'ALMANYA'DA SABAH'IN DAĞITIMI ENGELLENMİYOR'

CENGİZ SEMERCİOĞLU'NUN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI: 

Fatih Altaylı’ya pembe tiraj raporları mı veriliyor?

Televizyonda hangi programın nasıl ne kadar rating aldığı da, yazılı basında hangi gazetenin ne kadar sattığı da özel ilgi alanıma giriyor.

Bu yüzden medyanın hem görsel hem de yazılı tarafının iyi bir takipçisi olarak, Fatih Altaylı’nın dünkü yazısından sonra izninizle şu tiraj meselesine girmek istiyorum.

Gazetelerin satış rakamları eskiden olduğu gibi yayın yönetmenlerinin çekmecesinde saklı değil artık.

Internet siteleri bile haftalık ortalamaları düzenli olarak yayınlıyor.

Son bir yılda iki gazete arasındaki farkın her ay biraz daha açıldığını, son aylarda farkın hiç olmadığı kadar büyüdüğünü görmek için bu sitelere bakmak bile yeterli.

Bu tiraj yaygarasının yeniden başlaması işte bu yüzden.

Sabah her geçen gün açılan farkı habercilikle değil, rakamlar üzerinde demogoji yaparak kapatmaya çalışıyor.

Mesela geçen pazar (10 Aralık) Hürriyet 752 bin satmış, Sabah’ın satışı ise 551 bin...

Arada 201 bin gibi büyük bir fark var.

11 Aralık Pazartesi günü ise Hürriyet 500 bin, Sabah 391 binde...

Hürriyet’in satışı ilk kez hafta içi 500 binin üzerine çıktı.

Hürriyet’le Sabah arasında Ergun Babahan döneminde 50 bin olan hafta içi fark, Fatih Altaylı döneminde 100 bine gelmiş durumda.

Altaylı bu yüzden de rakamların yalan olduğunu söylüyor. Oysa bu rakamların yalan olduğunu söylemek yalan.

Hepimiz biliyoruz ki, bir genel yayın yönetmeni yalana başvurduğu zaman, en başta gazetenin güvenirliği sorgulanmaya başlanır.

Çünkü yazarın yazdığı sadece kendi köşesini, yayın yönetmenin yazdığı ise gazeteyi bağlar.

Son dönemde Sabah’ın manşetlerinin çok sık yalanlanmasında, haberlerinin güven kaybetmesinde ’yayın yönetmeni yalanlarının’ hiç mi etkisi yok zannediyorsunuz...

* * *

Üstelik Sabah, hafta içi İstanbul dışında Hürriyet’ten yüzde 30 daha ucuza, Takvim gibi ucuz gazeteler fiyatına satılıyor.

Hürriyet hafta içi 350 bin lirayken, Sabah Türkiye’nin hemen her yerinde 250 bin lira.

Hafta sonunda ise Sabah tüm Türkiye’de Hürriyet’ten yüzde 25 daha ucuza satılmasına rağmen bu tiraj farkı ortaya çıkıyor.

Bu fiyatlara rağmen aradaki fark sürekli açılırken Altaylı’nın hangi rakamlara baktığını merak ettim doğrusu. Herhalde kendisine pembe tiraj raporları veriliyor.

Bu sözünü ettiğim rakamlara gazetelerin yurt dışı satışları dahil değil.

Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da iki gazeteyi iki farklı dağıtım şirketi dağıtıyor.

Yani Sabah’ın dağıtımının engellendiği falan yok.

Gidin Köln’e Berlin’e, Sabah’ı gazete bayilerinde bulursunuz ama satın alan bulur musunuz onu bilemem.

Sabah Almanya’da satmıyor, bu yüzden bir başka yalanı; ’engelleniyoruz’u ortaya atıyorlar.

Altaylı rakamlarla oynamayı, Hürriyet’in satışıyla uğraşmayı bırakıp peşinden gelenlere baksa çok daha iyi olacak.

Tirajlarını düzenli şekilde artıran Milliyet, Vatan gibi gazeteler her hafta Sabah’la arayı biraz daha kapatıyor.

Altaylı’nın bir yıl sonra "Bakın biz Milliyet ve Vatan’dan nasıl da fazla satıyoruz" türünden yazılar yazmasını da istemem açıkçası...