinin yıkanmak istediğini ortaya koydu. Gazetede yayımlanan özel haberde eğitim alma isteğiyle bu örgütün eğitim kurumlarına giren çocukların örgütten kurtulmalarının ne kadar zor olduğu vurgulandı. Güvenlik amacıyla röportajlarına yer verilen öğrencilerin isimlerinin değiştirildiği haberde, sözde ışık evi olan örgüt evlerinde kalan öğrencilerin bazılarının örgütün gerçek yüzünü gördükten sonra çıkmak istedikleri ancak hem örgüt hem de aileleri tarafından baskı ve engelleme ile karşılaştıkları belirtildi.

90’lı yıllardan beri Almanya’dalar

Haberde FETÖ'nün Almanya'da Gülen hareketi olarak tanımlanmasına karşın örgütün Almanya’da 90’lı yılların ortalarından beri faaliyet gösterdiği şirketler, okullar, dernekler, evler, kreşler, yayınevleri ve gazetelerden oluşan bir ağları olduğuna işaret edildi. Federal Haber Alma Servisi (BND) Başkanı Bruno Kahl'ın, "Gülen hareketini", "dini ve seküler eğitim için bir araya gelmiş sivil bir oluşum" olarak nitelendirdiği ancak bu hareketin gerçekten de bu kadar zararsız olup olmadığı hususunda şüphe sahibi olmak gerektiğini vurguladı.

Örgüt evlerindeki kurallar katılaştı

Haberde evde kalan Serkan'ın "Gülen’in vaazlarını" dinlerken öğrencilerin ortak bir şekilde ağlamasını oldukça tuhaf bulduğu ve iki yıl boyunca yaşadığı evde kuralların giderek katılaştığı, örneğin diğer öğrencilerle yazışmak ve arkadaşlarının kendilerini evlerde ziyaret etmesinin yasaklandığı vurgulandı. Eski bir öğretmen olan Ayşe takma isimli kişinin de bu evlerde 7 ila 14 yaşları arasındaki kız öğrencilere "sohbet" programları kapsamında konuşmalar yaptığı ve  çocuklardan, bir yarışmaymış gibi bu evlere başka öğrenciler kazandırmalarını talep etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. 40 yaşındaki Ayşe'nin, oradaki üniversite öğrencisi kızlara Türkiye’den bekar erkekler tanıtıldığını anlattığı, “Sonrasında üniversite hayatı onlar için bitiyordu” ifadesine yer veriliyor. Haberde sekiz yıl boyunca "Gülen hareketinin" büyümesine yardımcı olduğunu belirten Ayşe, üye ve bağış toplamak için çaba sarf ettiğini ve kendisine her hafta beş aileyi kazanmak için listeler verildiğini anlattı.

Bu ağ için bizi kurban etti

Dini sadaka mecburiyetinin, bu ağın ekonomik temelini oluşturduğuna işaret edilen haberde, ''Türkiye’de Gülen kadroları bakanlıklar, eğitim, yargı, emniyet ve ordunun bazı kısımlarında yer aldı. Birçok holding, yapı ve tekstil sektöründeki şirketler ile bir banka, kazançlarını Gülen hareketinin okul, hastane ve üniversitelerine bağışladı. Vaiz Gülen, Türk ordusunun, Gülen taraftarlarının sessiz bir şekilde devletin kilit pozisyonlarına sızdıklarına dair suçlamaları nedeniyle 1999 yılında ABD’ye gitti. Babaları harekete bağlı kalmak istedikleri için Ayhan ve Deniz onları kaybetti. Ayhan’ın ailesinde tartışmalar yaşandı. Annesi oğlundan taraf olurken babası şiddet uyguladı. Ayhan, 'Annem o kadar cesaretliydi ki onsuz bunu başaramazdım ancak ailem yerle bir oldu' diyor. Deniz de dört yıl önce annesinin yardımıyla bu ağdan kurtulmayı başardı. Babası bunun üzerine annesinden boşandı. Deniz, babasının ağ için hala büyük bir rol oynadığını söylüyor ve baskılardan korkuyor. Deniz, kamuoyunun bu olaylardan haberdar olmasını istiyor ve açıklamalarını şöyle tamamlıyor: 'Bu ağ için bizi kurban etti. Dışarıya kendini dini ve liberal bir hareket olarak gösteren ağ aslında kendi içinde oldukça fanatik" ifadelerine yer verildi.

Güncellenme Tarihi : 11.4.2019 12:18

İLGİLİ HABERLER