
Anadolu Ajansı savaş muhabiri yetiştirecek
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, görevinden yarın ayrılarak Anayasa Mahkemesi üyeliğine başlayacağını belirterek, ''Son protokol Savaş Muhabirliği Sertifika Programı), hatta son imzalardan birisi olması nedeniyle benim için değeri var, önemi var. Yarın Akademi başkanlığından ayrılıp, Anayasa Mahkemesi'ne başlayacağız. Bu belki de benim Akademi Başkanı olarak yaptığı son konuşmam aynı zamanda'' dedi.
Arslan, imza töreninde yaptığı konuşmada, protokolün, son imzalardan birisi olması nedeniyle kendisi için ayrı bir önemi olduğunu söyledi.
Yarın Akademi başkanlığından ayrılıp, Anayasa Mahkemesi'ne başlayacağını hatırlatan Arslan, bu konuşmanın Akademi başkanı olarak yaptığı son konuşma da olacağını ifade etti.
Başkanlığını yaptığım dönem içerisinde, Polis Akademisi'nin en anlamlı, en önemli faaliyetlerinden birisinin, bu protokolle başlayacak Savaş Muhabirliği Sertifika Programı olduğunu vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan dolayı son derece memnuniyet duyduğumuzu, mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Belki de son protokol, hatta son imzalardan birisi olması nedeniyle benim için değeri var, önemi var. Yarın değerli genel müdürümüzün ifade ettiği gibi Akademi başkanlığından ayrılıp, Anayasa Mahkemesi'ne başlayacağız. Bu belki de benim Akademi Başkanı olarak yaptığı son konuşma aynı zamanda.''
-''Demokrasilerin alametifarikası basın özgürlüğüdür''-
Savaş muhabirliğinin çok önemli olduğuna işaret eden Arslan, şöyle konuştu:
''Savaşta muhabirlere düşen iki temel görev, temel ödev var. Bu, kamusal görev ve ödev aynı zamanda. Birincisi kendi hayatlarını korumak, hayatta kalmayı başarabilmek. Bu sadece kendileri için değil haber ilettikleri milyonlarca insan için de hayati bir konu. İkincisi de en az bunun kadar önemli olan yayın ilkelerine uygun şekilde haber iletme, haber verme. Medya etiği, yayın etiği gerçekten diğer alanlarda olduğundan çok daha önemli. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki demokrasilerin alametifarikası basın özgürlüğüdür. Basın özgürlüğünün en önemli unsuru da haber alma özgürlüğüdür. Eğer bu özgürlük haber verenin haber yapanın, haberi zedelemesiyle, habere ideolojik ön yargıları katmasıyla veya haberin şehvetine kapılarak provokatif bir şekilde olayı çarpıtmasıyla zedelenecekse haber alma özgürlüğü ciddi anlamda risk altındadır, tehlikededir.''
Türkiye'de her alanda olduğu gibi yayın etiği ve ilkeleriyle medya etiği konusunda da bir arınma sürecinden geçildiğine dikkati çeken Arslan, bunun basına has olmadığını, diğer kurumlar için de geçerli olduğunu kaydetti.
Arslan, özellikle internet çağında sosyal medyanın yaygınlaştığı dönemde, herkesin adeta muhabire dönüştüğü bir dünyada, yalan yanlış, insanların hayatını karartacak nitelikte, gerçek dışı bilgilerin hızla yayılabildiğini anlattı.
-''Haber kutsal, yorum hürdür''-
Yanlış, hatalı, gerçek dışı bilginin, doğruymuş gibi bütün internet dünyasında paylaşılmasını ciddi şekilde sorgulamak gerektiğini belirten Arslan, şöyle devam etti:
''Normal dönemlerde bile olmaması gereken bir durum, çatışma ortamında savaş ortamında hiç olmaması gerekiyor. Çünkü orada duygular çok daha kırılgan oluyor. İnsanlar çok kolay tahrik olabiliyorlar. Birbirlerini öldürebiliyorlar, yaralayabiliyorlar. Bir yanlış haber ülkelerde iç savaş çıkarabiliyor. Bir yanlış haber toplumsal kesimleri birbirine düşürebiliyor, cinayetler işletebiliyor. O yüzden meşhur bir söz var ya 'Haber kutsal, yorum hürdür' şeklinde. Haberin kutsallığı tarafsızlığından kaynaklanıyor. Tarafsız olması, yorum katılmaması gerektiğini ifade ediyor. Ama maalesef ben son günlerde bazı haber programlarını izliyorum adeta yorum programları gibi. Bu anlamda eski siyah yayın dönemlerindeki TRT spikerlerini arıyorum. Doğrudan haber okuyan spikerler, benim çok daha hoşuma gidiyor. Sadece haber işitmek istiyoruz bazen. Yorum programları ayrıca yapılabilir.''
-''AA, haber değeri olan projelere imza atıyor''-
Anadolu Ajansı'nın, normal şartlarda haber üreten bir merkez olduğunu ifade eden Arslan, ancak son dönemlerde AA'nın hep haber konusu olduğunu kaydetti. Bunun Anadolu Ajansı'nın ne kadar iyi çalıştığını ve haber değeri olan projelere imza attığını gösterdiğini vurgulayan Arslan, bu projelerden dolayı başta Genel Müdür Kemal Öztürk olmak üzere tüm ajans çalışanlarını tebrik etti.
Arslan, özellikle Savaş Muhabirliği Sertifika Programı'nın uluslararası alana, bölgeye taşınacak potansiyele sahip olmasının kendisini çok heyecanlandırdığını dile getirdi.
Bu programın, uluslararası arenaya taşınabileceğini vurgulayan Arslan, ''Bunun için akademinin altyapısı, öğretim elemanı potansiyeli, kadrosu çok müsait. Şunu da ifade edeyim. Proje üzerinde çalışan arkadaşlar, projeye fikir olarak katkıda bulunan arkadaşlar ve akademide ders veren öğretim elemanlarının tamamına yakını neredeyse yurt dışı doktoralı. Amerika veya İngiltere'den doktorasını yapmış arkadaşlar. Böyle bir programı biz İngilizce olarak da çok rahat şekilde yürütebiliriz. Bunu da buradan ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Öztürk ile Arslan, savaş muhabiri eğitimi protokolüne imza koydu. AA Haber Akademisi öğrencileri de Arslan'a çiçek sundu.